SAMSUN’UN GENÇLERİ GENÇLİK MERKEZLERİNDE PARLIYOR

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 200’e yakın gençlik merkezinde bir milyonun üzerinde genci destekleyip, eğitim verdiklerine dikkat çekerek, “Samsun’da bulunan gençlik merkezimiz de aynı misyona sahip. Amacımız, çok daha bilinçli, dünyayla entegre ve özgüveni yüksek gençler yetiştirmek” dedi.
Gençlik merkezlerinde faal olan gençlerin kimi sanat alanında kendini geliştiriyor kimi sporda. Samsun nüfusunun büyük dilimini oluşturan gençlerin 40 bin 521’i merkez ve ilçelerde yer alan gençlik merkezlerinde boş zamanlarını değerlendirerek kendilerini eğitirken, hem Türkiye’nin hem de Samsun’un aydınlık geleceğine hazırlanıyorlar.
Samsun’da yer alan 9 merkezin genç üyeleri sporda ve eğitimde başarılarıyla hem geleceğin şampiyonu hem de başarılı birer bireyi olma yolunda ciddi mesafe alıyorlar.

ÇAY OCAĞINDAN MİLLİ TURNUVALARA
Samsun’un 19 Mayıs ilçesindeki Ahmet Keleş 20 yaşında. Henüz lise öğrencisiyken boş vakitlerinde sanayide bir çay ocağında çalışıyordu. Bu sayede hem harçlığını çıkarıyor hem de okuluna devam ediyordu. “Gençlik merkezinin hayatımı olumlu yönde değiştirmeme büyük katkısı oldu” diyen Ahmet Keleş, ilçelerine açılan merkez ile birlikte değişen hayatını ve sporda yükselen başarısını şöyle anlatıyor: “İlçemizde gençlik merkezinin açılması ile güreş ile tanıştım. Lise dönemimde İstanbul, Uşak, Zonguldak, Amasya, Bursa gibi çeşitli illere müsabakalar için gittim. Samsun ikinciliği ve üçüncülüğü, bölge ikinciliği, Türkiye’de ilk 10 gibi dereceler aldım.”
Gençlik merkezinde aldığı dersler ve yardımcı kurslar sayesinde üniversite sınavlarına hazırlandığını bu sayede Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’nu kazandığını anlatan Ahmet Keleş, üniversiteye başladıktan sonra Cumhuriyet Turnuvası’na katılarak, millilik bursu almaya başladığını söyledi.

ATLETİZM İLE BAŞLAYAN JUDO İLE ARTAN BAŞARI
Dicle Evlek, 12 yaşında başladığı kros ile sınırlı kalmadı. 19 Mayıs Gençlik Merkezi’nin açılmasıyla judo ile tanıştı. Dicle, kazandığı başarıları anlatırken gençlik merkezindeki antrenörlerinin gayretiyle kendi azmini birleştiriyor. Judoda kazandığı okul birincilikleri ve Karadeniz Bölge birinciliğini kazanırken yaşadıklarını söylerken, gelecekte Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’nu kazanmayı ve judo antrenörlüğü yapmayı ne kadar çok istediğini anlatıyor.
Gençlik merkezi ile artan spor hayatının kendine kazandırdıklarını sıralayan Dicle Evlek, “Henüz yaşıtlarım il dışına bile çıkmamışken ben spor sayesinde birçok ili turnuvalar ile gezmiş oldum. Ayrıca yaşadığım ilçenin ismini her yerde temsil etmekten mutluluk duyuyorum. Gençlik merkezi olmasaydı spor hayatım kros ile sınırlı kalırdı ve lise eğitimimin bitmesiyle o da son bulurdu” dedi.

İKİZ JUDOCULARDAN BÜYÜK BAŞARI
Reşithan Yiğit ve Mehmethan Yiğit ilkokulda başladıkları judo sporunu yeterli malzeme ve mekan olmadığı için geliştiremediler. “İmkansızlıklar yüzünden judoyu sınıfta yapıyorduk” diyen ikiz kardeş Reşithan, Çorum’da yapılan 2012 Türkiye Şampiyonası’nda 26 kiloda birincilik, Samsun’da 2014 yılında 34 kiloda Türkiye ikincisi, Aydın’da 2015 yılı 38 kiloda MEB Ortaokullar Türkiye ikincisi, Samsun Karadeniz Şampiyonası ikincisi, 2014 Giresun Karadeniz Bölge üçüncüsü, Sivas İç Anadolu Bölge Şampiyonasında üçüncülük ve KKTC ‘de yapılan Rauf Denktaş turnuvasında birincilik kazandı.
Dolu dolu kazanılan bu başarıların altında yatan en önemli sebepleri ise şöyle özetliyor:
“Gençlik merkezinin hem mekan açısından hem de sunduğu imkanlar açısından bize büyük katkısı oldu. Ve biz de daha istekli ve daha başarılı olmaya gayret gösterdik.”
İkiz kardeşlerden diğeri Mehmethan Yiğit de başarılarını ardı ardına sıralıyor. Trabzon Minikler Türkiye Şampiyonası erkekler 26 kiloda üçüncü, Samsun Karadeniz Turnuvası’nda ikinci, Sivas’ta bölge birincisi, KKTC’de Rauf Denktaş Turnuvası’nda birincilik, Samsun TOHM Turnuvası’nda ikincilik, Samsun 19 Mayıs Turnuvası’nda ise birincilik.
Reşithan ve Mehmethan Yiğit kardeşler, “Bizleri bu şekilde yetiştiren sporda başarılı olmamıza vesile olan başta Gençlik ve Spor Bakanlığına ve üzerimizde büyük emeği olan antrenörlerimize teşekkür ederiz” diyerek minnettarlıklarını ifade ediyorlar.

ÜNİVERSİTENİN KAPILARINI AÇAN AZİM
Henüz 10 yaşında başlayan güreş macerasını yaşadığı sakatlıklardan dolayı bırakmak zorunda kalan Serdar Çalışkan ilk yıl hazırlandığı üniversite sınavını kazanamayınca okumaktan vazgeçti. İkinci sene inşaatta çalışmaya başladığını anlatan Serdar, “Fakat okumayı ve sporu özleyince hırs yapıp gençlik merkezindeki antrenörlerimizin de yardımı ve rehberliği ile mülakatlara ve sınava hazırlandım. 2014’ün Ağustos ayında Ondokuzmayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Bölümü’ne girmeye hak kazandım ve şuanda bölümümde başarılı bir şekilde ilerliyorum. Tam pes etmişken beni bırakmayan rehberliği ile antrenmandaki gayretleri ile beni spora, hayallerime hedeflerime geri kazandıran başta Gençlik ve Spor Bakanlığına teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.