60'ına merdiven dayamış olan ve emekli olan Mehmet Necdet Uzun, Haber Gazetesi'ndeki köşesinden yine talimatlar yağdırmaya çalışmış!!!
Camlarla kaplı binadan, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi köşesinden adeta Samsun'a yön veriyordu...
Yaşı ilerleyen Uzun, yaşadığımız Türkiye'deki değişime ayak uyduramamışa benziyor ve tıpkı 15 Temmuz öncesindeki gibi köşesinden etrafa halen talimat yağdırmaya çalışıyor...
Uzun, eski gücünün kalmadığı ve artık hiçbir kurum ve kuruluşun kendisine aldırmadığını fark etmemişe benziyor...
Çünkü;
Önce Berat Gonca ile Erol Şeker ve Tarık Menteşoğlu hakkında soruşturma başlatılması için adeta talimat verircesine gazetesinin manşetinden yaptığı haber ve aynı gün yazdığı "Haysiyet Cellatları" başlıklı köşe yazısı ile Samsun Valiliği'nden talepte bulunuyor...
Samsun Valisi'nin yanında elleri ceplerinde poz verdiği, şehrin bürokratları ile FETÖ'ye bağlı derneklerin düzenlediği yurtdışı gezilerine katıldığı dönemin artık kalmadığını ve Samsun Valiliği üzerinden kamuoyuna algı operasyonları yapamayacağını anlayan Uzun'un daha sonra rotasını Samsun Emniyet Müdürlüğü'ne çevirdiğini yazdığı köşe yazıları ile gördük.
Samsun Valiliği'ne başlattıramadığı soruşturmayı Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün başlatması için çırpınışlarını hayretlerde kalarak izledik.
Buradan da bir sonuca varamayan Uzun'un geçtiğimiz Cuma günü yazmış olduğu "Bana mı Düşer?" başlıklı köşe yazısı ile rotasını şimdi de Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na çevirdiğini gördük ve yazıda, "Eli kanlı terör örgütü FETÖ'nün üst düzey yöneticisi olduğu gerekçesiyle tutuklu bulanan avukatım Fevzi Cem Şenocak ile ilgili açıklama yapın ve beni kurtarın" demeye getirmiş.
Uzun'un yaşı ilerledikçe devletin güzide kurumlarından ne istediğinin farkında değil sanırım.
Emekli olan Uzun, klavyesinden çıkanları görmüyor veya görüyor da anlamıyor anlaşılan.
Yaşı ilerleyen Uzun'un, artık köşe yazmak yerine, köşe yazısı diye hakaret etmeye başladığına şahit oluyoruz.
Ne kadar hakaret ederse o kadar baskın çıkacağını mı sanıyor acaba?
Köşe yazılarından benimle birlikte çok sayıda gazeteciye taş atarak, "Zavallı asalaklar, çakallar, sahtekarlar, haysiyet cellatları, iftiracılar, ezik, paragöz, zavallı, köpek, Klavye psikopatları gibi" hakaretleri ardı ardına sıraladığınına şahit olunmakta.
Şimdi ben Mehmet Necdet Uzun'un seviyesine inerek, "Yavşak, yer cücesi, makat kılı gibi" ifadeler mi kullanmalıyım karşılık olarak?
Ama yok bu benim asaletime yakışmaz.
Uzun, yaşından başından utanmadan sokak ağzıyla hakaretleri ardı ardına sıralasın dursun, ben siz okuyucularıma olan saygımdan dolayı onun seviyesine inmeyeceğim.
"BORKONUT MELANET"İ YIKIN!..
Mehmet Necdet Uzun'un başında bulunduğu Haber Gazetesi'nin de içerisinde faaliyet gösterdiği ve Necdet Uzun'un sahibi, pardon patronu olan Adnan Ölmez'e ait Borkonut NİŞ isimli binanın adını "Borkonut Melanet olarak değiştirmek gerekir...
Neden mi?
Mehmet Necdet Uzun belli aralıklarla patronunun iş merkezi Borkonut NİŞ'in yanı başındaki binanın yıkılması için gazetesi aracılığı ile haberler yapmasının yanı sıra sık sık köşe yazıları yazmaktadır...
Yaptığı haberler ve köşe yazıları ile kamuoyunda baskı oluşturup, binanın yıkılması için caba harcadığı herkesin malumu. "Bizim binanın yanındaki yapı" demiyor da "adliyenin karşısındaki yapı" deyip güya yargıyı yanına alıyor!
Yoksa patronunun sözkonusu binanın bulunduğu arazide gözü mü var?
Sözkonusu binaya Uzun, "Melanet Apartmanı" ismini vermiş...
Bu ismi vermesinin gerekçesi ise binada bir kaç sefer intihar girişimi yaşanmış...
En son bahsekonu bina için 9 Şubat 2017 Perşembe günkü "Çözüm yok mu?.." başlıklı köşe yazısı yazmış ve binanın yıkılması için kamuoyu oluşturmaya çalışmış.
İntihar girişimi yaşanan binada kaç ölüm olmuş?
Sıfır.
"Çözüm yok mu?" başlığı ile binanın yıkılması için kamuoyu oluşturmaya çalıştığı gün patronun Borkonut NİŞ isimli iş merkezinin otoparkında Tatar Engin lakaplı Engin İren intihar ederek hayatına son vermiştir.
Eğer intihar girişimi yaşanıp hiçbir ölüm gerçekleşmemiş olmasına rağmen binaları yıkacak olursak, intihar edilen binaları ne yapmamız gerekmektedir?
İntihar girişimi yaşanmış ve hiçbir ölümün olmadığı binaya Uzun, "Melanet" ismini takıp yıkılmasını istiyorsa, intihar yaşanan binaya ben "Borkonut Melanet" ismini takıp yıkılmasını kurum ve kuruluşlardan istesem hata mı yapmış olurum?..
FETÖ'nün önemli imamlarından biri olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan Fevzi Cem Şenocak'ın iddianamesini kaleme alacaktım değil mi?
Uzun'a girince çıkamıyor ki insan.
Sözkonusu yazı bir sonraki yazıma kalsın...
Bu arada terör örgütü FETÖ sempatizanlarının devlet kurumlarındaki amirlere bu günlerde plaket takdim ederek, verecekleri resimlerle kendilerini kamuoyunda aklama girişiminde bulunma hazırlığında oldukları kulağıma geldi. Kurum ve kuruluş amirlerinin plaket bahanesi ile verecekleri resimlerle kendini aklamaya çalışacak olan FETÖ sempatizanlarının oyununa gelmeyeceklerine inancım tamdır.
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...