24 Temmuz Basın Bayramı ve Basında Sansürü kaldırılışının 107. Yıldönümünde kutlama mesajı yayımlayan AK Parti Samsun İl Başkanlığı, kendiyle çelişen bir uygulamaya imza attı. İl Başkanı Göksel'in basında sansürün kaldırılma mesajı inandırıcı bulunmadı.
AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Basında Sansürün Kaldırılışının 107. Yıldönümünde yasaklarla ve sansürle mücadele etmeyi ilke edindiklerini savundu.
Göksel yayımladığı mesajında, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bir gazetenin kapısına mühür vuran AK Partili Belediye Başkanı’nı ve kendi partisinin açılış törenine basın mensubunu almayan AK Parti’li İlçe Başkanı’nı görmezlikten gelmesi, kendi partisinde yaşanılanlardan habersiz olduğunu gözler önüne serdi.
12 Yıldır ülkede medya ve basın gücüne her türlü sansürü uygulayan Çarşamba Belediye Başkanlığı, kendilerine yapılan eleştirel söylemlere dayanamaz hale gelmeleri ifade hürriyetinin ciddi boyutta sıkıntı yaşadığını kanıtlar nitelikteyken buna şimdi de AK Parti İlçe Başkanının kendi parti bina açılışında Ramazan Bayramının ilk günü basını kovmasına İl Başkanı, AK Partili Samsun Milletvekilleri sessiz kalırken Basında sansürün kaldırılması ile ilgili yaptığı basın açıklaması çok inandırıcı bulunmadı.
AK Parti Samsun İl Başkanı Göksel yayınladığı mesajında, “Sansürün kaldırılması ve ifade hürriyetinin sağlanmasının, basın tarihinin en önemli dönüm noktalarındandır. Şurası bir gerçek ki, son 12 yıl boyunca ülkemizde, medya alanında birçok teknolojik gelişmenin yanı sıra, yayıncılık anlayışı bakımından da birçok yenilik gerçekleşmiştir. Yazılı ve görsel medya çeşitlilik kazanmış, özellikle sosyal medya gibi yeni bir alanın ortaya çıkışıyla birlikte çok sesli bir yapı tesis edilmiş, dünün Türkiye’sinde çokça kullanılan ‘kartel medyası’ gibi tanımlar günümüz Türkiye’sinde karşılık bulamaz hale gelmiştir. Hükümet olarak bizler, her zaman basın kuruluşlarımızın ve basın mensuplarımızın sorunlarına çözüm arayışında olduk; medya mensuplarıyla istişareler yaptık, yapıcı, yönlendirici eleştirilerine kulak verdik, yine yapıcı tüm fikirlerin özgürce tartışılmasını sağladık. Nitekim günün Türkiye’sinde tartışılamayan, yazılamayan, ifade edilemeyen birçok mesele ve kavram, bugünün Türkiye’sinde özgürce tartışılıyor, yazılıyor, ifade ediliyor. Geçmiş yıllarda, bilhassa demokrasinin kesintiye uğradığı, vesayetin hüküm sürdüğü dönemlerde, basın sektörünün ciddi yaralar aldığını unutmamak gerekir. Bu bakımdan, hepimiz demokrasiyi ortak değer olarak kabul etmeli, demokrasimizin güçlendirilmesi için var gücümüzle çalışmalıyız. Türkiye'de demokratikleşme yolunda, hak ve özgürlüklerde ilerleme sağlandıkça, basın özgürlüğü daha da güçlenecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, basın çalışanlarımızın 24 Temmuz Basın Bayramı'nı kutluyor, görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren basın çalışanlarını da saygıyla anarken; tüm basın emekçilerine başarılar diliyorum" cümlelerini kullanarak uygulanan onca sansürün ardından basın bayramını kutlaması şaşırtıcı ve çok inandırıcı gelmedi.