Ramazanı Şerifin tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Zulmün arttığı dünyamızda yüzümüzde tebessüm oluşturacağını ümit ettiğimiz üç ramazan fıkrası paylaşalım gerçekliğini de yadsımadan.
KURAN I KERİM ÇARPSIN
“Olayları hayli abartan bir kişi olarak tanınan hattat İzzet Efendi bir komşusuna:
‘Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kur’an’ı, 600 sayfasını tümü ile, tek hatası olmadan yazdım. Sabahın ışıkları ile birlikte yazma işlemini bitirdim’ demiş.
Bir gecede Kur’an’ın 600 sayfasının, hem de hat yazısı ile yazılmasının imkânsızlığını bilen komşusu, söylenilen yalanı yüzüne vurmak için, İzzet efendiye anlatmaya başlamış:
‘Geçen Ramazan’da Kandilli ’ye, bir iftar yemeğine gidiyordum. Boğaziçi’nde öyle bir fırtına çıktı ki... Dalgalar bindiğim kayığı sahildeki minarelerin şerefelerine kadar çıkardı. Kayık dalgalar arasında sallanırken iftar oldu, toplar atıldı. Ben de sigaramı kandillerden yakıp orucumu bozdum.’
Mustafa İzzet Efendi bağırmış:
‘Yalan!..’
Komşusu İzzet efendiye dersini vermiş:
‘Yalansa, senin dün bir gecede yazdığını iddia ettiğin 600 sayfalık Kur’an-ı Kerim çarpsın.’”
GÜNLERİN HESABI
“Nasreddin Hoca, Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar.
Hoca’nın oğlu da muzip mi muzip..Farkettirmeden, çömleğin içine bir avuç taş dolduruyor. Maksat, hesabı karıştırmak..
Birkaç gün geçtikten sonra, komşusu Hoca’ya sorar:
‘Hocam bugün Ramazan’ın kaçı?’
Hoca da, çömleğe taş atarak, Ramazan’ın günlerini sayıyor ya..
‘Şimdi sayıp geleyim, söyleyeyim’ der.
Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar, üç sayar...
Şaşırır, hayret eder.. Bir anlam veremez..
Çünkü çömlekten, 120 tane taş çıkmıştır..
Şaşkın bir halde döner komşusunun yanına..
‘Komşu, bugün, Ramazan’ın kırkı imiş’ der.
Komşusu, Hoca’nın bu cevabına güler ve ‘Aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç Ramazan’ın kırkı olur mu?’ diye itiraz eder.
Hoca, çömlekten 120 tane taş çıkmasının şaşkınlığını üzerinden atamamış halde, biraz da sinirlenerek cevap verir:
“Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan’ın yüz yirmisi!’ der.”
HEPMİ GAVUR OLALIM
Temel, Ramazan ayında oruç tutmadığı halde, sahura kalkıp tıka basa karnını doyuruyormuş.
İlk günü atlattıktan sonra, Temel’in oruç tutmadığını gören eşi sormuş:
“Madem oruç tutmayacaksun, gece kalkup oruç tutanlarun rızkını yemesen olmaz mi?”
Temel cevap vermiş:
“Fadime, oruç tutmayisamgünahkarolayirum. Sahurda kalkmayip da büsbütün gavur mu olayım da!”
Ramazanın idrakine vardığımız, şeklen değil gerçekten oruç tuttuğumuz ,Ramazanda kuşandığımız güzelliği 12 aya yayabilen Müslümanlardan olmayı temenni ediyorum Rabbimden.