Samsun'un en büyük medya gemisi battı

Türkiye'nin çok ciddi sorunlarla mücadelesi gibi,
Samsun ve Çarşamba'da da ciddi mücadele veriyor.
2003 yılında Gündem Gazetesi temsilcisi olarak başladığım bu yolda,
Kendi gazetemizi kurup yayına başladıktan bir yıl sonra,
Gündem Gazetesinin o günkü patronu Ümit Çakır,
Adnan Ölmez' e satmış ve adı değiştirilerek
Haber Gazetesi  adı ile yayına devam etmişti.
Gazete arkasına BORSAN gibi güçlü bir kurumu da alarak,
Medya da boy göstermeye başladı.
Ve 15 yılın sonunda Haber Gazetesi,
Pazar günü son sayısını yayınlayarak, yayın hayatına son verdi.
Samsun' da basının en büyük gemisi battı...
Bu olay hiç unutmuyorum...
Bana Star tv ve Gazetesi ile onlarca gazetenin sessiz sedasız kapanması ile,
İşsiz kalan onlarca gazetecileri anımsattı...
Ve yine bu gazetenin kapanması basın sektöründe ki,
Gerçek sıkıntı ve dertleri ortaya net şekilde seriyor.
Haber Gazetesinin kapanışı ile,
Samsun' da medyada batış final yaptı SANMAYIN.
İddia o ki; bu kapanmaların gerisi gelecek.
Nedenleri çok açık ve net, vakti geldiğinde tartışırız.
Gazetenin kapanmasına üzülmedim dersem yalan olur.
Basının derdi amacı, hedefi,
Okuyucu olan sizlere daha iyi ve kaliteli haber  ulaştırmak.
Tabi bunları yaparken doğru ve tarafsız olmak şart.
Unutanlar günü vakti geldiğinde siyaset ve zenginliğin tükendiği yerde,
Yok olup gitmeye mahkumdurlar.
Bu nedenle hayatımda her zaman şöyle düşünürüm:
"Senden zayıf olanları küçük görme, onları ezmeye çalışma, unutma ki, denizi bile içindeki su tanecikleri oluşturur."
Bu noktada ayrıca büyüklerimizin bize öğrettikleri gün yüzüne çıkıyor.
Hz. Ebubekir  ne demiş;
"Zulüm, ahde riayetsizlik ve hile denilen üç kötü haslet kimde varsa zararları yine kendisine dokunur."
Derken  insanın hayatında bu üç özelikten uzak durmasını tavsiye etmiştir.
Ve en önemlisi Mevlana'nın deyimi ile;
"Vefa nedir, bilir misin?
Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır.
Vefa; dostluğun asaletine, sır dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır.
Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır."
Ya da Vefa; Ekmeğini yediğin insanlara ihanet etmemektir.
Bizde de Vefa;
Sevdiklerine, ekmek yediği, aynı yolda yürüdüğü kişileri her daim korumak ve kollamaktır.
Ki sevdiklerimiz bizimle yürümeye devam ediyor çok şükür.
Sevmediklerimiz tarihin tozlu sayfasında bile yoklar...
Ne alaka diyenler için diyorum ki;
Yazıyı bir daha, bir daha gerekirse defalarca anlayana kadar okusun.
Mutlu ve (sağ)lıcakla kalın...