Samsun TSO, “Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı (TuREEFF)” çerçevesinde, “Konutlarda Sürdürülebilirlik” konferansı düzenlendi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından geliştirilip, “Temiz Teknoloji Fonu” CTF (Clean Technology Fund) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen, konutlarda enerji verimliliği projelerinin gerçekleştirilmesine finansal destek sağlayan bir çerçeve operasyonu olan “Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı” kapsamında konferans yapıldı.
Konferansın açılışında konuşan Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Süleyman Hızır, gelişen teknoloji, değişen insan ihtiyaçları ve beklentileri neticesinde inşaat üretiminin, artık yapının üretiminden çok daha fazla anlam ifade eder hale geldiğini söyledi. İnşaat sektörünün, kendisine bağlı pek çok alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturan bir sektör olduğunu belirten Hızır, “İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, yeni yapılan bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23 bin parça bulunduğu sonucu elde edilmiştir. Dolayısıyla inşaat sektörünün ülke ekonomisi içinde sahip olduğu önemi, üretim sürecinde bulunduğu sektörlerle olan bağlantıların düzeyi, bu sektörlerin toplam üretim içindeki payı ile değerlendirilmelidir. Lokomotif etkisi bağlamında, inşaat sektörünün büyümenin merkezinde yer aldığını söyleyebiliriz. Ancak, bu sektöre artık sadece yapı üretmek ve akabinde bakım onarım işleri bağlamında bakmamak gerektiği kanaatindeyim. Zira gelişen teknoloji, değişen insan ihtiyaçları ve beklentileri neticesinde inşaat üretimi, artık yapının üretiminden çok daha fazla anlam ifade eder hale gelmiştir” dedi.
Doğal kaynaklar optimum kullanılmalı
İnşaat sektörünün çevreyle dost, sosyal sorumluluk taşıyan, sosyal yaşama, toplumsal yapıya doğrudan etki eden, saydam ve sürdürülebilir üretim kavramlarını da içeren çok yönlü bir alan olduğunun altını çizen Süleyman Hızır, “Bu bakış açısıyla inovasyona açık, ekonomik kalkınmaya büyük katkı sağlayacak bir sektörden bahsediyoruz. Biz bugün değerli konuklarımızın da anlatımıyla konutlarda sürdürülebilirlik konusunu konuşacağız. Aslında bu bilgi bizim topraklarımızda en somut örnekleriyle hemen yanı başımızda bulunmaktadır. Yerel ve doğal malzemeler kullanılarak geleneksel yapım teknikleri ile inşa edilmiş yerel mimari uygulamaları yüzyıllardır çevreye duyarlı ve sürdürülebilir çözümler sunmuşlardır. Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yer alan geleneksel konutlar bulunduğu çevre ve iklim şartlarına en uygun tasarım örnekleriyle kendine özgü bir mimari ortaya koymuştur.
Bu kıymetli bilgilerin günümüz teknolojisiyle birlikte değerlendirip tasarımla güçlendirilmesi şüphesiz özellikle doğal kaynakların optimum kullanılması ve ekonomik değer oluşturulması bağlamında önem arz etmektedir. Çünkü giderek artan bir popülasyon ve konut ihtiyacına karşılık, sınırlı kaynaklar arasında denge sağlanması stratejik bir gündem konusu olarak önemini korumaya devam etmektedir” diye konuştu.
Uzmanlar sunum yaptı
Daha sonra ise, TuREEFF Proje Müdürü Güliz Örnek, TuREEFF Kıdemli Mühendisleri Özgür Özdemir, Ayten Çakar, Tuğçe Çingay Ataş, TuREEFF İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Sinan Sürmeli ve Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği Genel Sekreteri Hakan Erkan, “Konutlarda Sürdürebilirliğin Önemi”, “Sürdürülebilir Binalar ve Sertifikasyon/Bütünleşik Tasarım Yaklaşımı”, “Binalarda Enerji Performans Uygulamaları”, “Binalarda Yenilebilir/Alternatif Teknolojileri ve Uygulamalar”, “Yasal Düzenlemeler Sonrası Yenilenebilir Enerji Kullanımındaki Fırsatlar” ve “Bina İnşaatında Etkin İş Sağlığı ve Güvenliği” konularında sunum yaptı.