7 Haziran seçimleri sonucu oluşan tablo ülkede kaos ve belirsizlikler oluşturmaya elverişli bir ortam oluşturdu. Partilerin birbirine koyduğu tavırlar ve çizgiler belirsizliğin baş tacı oldu.
AK Parti 1. parti olsa da hükümet kuracak çoğunluğu elde edemedi. Oluşan tabloda en belirgin ve halkında beklediği umut; Ak Parti- MHP demiştik. AK Parti her koşulda her ortamda hükümet oluruz demesine rağmen, MHP’nin nazlı çocuk gibi sallanması,işi yokuşa sürmesi artık çekilmez hale gelmiştir. Belki CHP hükümet kurmaya yanaşsa da AK Partinin düşündüğü çözüm erken seçim yeni vekil olanlar bu maddeyi kabul etmese de seçim yoldadır.
Ben burada biraz MHP’yi eleştirmek ve biraz MHP üzerinde yorum yapmak istiyorum. MHP ne istiyor, çözüm süreci, cumhurbaşkanının saraydan inmesi, yolsuzluk yapan bakanların yargılanması bu maddeler MHP’nin olmazsa olmazlarıymış…
Biz Türk halkı olarak balık hafızalıyız; şöyle bir eski defterleri bir kurcalarsak MHP’nin eskiye dönük hiçte bir artışı olmadığını görürüz. Sayın Bahçeli’nin tabanının sesine kulak vermediğini yine kendine buyruk davrandığını, buradan belirtmek istiyorum ama eğer hükümete girmezse MHP’de de çözülmelerin olacağını buradan yazıyorum.
MHP genel merkezi alınan oyların artacağını sanıyorsa yanılgıdadır. Bir erken seçim ve oynadığı bu tavırlar MHP’nin sonu olacaktır. Millet öyle bir oyun oynadı ki şuan tüm partiler sınav vermektedir. Süreç, kendi sonlarını hazırlayıp tekrar AK Partinin tek başına iktidara gelmesini sağlayacaklar.
7 Haziran sonrası ülkede yatırım durmuş ekonomik açıdan belirsizlikler ortadadır. MHP’nin bu üç madde bizim ‘kırmızı çizgimiz’ demesi ve bunda inatlaşması sonu olacaktır. AK Parti 14 yıldır iktidarda da memlekette de kaç yıldır askerimiz ve polisimiz terörden ölmüyor, belli bir sakinlik ortadayken anneler ağlamasın denilirken, siz buna neden karşı koyarsınız bu vatanın satılmayacağını bölünmeyeceğini kundaktaki çocuk bile bilirken sizin bu tavrınıza anlam verilememektedir.
MHP; bu tavrıyla dış odaklara çanak tutmaktadır. Cumhurbaşkanının yaptırdığı saray onun babasının malı da değildir; Ki cumhurbaşkanlığı sonunda oradan ayrılacak bir başkası oradan ayrılacak bir başkası orada oturacak.
Ben şahsen bunların hepsinin elinin birisinin dışarıda olduğu inancındayım. Baş millete hizmet için fedakarlık yapılmayacağını, hep kendi çıkar ve menfaat doğrultusunda mı hareket edeceklerdir?
İşte her akşam görüyoruz. Ankara’nın havasını kokluyoruz. Hepsi çocuklar gibi kendilerini sağa sola çekmekte, ülkeyi belirsizliğe sürüklemektedirler.
Hükümetin acilen kurulması şarttır. Çünkü bu belirsizlik ekonomimizi eritmekte, ülkeye zarar vermektedir. Şu belirsizliğin bilinmeyen faturasının milyon dolarlar olduğunu, bu yüzden bir çok firmaların iflas yada işe son verdiğini biliyor musunuz. İnsanlar diyorlar ki hükümeti kurun da nasıl kurarsanız kurun yoksa halka gidilirse biz yapacağımızı biliyoruz. İzlenen bu tavır ve senaryolar dış odaklara çanak tutmakta ülkeye ekonomik boyutta zarar vermekte ise de ipin ucunda erken seçim var.