Çarşamba’nın ortasından Yeşilırmak akar.. ilçeyi doğu ve batı diye ayırır. Hiç durmaz Yeşilırmak bazen azalır bazen coşar. Şu herkesin bildiği Rahmetli Yıldıray Çınar’ın söylediği ‘Çarşamba’yı sel aldı bir yar sevdim el aldı’ türküsündeki meşhur Çarşamba’dır burası. 8 köşe kasgeti, yumurta topuk ayakkabıları ve külhanbeyleriyle meşhurdur. Her ne kadar küçük teksas densede güzeldir insanları. Sadece düşkündürler işte piştolara adamları..
Son yıllarda hızla konut yapılanmaları olmuş ve yollar köprüler yapılmış. 10 yıl önceki Çarşamba’dan eser kalmamış. Oturma alanları, yürüyüş yolları artmış. Üniversite gelmeside ilçeye farklı yerlerden kültürlerden aile ve kişilerin gelmesini sağlamış. Bütün bunlar çok güzel iken ne yazık ki sevimli ilçeyi sevimsizleştiren detaylarda var!
Henüz daha küçük bir ilçede İstanbul gibi çarpık yapılaşma yokken daha şimdiden arabaların park sorunu yaşaması çok tuhaf. Araç sayısıda bir hayli artmış. Boş yer bulmak olanaksız. Caddeler kaldırımlar ne yazık ki araçlarla dolu. En kötüsü de ilçe içinde halkın aktif olduğu merkezde trafik lambası yok. Araçlar dursun diye beklerseniz işiniz zor. Mesela trafiği kapalı tarihi köprüsünün her iki köprü sonunda yollar 3 kola ayrılıyor. Geçmek için adeta savaş veriyorsunuz. Küçük çocuklar için tehlike arz ediyor.
Birde üniversiteli gençlerin yoğunlukla gidebilecekleri metropollerdeki tarzda cafeler yok. Olsa eminim çok daha güzel olurdu... ilçe çok sevimli olup turizm açısından da düşünülür ve küçük işlemlerle süslemeler bazı dokunuşlar yapılırsa çok şirin bir görünüm alır.