Bütün altın ve parasını dolandırıcıya kaptıran kadın, eve döndüğü taksinin parasını bile ödeyemedi.
Edinilen bilgiye göre, olay Seyhan ilçesine bağlı Denizli Mahallesi'nde meydana geldi. Kocaları bir okulda kantin işleten ve Denizli Mahallesi'nde gecekonduda oturan Serpil Özkan'ın cep telefonu, eltisi Sevilay Özkan ile birlikte otururken çaldı. Özkan telefonunu açtığında karşıdaki kişi kendisinin komiser olduğunu söyleyip "Siz Serpil Özkan mısınız, şu an yanınızda eltiniz Sevilay Özkan'da var mı" diye sorduktan sonra "evet" yanıtını alıp "Öncelikle sakin olun korkmayın, akşam bir kuyumcu soyuldu yapılan araştırmada ikinizin de kocalarınızın kimlikleri kuyumcuda bulundu. Biz şu an bu olayı araştırıyoruz. Kuyumcuda çok yüklü miktarda altın ve para çalındı. Kocalarınız şu anda bizim yanımızda. Kimlikleri kuyumcuda bulunduğu için birinci şüpheli kocalarınız" dedi.
Kadınlar bu diyalogun ardından iyice paniğe kapıldı. Kadınlara kendilerinin polis olduğunu iyice inandırmak için arka fonda telsiz sesi dinleten ve Özkan ailesindeki birçok kişinin de ismini sayıp daha sonra, "Kocalarınızın hapse girmesini istemiyorsanız evdeki altınları ve paraları bize getirmeniz gerekiyor. Biz altınların ve paraların üzerindeki parmak izlerine bakacağız. Para ve altınlarınız devlet güvencesinde olacak operasyon bittikten sonra size geri verilecek. Aksi taktirde birinci şüpheli olan eşleriniz hapse girecek" dedi.
Bunun üzerine kadınlardan Serpil Özkan evdeki biriktirdiği 4 bilezik, 4 yüzük, altın zincir, küpe ve evdeki bütün paraları bozuk paralarda dahil toplayıp 800 lirayı bir poşete koydu. Sevilay Özkan ise kendisinin 4 bileziği olduğunu onun da annesinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine dolandırıcı, Serpil Özkan'a poşeti evinin karşısındaki sokağa getirmesi gerektiğini, orada belinde silah olan siyah gözlüklü saçı arkaya taranmış kişiye vermesini, daha sonra ise Sevilay Özkan ile birlikte taksiyle annesinin evindeki bilezikleri alıp Yeni Mahalle'ye getirmesini getirmedikleri takdirde sürenin daraldığı eşlerinin cezaevine gideceğini yeniledi.
Kadınlar hemen evden çıkıp karşı sokağa giderek burada belinde silah gösteren kişiye poşetle birlikte altınları ve parayı teslim etti. Daha sonra da mahallenin taksicisi Ercan Sezgin'in yanına gelerek kendilerini yanlarına aldıkları bir çocukla birlikte Madama Mahallesi'ne götürmesini istedi. Taksici mahalleyi bilmediğini söyleyince kadınlar kendilerinin tarif edeceğini söyleyip taksiye binerek yola çıktılar. Bu arada, Serpil Özkan sahte polisle telefonda konuşmaya devam etti. Madama Mahallesi'ne gelip burada evden 4 bileziğini aldıktan sonra Yeni Mahalle'ye doğru yola çıktılar. Ancak Serpil Özkan Yeni Mahalle'ye yaklaştığı sırada telefonunun şarjı bitti. Kadınlar mahallede dolaştı ancak polis göremeyince taksici "Benim gitmem lazım sizi burada indireyim" dedi. Kadınlar korkarak "Olmaz biz de seninle gelelim" dedi. Giderken Serpil Özkan, kendisini arayan bir kişinin polis olduğunu söyleyip eşlerinin kuyumcu soygununa karıştığını söyleyerek sabahleyin kendisinden altın ve para aldığını şimdi de eltisinin altınlarını vermek için buraya geldiklerini anlatınca taksici "Bunda bir iş var, polis böyle para ve altın istemez soygun varsa eve gelir alır" dedi.
Eltiler bunun üzerine taksiye eşlerinin çalıştığı okula götürmesini istedi. Taksi ile okula geldiklerinde eşlerinin burada çalıştığını polisinin yanında olmadığını görünce dolandırıldıklarını anladı. Olay hemen polise haber verildi. Polis kadınlardan eşkal bilgilerini alıp şahsı araştırmaya başladı. Bu arada Serpil Özkan son kuruşuna kadar parasını dolandırıcılara verdiği için taksiciye ödeme yapamadı.
"KADINLAR ALTIN VE PARALARIN HEPSİNİ DOLANDIRICIYA VERMİŞ"
Kadınları götüren taksici Ercan Sezgin dün sabah saatlerinde kadınları aldığını Serpil Özkan'ın sürekli telefonda görüştüğünü ve karşıdaki kişiye de "komiserim ve enişte" dediğini ifade ederek, "Önce Madama Mahallesi'ne gittik oradan Sevilay Özkan bir şey aldı geldi. Sonra Yeni Mahalle'ye gittik polis gelecek dediler. Ama polis falan yoktu ben gitmek isteyince onlar da benimle geldi. Bu arada kadın sürekli telefonda konuştuğu için şarjı bitmişti. Şarjı bitince bana polislerin kuyumcu soygununa kocalarının karıştığı için sabahleyin altın ve para verdiğini, şimdi de eltisinin altınlarını polise vermeye geldiklerini söyledi. Bana daha önce söyleseydi direkt polise götürürdüm. Bunların dolandırıcı olduğunu söylerdim. Neyse ki telefonun şarjı bitip dolandırıcılarla buluşamadılar. Buluşsalar 4 bilezik de gidecekti. Sonra ben kadınları kocalarının yanına götürdüm de dolandırılmadıklarını, kocalarının polisinin yanında olmadığını gördüler. Belki ben onları orada bırakıp gelsem yanlarında çocuk da var öldürürlerdi. Biraz benim sayemde biraz şarjın bitmesinden dolayı ikinci kez dolandırılmaktan ve başlarına bir şey gelmesinden kurtuldular" dedi.
Sezgin, kadınlar ile çok yer gezdiklerini, Adana'nın bir ucundan bir ucuna gittiklerini belirterek, "Çok para ödemeleri gerekiyordu. Ancak kadın son parasına kadar dolandırıcılara vermiş. Diğer kadında da sadece bilezik vardı. Bu nedenle ben paramı alamadım. Bana verecek paraları kalmamıştı" diye konuştu.