Sakarya’ da Şahin, YGS’yi değerlendirdi

Yapılan YGS sınavını ardından Sakarya Dershanesi’nin YGS sınavında aldığı başarıları Dershane Müdürü Birol Şahin gazetemize değerlendirdi

 

     Sakarya Dershanesi Müdürü Birol Şahin bazı öğrencilerin sınavlarının iyi geçmediği belirterek bu tür öğrencilerin derslerine daha fazla çalışmaları gerektiğinin tavsiyelerinde bulundu. Şahin yaptığı değerlendirmede , “YGS sınavında sınavı iyi geçmeyen öğrenciler vardır. Bu arkadaşların kendilerini toparlamaları ve LYS’yi unutmamaları gerekiyor. Yani herkesin moralinin bozulduğu yerlerde onların bir atak yapmaları lazım ve olumsuzlukları lehine çevirmeleri gerekiyor. Bunlar zor kazanılan şeyler. Belli bir noktadan sonra limiti zorlamak gerekiyor. Sınava giren öğrencilerin rakipleri hemen hemen aynı şeyi yapıyor. Aynı şeyi yaptıkları için de diğerlerinden bir farkı olması gerekiyor. Bunun içinde öğrenci 5 saat çalışıyorsa 6 saat çalışsın. Herkes 1 deneme yapıyorsa o 2 deneme yapacak” dedi.

     Dershane’nin başarısına da değinen Şahin, “Dershanenin genel başarısı da çok önemlidir. Dershanemizin %99’unun YGS’i geçme oranı var. Ama önemli olan LYS’den aldığı puanı iyi bir bölüm kazandırabilmektir. Fakat her YGS’i geçen LYS’de bir fakülte kazanacak anlamına gelmiyor” diyerek şöyle devam etti. Müdür Birol Şahin, Türkiye’de herkesin bir üniversitede okuyabileceğini belirterek “Bizde onları sürekli motive etmeye çalışıyoruz. LYS sınavları Haziran ayının ikinci haftasından sonra başlayacak. Meslek Liseleri genelde YGS puan türüne göre tercih yapıyorlar. Tabi LYS’ye girme şansları da var. Buna diğer öğrencilerin de hakkı var ama biz şansları bir iken iki olmasını istiyoruz. Muhakkak LYS’de de kazanabilecekleri bölümler vardı. Üniversitelerde öyle kontenjanlar var ki boş kalmış, hiç öğrenci yok. Aslında herkes Türkiye’de bir üniversite okuyabilir.  İnsanlar üniversite okumak peşinde değil de meslek ve para kazanmayı önemli görüyorlar. Kişiler seçtiği mesleklerde ailemi geçindirebilecek bir gelire sahip olabilecek miyim diye düşünüyor. Maalesef Türkiye’de bazı bölümlerin karşılığı yok. Yani bazı bölümlerin sanayide karşılığı olması gerekir, bazılarının sanatta karşılığı olması gerekir yada iletişimde karşılığı olması gerekir. Karşılıkları var ama sınırlı. Arz talep dengesi bozuldu. İnsanlar görüyor mesela, öğretmenlik okuyor fakat sokaklarda dolaşıyor. Ama bölümünü bitirmiş” diye konuştu.

       Birol Şahin konuşmasına şu şekilde devam etti, “Fen bölümlerinin öğretmenliklerinin engellenmesi gibi bir şey açıkladılar. Bu zaman zaman oldu ama sonradan geri adım attılar Fen- Edebiyat öğrencilerinin yoğun talepleri üzerine. Tekrar öyle bir konu çıktı. Fen-Edebiyatlar genel mantık içerisinde bilim adamı yetiştiriyorlar. Yine dediğim konuya geliyor. Türkiye’de ne kadar bilim adamı var veya ne kadar laboratuvar var, iş imkanı ve bunun paraya dönüşmesi gibi konular var. Arz talep ilişkisinin değişmesinden dolayı Fen-Edebiyatlar aslında önemli bir bölüm olmasına rağmen çok talep edilmiyor. Yani insanlar karşılığını kısa vadeli veya az emekle alamıyorlar. Burada aslında dikkate alınması gereken bir nokta var. Fen edebiyat 3 ve 4 üncü sınıf öğrencilerinin yıkıma uğraması. Yani onlar şunu düşünecek, ‘ben artık bu bölümü okumasam da bir işe yaramayacak. Bu gibi düşünceler çoğunun okulu bırakmasına neden olacak. Sonradan çıkan kanunların insanları etkilememesi gerekir. Ama bu dershaneleri kapsamayacak. Onlar özel eğitim kurumlarında çalışabilecekler. Sadece okullarda çalışma imkanları olmayacak. Eğitim alanında formasyon almamış birinin dershanede çalışması ne kadar mantıklı olabilir.”

        Şahin, öğrencinin istedikleri yerlerin kolaylıkla kazanılmadığına vurgu yaptı. Birol Şahin, “Aslında insanlar fen edebiyat tercihlerini zorda kaldıkları için yapıyorlar. Yani bazen şu tercihi yapmayın demeniz onlar için çok bir işe yaramıyor. Çünkü ‘gelsin, neresi gelirse gelsin’ hesabı yapanlar var. Ama bizim idealimiz şudur: Öğrenci sevdiği, istediği, beğendiği yere gitsin. Ne öğretmeni ne ailesi bu konuda etkili olsun. Çünkü insan istediği şeyde başarılı olabilir ve en üst noktaya çıkabilir. Ama böyle olmuyor. Öğrenci bakıyor elinde bir puanı var ama puanı istediği bölüme yetmiyor. Bu olmazsa daha olmaz diyor ve kendini gitmekte mecbur gibi hissediyor. Biz zaten puanı yeterli olan öğrencilere gerekli temkinlerde bulunuyoruz.”

HABER-FOTO: Serkan KARAHAN

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri