Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kabine Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Hatay'da su sıkıntısı ve salgın hastalık olduğuna dair iddiaları değerlendiren Bakan Koca, "Su açısından, şebeke suyunda sorun yok. Özellikle yıkımın en yoğun olduğu Antakya ve Defne gibi yerlere kısmen, diğer bölgelere de yaygın şebeke suyu veriliyor. Suyun bakiye klor ve mikrobiyolojik analizleri sık yapılıyor. Bir sorun şu an yok. Ancak Hatay'da şebeke suyunun bu dönemde içme suyu olarak kullanılmamasını telkin ediyoruz. Suyun içmeye elverişli olduğunu tam olarak tespit etmeden içilebilir diyemeyiz. Olabilecek bir salgın açısından en büyük risk içme suyu olarak ele alınıyor. Şebeke suyunun genel amaçlı kullanımında bir sorun yok. Temizlik amaçlı olarak kullanılabilir. AFAD bütün bölgelere ambalajlı kullanılabilir içme suyu temin etmeye çalışıyor. Dolayısıyla su açısından bir sorun olmadığını söyleyebiliriz. Salgınla ilgili de bizim biliyorsunuz yıllardan beri Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüzün sendromik sürveyans adlı bir sistemimiz var. Pandemideki filyasyon gibi düşünün. Yani gelen hastanın bir enfeksiyon durumu söz konusu ise kaynağına kadar giderek nereden kaynaklandığının tespit edilmesini esas alıyor bu sistem. Bu sistem aktif olarak devrede. Ayrıca bununla ilgili Halk Sağlığı Bilim Komisyonumuz da var biliyorsunuz. Onlar da sürekli alt gruplarla birlikte sahada çalışıyorlar" dedi.
"Şu an salgına dair bir durum söz konusu değil"
Komisyonun tüm bölgede incelemeler yaparak en son dün Hatay'a geldiğini belirten Bakan Koca, şu an salgına dair bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Koca, "Ama bu olmayacağı anlamına gelmez çünkü salgın olmaması için bizim güvenilir suya, güvenilir gıdaya, hijyenik WC ortamı sağlamamız gerekir. Bu tedbirleri ne kadar güçlü alırsak, salgın ihtimali o kadar azalacak. Sendromik sürveyans sistemimiz söylediğim gibi aktif olarak devrede, yakın takip ediyoruz. Tekrar etmek istiyorum: Şu an herhangi bir salgın durumu ve kümelenme durumu söz konusu değil. Binlerce insan içinde yer yer onlu, yirmili ishal vakaları görülmesi salgın anlamına gelmez. Özellikle bulaşıcı olan, bir kaynaktan bulaşan salgın ihtimali bizim için önemli, sevindirici olan şu an böyle bir durum olmaması. Salgın hastalık açısından da su açısından da bir problem yok" değerlendirmesinde bulundu.
Olabilecek depremlerde risk taşıyabilecek hastanelerle ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Koca, "Bu dönemde bazı hastanelerimizin taşınması gerektiğine yönelik bir çalışma yaptığımızı daha önce de açıklamıştım. Cerrahpaşa, Çapa, İstanbul ve Ankara'daki diğer kamu hastanelerimizle ilgili ne yapacağımızı bir iki gün içerisinde açıklamış olacağız. Boşaltmamız gereken hastanelerimiz var. Bu konuda adımlar attıkça, yapı analiz sonuçları çıktıkça kamuoyuyla paylaşacağız. Bir iki gün içinde üniversite ve kamu hastanelerinin durumu ve atılacak adımlarla ilgili açıklama yapacağız" dedi.
Bölgedeki sağlık hizmetleri
Gezici sağlık ekiplerinin deprem bölgesinde yaygın bir şekilde muayene ve tetkikler yaptığını ifade eden Bakan Koca, "Yerinde muayene ettiğimiz hasta sayısı 300 bine yaklaştı. Bölgede 17 binden fazlası hekim 122 bin sağlık personeli görevi başında. 3 milyona yakın birinci basamak sağlık hizmeti vermiş durumdayız. Hastanelerimiz, sahra hastanelerimiz, mobil sağlık hizmetlerimiz, toplu yaşam alanlarındaki birinci basamak sağlık hizmetlerimiz aksamadan devam ediyor" açıklamasını yaptı.
Sağlık Bakanlığına 42 bin 500 personel alımı ile ilgili bir iptalin söz konusu olmadığını da aktaran Bakan Koca, "Kesinlikle iptal söz konusu değil. Ancak yeni durumu dikkate alarak planlamada değişiklikler yapıyoruz. En kısa sürede ilan edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İHA