Son iki gündür köşe yazımda olsun özellikle dünkü yazımda olsun MHP ile alakalı haberlerimiz çok dikkat çekmiş.
Hemen herkes hakkımda yine bir şeyler zırvalamaya başladı.
Kimisi yine bu adamın MHP lilik damarları kabardı diyor.
Kimileri ise MHP ve CHP yi hedefe alan Erol Şeker’in nerede ne yapacağı belli olmuyor. Bunun kafasında kim bilir ne geçiyor diyormuş.
Herkes dilediğini söylemekte özgürdür.
Yeter ki adabını, konuşma üslubunu bozmasın o bize yeter.
Kaldı ki ne MHP lilerin ne de CHP lilerin bize kızmasına gerek yok.
“Kızan yatağını ayrı serer”diyerek eski bir atasözümüz var.
Bizim yatağımız bir olmadığına göre sorun da yok.
Bu noktada en dikkat çeken söz dünkü köşe yazımızın başlığı olmuş.
“Sizi gidi Devşirme Ülkücüler sizi…”
Son dönemde bazı ailevi sorunlarımız nedeni ile köşe yazısı yazamadım. Sürekli olarak herkes bir şeyler konuştu durdu.
Kimsenin ağzına başkalarının kilit vurması gibi bir şey söz konusu olmayacağına göre, bu da gazeteci olarak benim şahsi düşüncelerim, vatandaşın düşünceleri ve partililerin fısıltı gazetelerinin sayfa aralarında dile getirdikleridir.
Ne oldu biz bunları alenen dile getirince mi ayranınız kabardı.
O zaman bulunduğunuz makamın, koltuğun ve halka karşı olan sorumluluğunuzun değerini verin.
Bize de böyle yazılar yazmak zorunluluğu bırakmayın.
“MHP arabalandı” haberimizi yaparken doğru yazmıştık ta şimdi mi yalan oldu.
Her neyse canım ramazan, ramazan yine susma hakkımızı kullanalım.
Bu konu umarım en kısa sürede çözülür de bizde güzelliklerini yazarız.
Bu işin artık tadı kaçtı.
***
Bir başka konu dün yaşanmış. Yaşanmış diyorum. Koskoca Samsun Valiliği ve İl Özel İdaresi organizasyonunda yapılan bir toplantıda “Samsun’ un master planını çıkartılmış ve bu plan İlin ileri gelen yetkilileri ile basının katılımı ile gerçekleştirilmiş.
Yahu koca ilde büyük bir çalışmaya imza atacaksınız.
Basından yarısını çağıracak, yarısını umursamayacaksınız.
Yuh be..
Peki bu master planında ne var?
Haberleri inadına okumadım.
Bizzat katılan bazı kişilerden bilgi aldım.
Mesela bu planda Samsun turizmi bölgelere bölünmüş ve buna göre turizm bölgesi haline getirilmek istenen Samsun’ da ilçelerin özelliklerine göre tarihi eserleri, yerleri ve turist sayısına kadar ilçelerin kalkınmada ki turizm katkıları masaya yatırılmış.
Mesela Ayvacık ön plana çıkarken, Çarşamba listede bile yokmuş??.
Harbiden doğru karar verilmiş. Bu çalışmayı özel bir firma yaptığı dillendiriliyor. Bilmeden doğru yapılmış. İlçede tek Çivisiz Cami ile iş bitiyormuş gibi diğer tarihi kalıntılar kaderine bırakılınca, Ayvacık’ ın doğa, su ve tarihi varlıkları üs bölgesi haline getirilmiş. Dolayısı ile Çarşamba –Ayvacık ilçesinin tarihi bölgesi içine alınmış.
Eh ne diyelim.
Kendini darı ambarında görenler tepeden baktıkça, Ayvacık Belediye Başkanı Mustafa Belur gibi ilmik ilmik dokuyarak, her yere koşturarak büyük efor sarf edilince, Milletvekilleri ve Bakanların da yardımı ile büyük projeye imza atılmış.
Çok yakında Ayvacık İlçesi Karayolu boyunca, Hasan ve Suat Uğurlu Barajı kenarlarında 5 yıldızlı oteller bir bir dikilmeye başlayınca Çarşambanın ışıkları söner mi bilemem ama Ayvacık turizm üssü olunca hiç şaşırtmayın.
Peki, Çarşamba bu ve bu tip işler için uğraşmadı, çalışmadı mı?.
Çarşamba’ da şehircilik anlamında büyük ivme kazandı ama bu dönem yavaş gidiyor. Tarih, turizm alanında hiç var olmadı. Hürriyet deniz kıyısı hala atıl bekliyor. Atakum’ u, Terme Miliç’i görünce insanın içi yanıyor.
Nedenini anlamak zor…
Sahi Çarşambanın burnu dibinde ki sahilimiz ne oldu, ne olacak?. Millet neden Miliç’e, Atakum’a süründürülüyor?. Burada ki deniz, deniz değil mi?. Kim neyi saklıyor bu sahil boyunda merak etmiyor değilim.
Bunları söylemeden geçemeyeceğim.
Siz de merak etmiyor musunuz?