Günler sonra "ADALETİN VERDİĞİ KARARLA" birazcık "HUZUR" içinde yazmaya başlayalım.
Oldukça stresli geçen bir haftanın son yazısı ile sizlerleyiz. Çarşamba'da Gazetecilik yapmak gerçekten çok zor. Bunu yıllardır defalarca dile getirdim.
2005 yılında sizlere ilk kez merhaba dediğimiz gazetemizin 10 yıl içerisinde nelerle karşılaştığını inanın kelimelerle anlatılması imkansız. Gazetemizin bitirilmesi adına şahsımıza silah çekilip tehdit mi edilmedik, siyasi baskıya mı maruz kalmadık, bürokratik engellemelerle mi mücadele etmedik, iş dünyası ile aramızda kara kediler mi oluşturulmadı ve en son mühür olayına herkes şahit oldu.
Haber Expres Gazetesi olarak üzerimize oynanan pek çok oyunu kol kırılır yen içinde kalır mantığı ile kamuoyuna duyurmamaya hep itina ve özen gösterdik durduk.
Her zaman yaşadıklarımız da İlçemizin adı lekelenmesin istedik.
Fakat Haber Expres Gazetesinin ve matbaa binamızın "Mühürlenme girişimi" sanırım ki bardağı taşıran son damla olmuştur.
Yıllardır hep bana "sakin ol, ilçeyi germe" diye akıl vermeye çalışan sözüm ona ilçenin kanaat önderleri, siyasi, bürokratlarına bu gün sormak istiyorum?
"Gazetemiz ve Matbaamıza "Mühür vuranlara da bu tenkitlerde bulunabildiniz mi? Yoksa sadece bana mı konuşmaya gücünüz yetiyor?"
Bu ilçe gerilmesin, sükuneti bozulmasın diye, sadece ama sadece bana sakin ol diyen kanaat önderlerinin uyarıları ile bu zaman kadar pek çok köşe yazarım ve muhabirim ile yollarımı ayırdım.
Ama kesinlikle yazmış oldukları köşe yazıları ve haberlere müdahale etmeyip noktasından virgülüne kadar sansür uygulamadık. Büyük hata yaptık ilçenin sükuneti için yollarımızı ayırdık.
Dün olduğu gibi bundan sonrada hiç muhabir veya köşe yazarımızın yazılarına, özgür düşüncelerine müdahale etmeme prensibimizi korumaya bundan sonra da kesinlikle yaşananlara rağmen devam edeceğiz.
Bu ilçeyi bana akıl verenlerden daha çok sevdiğimi, bu ilçe için onlardan daha fazla mücadele verdiğimi herkes artık kabullenmeli.
Çarşamba menfaatlerini için uğraş verip, gazeteyi güç odaklarının güdümüne bu zamana kadar kesinlikle sokmadık, para, bul, şan, şöhret gibi dünya menfaatlerine gazeteyi alet hiç etmedik.
Zaten başımıza ne geldiyse güç odaklarına biat etmediğimiz, önlerinde el pençe divan durmadığımız ve kimseye eyvallahımızın olmamasından geldi. Bunlara da şükür. Her ne yaşadı isek de Başımız dik, göğsümüz gururla önde bu süreçten de Adaletin kararı ve dostlarımızın yardımları ile çıktık.
Bu günden sonra da yine ağır engel ve yaptırımlarla karşılaşacağımızın bilincinde olmamıza rağmen,
Çarşamba'nın aydınlık ve gelecek güzel günleri için; Dik duruşumuzdan, dürüst, objektif, doğru habercilik anlayışımızdan kim ne yaparsa yapsın asla vazgeçmeyeceğiz.
Yine hep dediğimiz gibi: Sözünüzün bittiği yerde ki sesiniz olmaya devam edeceğiz,
Çünkü her şey Çarşamba için.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...