Kamuoyunda 'Selam Tevhid' olarak bilinen 'Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü' adlı soruşturmada, usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin 'paralel yapıya' yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 55’i tutuklu 122 şüpheli hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma sanık sayısının fazla olması nedeni ile Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinin en büyük duruşma salonunda görülmeye başlandı. Duruşmada aralarında eski emniyet müdürü Yurt Atayün’ün de bulunduğu 53’ü tutuklu 64 sanık hazır bulundu.
Haklarında yokluklarında tutuklama kararı verilen firari sanıklardan Fethullah Gülen adına üç, Emre uslu adına ise bir avukat duruşmada yer aldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NUN AVUKATLARI HAZIR BULUNDU
Dava dosyasında müşteki olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, ve üst düzey siyasi parti temsilcileri ile kamu görevlilerinin avukatları tarafından temsil edildiği duruşmada Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri Oğuz Kaan Salıcı, Zeynel Emre, Nihat Yeşil ve Onursal Adıgüzel izleyici olarak katıldı.
Duruşmanın başlamasın ardından mahkeme başkanı Fethullah Gülen’in avukatlarının yazılı bir dilekçe sunarak reddi hakim talebinde bulunduğunu ifade etti. Duruşmada daha sonra sanık ve avukatların yoklamasına geçildi.
“SAVCININ TALİMATI İLE TIR'LARI DURDURAN ASKERİ PERSONEL İÇERİDE YARGILANIYOR”
Duruşmada izleyici olarak yer alan CHP’li milletvekilleri bir süre salonda durduktan sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı. Duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldiklerini belirten CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı “Ocak 2015’te Türkiye’den Suriye’ye geçen TIR'ların durdurulması ile başlayan bu davada bir çok gariplikler üst üste gelmiş durumda. Şuanda savcının talimatı ile TIR'ları durduran ve TIR'lar da arama yapmak için çaba gösteren askeri personel içeride yargılanıyor. Eğer bu askeri personel savcının talimatına uymasaydı ve TIR'ları aramak istemeseydi suç işlemiş olacaktı. Dolaysıyla ondan yargılanacaklardı. Savcının talimatı ile yaptıkları bir işten dolayı askeri personel yargılanıyor” dedi.
“CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL İLE İLGİLİ DAVA AÇILDI”
“Eğer yardım malzemesi taşınıyorsa, neden gizli kapaklı yapıldığı konusuna açıklama getirilemedi” diyen Salıcı daha sonra şöyle konuştu:
“Bu dava ile alakalı bir şekilde MİT TIR'larının Suriye’ye silah taşıdığı ile ilgili haberleştiren gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili dava açıldı. Bu davaların birleştirilmesi için çaba gösteriliyor. Eğer bir yere yardım malzemesi gönderiyorsanız bu yardım malzemeleri neden gizli kapaklı gönderiliyor?”
“YARGILANANLARIN ÖNEMLİ BİR KISMI TALİMATI YERİNE GETİREN KAMU GÖREVLİLERİ”
Ergenekon davası ile birlikte 2007 ‘den beri bir garip yargılamalar olduğunu ifade eden Zeynel Emre ise “CHP’li vekiller olarak her zaman hukukun yanında durmaya çalıştık. Bugün geçmiş dönemde yapılan uygulamaların bir benzerini burada yaşıyoruz. Senaryo farklı, mağdurlar farklı oynanan oyun benzer. Hangi ülkede ortaya çıkarsa çıksın haber değeri vardır. Soruşturulur. Burada yargılananların önemli bir kısmı biz talimatı yerine getiren kamu görevlileri. Bu talimatı yerine getirmemeleri suç aslında. Hukukta temel kaide vardır. Bazı olaylar hayatın olağan akışına aykırıdır. Akla mantığa uygun kabul edilmez. Bugün buradaki yargılamada o kapsamda değerlendirilmelidir” diye konuştu.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 10 bin 529 sayfalık iddianamede Fethullah Gülen ve Emre Uslu’nun yanı sıra eski polis müdürleri ve Adana’da MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin muvazzaf subaylarında bulunduğu 122 şüpheli yer almıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, üst düzey siyasi parti temsilcileri, gazeteciler ve kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu 968 kişinin müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianamede FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) yöneticisi olduğu ifade edilen Fethullah Gülen, Emre Uslu ve Yurt Atayün hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak” suçlarından ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Diğer sanıklar hakkında “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede ayrıca tüm sanıklar hakkında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetme, resmi belgede sahtecilik, suç uydurma, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, hukuka aykırı olarak kişiler verileri kaydetmek” gibi suçlardan ayrı ayrı 67,5 yıla kadar hapis talep edilmişti