Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, işsizlik ödeneği kapsamında 1 milyon kişiye 5,5 milyar lira ödeme gerçekleştirdiklerini belirterek, normalleşme desteği ile 3,6 milyar liradan fazla prim mahsuplaşması imkanı sağladıklarını kaydetti. İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla iki aylık telafi çalışma süresini dört aya çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgının başından itibaren verdiğimiz teşvik ve desteklerin tutarı 80 milyarı buldu.
Diğer yandan 1,3 milyon işyerinin toplam 40 milyar lira prim borcunu 6 ay süreyle erteledik. Covid-19 test, tedavi ve bakım hizmetleri için Genel Sağlık Sigortası kapsamında karşıladığımız ödemeler ise 7,8 milyar lirayı aştı. Salgın Sosyal Destek Programımızla 6,5 milyon haneye 1000'er liradan toplamda 6,5 milyar lira nakdi yardım ulaştırdık. ‘Biz Bize Yeteriz Türkiye'm' Milli Dayanışma Kampanyamızla 2 milyar lirayı aşkın yardım topladık ve bu yardımları ihtiyaç sahibi hanelere takdim ettik” dedi.
"Hazineye ait tarım arazilerini kullanan 18 bin çiftçimizin nisan, mayıs ve haziran ayı ödemelerini 3 ay süreyle ve faizsiz tehir ettik"
Salgının etkilerinin azaltılması için hazırladıkları “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketini 18 Mart 2020'de kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu paketin kapsamını ihtiyaçlara ve yeni durumlara göre zaman içinde sürekli güncelledik. Borç ertelemelerinden yeniden yapılandırmalara, kredi ve teşviklerden karşılıksız hibelere kadar pek çok farklı destek programıyla salgından olumsuz etkilenen tüm kesimlerin yanında olduk. Basit usulde vergilendirmeye tabi olanlar başta olmak üzere belirlenen esnaf ve sanatkarımıza aylık 1000 lira destek ödemesi yaptık. İş yeri kira olan esnaflarımıza 3 ay süreyle, büyükşehirlerde 750 lira, diğer şehirlerde ise 500 lira destek ödemesinde bulunuyoruz. Bu kapsamda başvurusu kabul edilen 140 bini aşkın esnaf ve sanatkarımıza toplam 2 milyar 80 milyon lira tutan ödeme yapılmaya devam ediyor. Miktarını 1000 lira olarak belirlediğimiz Gelir Kaybı Desteği'ne yapılan başvuruların da 975 bine yakını onaylandı.
Ciro kaybı desteğiyle ilgili başvuruların değerlendirmesi sürüyor. Mücbir sebep hali ilan edilen 24 Mart 2020'den itibaren KDV ve prim ödemelerine 6 ay süre ile erteleme imkanı sağlamıştık. Bu imkandan 2 milyondan fazla mükellef yararlandı. Yine bu dönemde ticareti desteklemek için KDV oranını kimi sektörde yüzde 18'den yüzde 8'e, kimi sektörlerde de yüzde 8'den yüzde 1'e indirdik. Geçtiğimiz yıl 985 bin esnaf ve sanatkarımız, toplam 42,6 milyar lira tutarında faiz destekli kredi kullandı. TESKOMB, salgın nedeniyle kredi ve kefalet kooperatiflerine olan borçlarının ödemesini geciktirenlere uygun şartlarda yapılandırma imkanı sundu. Bu imkandan da 30 bin esnaf ve sanatkarımız yararlandı. Fahiş fiyat ve stokçulukla mücadele için Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturduk.
Bu çerçevede yapılan denetimler neticesinde bugüne kadar toplam 32 milyon liraya yakın idari para cezası uygulandı. Salgının ilk gününden itibaren milletimizin gıda güvenliği ve tedarikinde en ufak bir aksaklığın oluşmasına müsaade etmedik. Destekleme ödemelerini öne çıkararak, çiftçilerimize finansman desteği sağladık. Çiftçilerimize bu dönemde 9,3 milyar lira hayvancılık destekleme ödemesi, 12,6 milyar lira bitkisel üretim destekleme ödemesi yaptık. Bu yıl üreticilerimize yapacağımız tarımsal destek ödemesi tutarı ise 24 milyar liradır. Kredi borçlarını 6 ay erteleyerek, ORKÖY kredilerini yeniden yapılandırarak, besici ve yetiştiricilere 90 gün vadeli arpa satışı yaparak, salgın döneminde üreticilerimizi rahatlattık. Su ürünleri yetiştiriciliği, mesire yerleri, milli park ve tabiat parkları kira ödemelerini faizsiz olarak yine erteledik. Yüzde 75'i hibe olmak üzere toplam 6 bin 100 ton tohumu tarlasını ekmek için bekleyen çiftçimize ulaştırdık. Tarım arazileri ve 2-B satışlarından kaynaklanan 46 bin 500 hak sahibinin nisan, mayıs ve haziran aylarına ait ödemelerini, faiz uygulamadan ve başvuru şartı aramaksızın 3 ay süreyle öteledik. Hazineye ait tarım arazilerini kullanan 18 bin çiftçimizin nisan, mayıs ve haziran ayı ödemelerini de yine 3 ay süreyle ve faizsiz tehir ettik.”
Salgınla mücadele kapsamında kültür ve sanatta özel tiyatrolara 35,8 milyon lira, sinema sektörüne 89 milyon lira destek aktardıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzik sektöründeki 30 bin 770 başvuru sahibine, 4 ay boyunca ayda 1000 lira olmak üzere toplam 123 milyon lira destek sağladık” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin turizmde 2020 yılındaki 16 milyon ziyaretçiyle dünya ortalamasına ve rakip ülkelere kıyasla en az daralma yaşayan ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
"Vefa Sosyal Destek Gruplarında kamu personeli, sivil toplum gönüllüleri ve gençlerimizden oluşan yaklaşık 145 bin kişi görev yaptı"
Bazı hükümlülere Covid-19 izni vererek salgının cezaevlerinde yayılmasının önüne geçtiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükümlü ve tutukluların görüntülü sistem üzerinden duruşmalara katılımına ağırlık verdik. İşyurtlarındaki üretimi, kolonya, dezenfektan, maske, eldiven ve tulum gibi ihtiyaç alanlarına yönlendirdik. Tedbir almak kadar, bunun uygulamasını denetlemek de önemlidir. Bunun için mülki idare teşkilatımızı seferber ettik. Sokağa çıkması kısıtlanan, tek başına yaşayan veya herhangi bir yakını olmayan 65 yaş ve üstü vatandaşlarımıza yardım için Vefa Sosyal Destek Grupları kurduk. Vefa Sosyal Destek Gruplarında kamu personeli, sivil toplum gönüllüleri ve gençlerimizden oluşan yaklaşık 145 bin kişi görev yaptı. Bu kapsamda, 65 yaş üzeri vatandaşlarımızdan 9 milyonu aşkın talep yerine getirildi. Ekiplerimiz, 3 milyonu aşkın haneyi ziyaret ederek, bu zor günlerinde vatandaşlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirdi. İzolasyona tabi kişilere yönelik 31,5 milyona yakın denetim gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı.
Dünya ekonomilerinin adeta durma noktasına geldiği salgın döneminde Türkiye olarak yatırımlara ara vermediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte 463 kilometre otoyolu, 551 kilometre bölünmüş yolu, uzunluğu 43 kilometreyi bulan 352 büyüklü-küçüklü köprüyü, yine uzunluğu 75,5 kilometreyi bulan 45 tüneli hizmete açtık. Bunlar arasında Ankara-Niğde Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu'nun bir bölümü gibi önemli projeler de yer alıyor” açıklamasında bulundu.
"Salgının başından bu yana 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızı Türkiye'ye getirerek, aileleriyle buluşturduk"
Sınırların içindeki vatandaşlara sahip çıkarken, yurt dışında yaşayan vatandaşları da ihmal etmediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Salgının başından bu yana 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızı Türkiye'ye getirerek, aileleriyle buluşturduk. Tahliye uçuşlarıyla 67 ülkeden 5 bin 500'den fazla yabancının evlerine güvenle dönebilmesini sağladık. Ayrıca, Türkiye üzerinden evlerine dönmek isteyen 91 ülkeden 38 bin insana yardımcı olduk. Ülkemizden talepte bulunan 157 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık. Virüsün sosyal ve ekonomik etkilerini azaltmak için Kalkınma Ajanslarımız aracılığıyla 63 projeye 39 milyon lira kaynak aktardık. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezlerindeki girişimcilerimize kira muafiyeti imkanı getirdik.”
"Ancak asıl olan temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek, aşılamayı hızlandırarak, moralleri yüksek tutarak, salgın sonrasına hazırlanmaktır"
Özetin özeti mahiyetindeki bu desteklerle milletin her kesiminin salgın dönemini en az zararla atlatmasını temin etmeyi amaçladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin her bir ferdinin yanında olmak en başta gelen görevimizdir. Ancak, asıl olan temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek, aşılamayı hızlandırarak, moralleri yüksek tutarak, salgın sonrasına hazırlanmaktır. Bunun için vaka, ağır hasta ve vefat sayılarını belli bir rakamın altına düşürmemiz gerekiyor. Aksi takdirde, biz ülke içinde her yeri açsak, dünyayla irtibatımız kesik olacağı için bu bir anlam taşımaz” dedi.
"Şehirlerimizdeki mevcut uygulamayı bir süre daha sürdürme ve gelişmeleri yakın takip etme kararı aldık"
Geçtiğimiz kabine toplantısında şehirleri vaka, hastane kapasitesi, aşılama gibi kriterlere göre sınıflandırdıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Her sınıfta hangi normalleşme adımlarının atılacağını da şeffaf bir şekilde açıklamıştık. Yeni normalleşme tedbirlerini sizlerle paylaşırken, şehirlerimizin, tedbirlere uyma derecelerine göre gelecekte hangi sınıfta yer alacaklarına kendilerinin karar vereceklerini de söylemiştik. Sağlık Bakanlığımız, salgının illerimizdeki seyrini yakından takip ediyor. Bugünkü kabine toplantımızda, son iki haftadaki gelişmelerin üzerinde etraflıca durduk. Kimi illerimizde görülen nispi vaka yükselişlerine rağmen, bu artışın hastaneye yatış, yoğun bakım ve entübe sayılarına sınırlı şekilde yansımasını da sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca, aşılama yaygınlaştıkça, salgınla mücadelenin daha etkin hale geldiğini görüyoruz.
Tedbirlere özellikle uyulmasıyla ilgili denetimleri daha sıkı şekilde yürüterek süreci yakından takip edeceğiz. Tüm bu verileri göz önüne alarak, bugünkü toplantımızda, şehirlerimizdeki mevcut uygulamayı bir süre daha sürdürme ve gelişmeleri yakın takip etme kararı aldık. Milletimizin, yeni normalleşmenin ilk heyecanıyla kurallara riayet konusunda yeterli dikkati gösteremediğini düşünüyorum. İnşallah bundan sonra çok daha bilinçli ve dikkatli davranarak, bu meselenin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Vatandaşlarımızdan, tedbirlere muhakkak uyarak, hem kendi sağlıkları üzerindeki riski azaltmalarını, hem de şehirlerini ve ülkemizi bu musibetten kurtarma mücadelemize destek vermelerini rica ediyorum. Tedbirlere uymamamız halinde yeniden kısıtlamaların, yasakların gelmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”
"Gençlerimize üzerinde 2053 vizyonlarını inşa edebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi miras bırakmakta kararlıyız"
Türkiye'yi 2023 rotasında tutmakta kararlı davranıldığını ifade eden Erdoğan, terör örgütlerinden kimi uluslararası kuruluşlara kadar, bu senaryoda kullanılan oyuncuların birer birer devre dışı bırakıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin birlik ve beraberliğini güçlendirirken sınırlarımızı güvenlik altına alacak adımları da cesaretle attık. Türkiye'ye bu şekilde diz çöktüremeyeceklerini görenlerin diplomasi ve ekonomi alanlarında yoğunlaştırdıkları kuşatma çabalarını da reform gündemimize hız vererek boşa çıkardık. Milletimizin taleplerine ve beklentilerine uygun olarak zaten yürütmekte olduğumuz çalışmaları kapsamlı reform paketleriyle demokratik ve ekonomik zaferlere dönüştürecek programlar geliştirdik. Gençlerimize üzerinde 2053 vizyonlarını inşa edebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi miras bırakmakta kararlıyız" diye konuştu.
"İstikrarı güçlendirmek için ekonomide makro politikalarımızı yapısal tedbirler ve dönüşümlerle destekliyoruz"
Son dönemde açıklanan reform paketlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Hukuk alanındaki reform gündemimizi içeren İnsan Hakları Eylem Planımızı daha önce açıklamıştık. Geçtiğimiz cuma günü de ekonomideki yeni reform programımızı kamuoyuyla paylaştık. Bu programın amacı, ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütecek bir yol haritası oluşturmaktır. Hep söylediğimiz gibi Türkiye'nin istihsal mücadelesini en az istiklal ve istikbal mücadelesi kadar önemli görüyoruz. Ülkemizi 2002 yılından beri istikrar ve güven esasına göre büyütmenin gayreti içindeyiz. Son dönemde maruz kaldığımız saldırıların istikrar ve güven iklimini hedef almasının sebebi de işte budur. Bunun için reform programımızı her alanda olduğu gibi ekonomide de istikrarı ve güveni sağlamlaştıracak adımlarla teçhiz ettik. İstikrarı güçlendirmek için ekonomide makro politikalarımızı yapısal tedbirler ve dönüşümlerle destekliyoruz. Bu kapsamda kamu maliyesi, enflasyon, finans sektörü, cari açık ve istihdam konularında çok sayıda yeni düzenlemeyi hayata geçiriyoruz" dedi.
"Türkiye'yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkartmakta kararlıyız"
Yapısal politikalar kapsamında da kurumsal yapıyı, yatırımların teşvikini, iç ticaretin kolaylaştırılmasını, rekabet politikalarını içeren somut politikalar geliştirildiğini bildiren Erdoğan, "Türkiye'yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkartmakta kararlıyız. Reform programlarımızı bu hedefimize ulaşmamızı kolaylaştıracak ve hızlandıracak şekilde hazırlıyoruz. Her reform programımız, kamudan özel sektöre, sivil toplumdan sosyal kesimlere kadar tüm tarafların görüşleri ışığında oluşturulmuştur. Hazırlık aşamasında olduğu gibi bu programların uygulama sürecinde de her türlü yapıcı eleştiriye ve katkıya açığız. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı da kör bir husumetle sabote etmeye çalışanları ise milletimizin takdirine havale ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Son bir asrın en büyük sağlık felaketi olarak nitelenen salgın karşısında devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik"
Covid-19 virüsünün Türkiye'de görülmesinin üzerinden 10 Mart itibarıyla tam 1 yıl geçtiğini hatırlatan Erdoğan, "Şimdiye kadar bu virüs 192 ülkede toplam 2 milyon 700 bin insanın hayatına mal oldu. Ülkemizde ise virüs tespit edilen 2 milyon 900 bine yakın vatandaşımızdan 29 bin 500'ü maalesef hastalığa yenik düştü. Salgında vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Bu dönemde büyük bir fedakârlık sergileyerek virüse karşı en ön cephede yer alan tüm sağlık çalışanlarımıza, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Türkiye, sağlık altyapısının ve sosyal güvenlik sisteminin gücü sayesinde salgınla mücadelesini dünyanın takdir ettiği bir başarı hikayesine dönüştürdü. Salgının zirve yaptığı aylarda dahi sağlık sistemimiz vatandaşlarımıza hizmet etmeyi sürdürdü. İnsanların hastane kapılarından geri çevrildiği, doktorların hasta seçmek zorunda kaldığı, bakımevlerinde yaşlıların ilgisizlikten can verdiği vahim sahnelerin hiçbiri hamdolsun ülkemizde yaşanmadı. Son bir asrın en büyük sağlık felaketi olarak nitelenen salgın karşısında devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik" dedi.
Bilim Kurulunun değerlendirmeleri ışığında alınan kararların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği avantajları da kullanarak en hızlı ve en etkin şekilde hayata geçirildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde birçok ülkede görülen sıkıntıların, tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerin hiçbirine Türkiye'de şahit olunmadığını söyledi. Salgının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kriz yönetme kapasitesi yanında, sağlığa yapılan yatırımların da önemini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, "Ülkemize kazandırdığımız şehir hastaneleri, özellikle salgın döneminde kritik rol üstlendiler. Bugün artık elini vicdanına koyan herkes, bu yatırımların hakkını teslim ediyor.
Yolu bir şekilde şehir hastanelerine düşen vatandaşlarımız, 'iyi ki muhalefete rağmen bu hizmetler yapılmış' diyor. Salgın döneminde sağlıktan eğitime, ekonomiden sosyal yardımlara kadar her alanda attığımız ilave adımlarla ülkemizin altyapısını daha da güçlendirdik. Bu süreçte Covid-19 teşhisi yapabilen laboratuvarlarımızın sayısını 73'ten, 6 kattan fazla artışla 461'e yükselttik. Filyasyon ve İzolasyon Takip Sistemi'ni, kısaca HES dediğimiz 'Hayat Eve Sığar' uygulamasını hayata geçirdik. Yükseköğrenim yurtlarımızın bir kısmını karantina merkezlerine dönüştürdük. Bu çerçevede yurtlarımızda 122 bin insanımıza hizmet verdik" ifadelerini kullandı.
"Bugün itibarıyla ülkemizde yapılan aşı sayısı 11 milyon 500 bine ulaştı"
Gelişmiş ülkelerin henüz maske sıkıntısını bile aşamamışken Türkiye'nin rekor sürede yerli solunum cihazı üreterek, kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanında 20 ülkeye bu cihazları ihraç ettiğini kaydeden Erdoğan, "İnşası süren projeleri hızlandırarak, İstanbul-Başakşehir, Konya ve Tekirdağ Şehir Hastanelerimizi hizmete aldık. Çok kısa sürede İstanbul'un iki yakasına kazandırdığımız bin 8'er yataklı iki acil durum hastanesiyle bu alanda yeni bir çığır açtık. Böylece sadece salgın döneminde toplam 16 bin 160 yataklı sağlık tesisinin inşaatını tamamlayıp, vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.
Dünyada aşı uygulamasını başlatan ilk ülkeler arasındayız. Bugün itibarıyla ülkemizde yapılan aşı sayısı 11 milyon 500 bine ulaştı. Aşılama sıralamasında dünyada beşinci durumdayız. Çalışmaları süren yerli aşımız hazır hale gelene kadar yurt dışından aşı tedarikini sürdüreceğiz. Diğer yandan insanların haftalar boyunca eve kapandığı günlerde eğitim-öğretime devam etmek ayrı bir önem kazanmıştır. Hazırlıklarımızı hızla tamamladığımız EBA TV yayını ile 23 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitime geçtik. İçerik üretiminde binden fazla öğretmenimizin görev aldığı bu sistem üzerinden toplam 12 bin 500 saat yayın yapıldı. Yüz yüze eğitimi ise 15 Şubat 2021 itibarıyla kademeli olarak yeniden başlattık. Geçtiğimiz kabine toplantımızda yüz yüze eğitimin kapsamını epeyce genişlettik. Ülkemizdeki tüm cep telefonu abonelerine aylık 8 GB'a kadar EBA'ya ücretsiz erişim imkânı getirdik. Yine bu dönemde öğrenim ve katkı kredisinin bazı taksitlerini 3 ay süreyle erteledik" dedi.
Kısa çalışma ödeneği uygulaması mart sonunda bitiyor
Sosyal Koruma Kalkanı Programı ile vatandaşlara doğrudan aktarılan kaynağın toplam tutarının 56 milyar lirayı aştığını açıklayan Erdoğan, "Salgın döneminde kısa çalışma ödeneğinin kapsamını genişlettik, şartlarını kolaylaştırdık. Bu dönemde 3,7 milyon çalışanımıza 30 milyar lirayı bulan tutarda kısa çalışma ödemesi yaptık. Salgının seyrine göre peyderpey uzattığımız bu uygulamayı mart sonunda bitiriyoruz. Şartları kısa çalışma ödeneği almaya yetmeyen ve ücretsiz izne çıkarılan 2,5 milyon çalışanımıza 10 milyar liraya yakın nakdi ücret desteği ödedik" diye konuştu.