Samsunluyum, Çarşambalıyım modası başlar mı sizce de!...

Erol ŞEKER

2011 Genel seçimleri sanırım ki Samsun’ da “SAMSUNLUYUM” sloganı ile kazanılacak.

Ya da birileri bu seçimde Samsun nüfusuna kayıtlı olan isimlerin kazanacağını sanıyor.

Dikkat ettiniz mi hiç!.

Samsun’lu nüfus kimliği, olmaması demek ayrımcılık demek değil midir? Bir başka deyişle,

İstanbul’ dan vekil çıkanların kaç tanesi İstanbullu?!. Ya da Samsun’ dan bu yıla kadar kaç Samsunlu vekil çıktı ki iş yaptı. Ne yaptılar. Vekil olup giden hatta belediye başkanı olup giden iş yoğunluğundan bilmem nelerden sitem ede ede kendilerince iş yapmadılar mı?

Ahbap çavuş ilişkisi ne zamandır var. Bu dönemde fazlalaştı ise halk ne yapsın

Diyemiyorum işte. Ahbap çavuş ilişkisi içinde bu millet kan ağlıyor ama kimse çıt çıkartamıyor. Akıl almıyor. Şimdi çıkılacak. Yok, Trabzonlu, yok bilmem nereli lafları ile 8 yıl geçti.  Daha önceleri olduğu gibi. Şimdi kimse bahane aramasın.

Önemli olan Samsun ve ilçelerine hizmet yapacak Milletvekillerini bulmakta…

Önemli olan Samsun ve İlçe halkına sırtını dönmeyecek, havalara girmeyecek, onları gerçekten kucaklayacakları bulmakta…

Bunları unutmadan Başbakan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Erbakan’ da bu tipleri bulup aday yapabilir mi? Bence hayır.

O zaman ön seçim bu memlekette şart. Biter mi sorunlar derseniz.

Kim kimin değirmenine su taşırsa bu seferde o seçilecektir.

En güzeli millet temelden başlayıp kendini temsil edecekleri kendileri seçmelidir.

Aksi takdirde gerisi YALAN OLUR.

Sonuç olarak Samsun’luyum, Çarşambalıyım lafları LAF-I GÜZARDAN yani hikayeden öte bir şey değildir.

Önemli olan bu memleketi seven, hizmet için yalan konuşmadan, başka şehirlere yatırım yapmadan,  

Bu memleketin tarımını canlandıracak,

Sulama kanallarını yaptıracak,

Şeker Fabrikasına mücadele verecek.

Konserve, salça lafta değil icraatta açacak,

Havalimanından sadece insanlar değil hava kargosu ile tarımını ihraç edecek,

Halkın fakirliğinden değil, halkın ihtiyaçlarını dinleyip yerine getirecek isimleri bulup seçmeliyiz.

Yoksa ki seçtiğiniz isimler: Samsunlu olmuş, Vanlı olmuş, Trabzonlu olmuş.

Hiiiç fark etmez. Önemli olan hizmet anlayışı ve Allah korkusu… Yoksa ki gerisi hikaye, masal ve hatta fıkra… Zaten hayatımız olmuş fıkra…

***  

Bir başka kısaca konudan daha bahsedeyim.

Dün sizlere 10 Ocak Çalışanlar günü nedeni ile 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti aramadı, sormadı demiştim ya!. Başkan Temiz temiz bir sohbet etti dün.

Kime ne için yollayacağım. Kadir kıymet, bilmeyen, birbirini yiyen, birbirine sahip çıkmayan, birilerinin güdümünde olanları mı arayacağım der gibi cümleler konuştu. Yani Gazetecilerin kendi arasında birlik olmadığını belirtti. Hay ağzına sağlık!. Önüne gelen gazeteci olunca böyle oluyor işte. Cemiyet, memiyet işin havası. O koltuk tıpkı boş mobilyacıda satılan ve alınıp bir yere konulduğunda değere binen bir koltuktan öteye götürülemiyor.

Yıllardır cemiyet üzerinden birileri at oynatmış piyasada. Şimdi o at oynatanların acısını Samsun gazetecileri çekiyor. Çektirenler utansın. Biz dün birbirimizin gününü kutladık.

Duayen olup Önder olamayan, örnek olamayanlar utansın. Tıpkı halkın güvenip oyuverip seçip gönderdikten sonra halkı unutanlar gibi. Bir daha gelmemek üzere gönderelim hepsini gitsin.

Tarih bile onları hatırlamasın…

Ve diyorum ki…

Semerini dolduracaklar sıraya geçmesin. Hizmet edecekler gelsin lütfen. Bu halka yapılanlar yetiyor ama onlar ses çıkartmadıkça ezilmeye mahkumuz. Kimse özgür, eşitlik demesin.

Parası olanın düdüğü öttükçe bu iş değişmeyecektir.

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.