Belirsiz bir dünyadayız, hızla değişen bir dünyadayız. Nasıl ki sisli havada araç kullanırken hoşnutsuz hissederiz kendimizi bugünlerde de öyle. Daha temkinli daha dikkatli olmak adına adım atarken tereddüt yaşarız. Halbuki Hz. Mevlana’nın dediği gibi; “Sen yola çık, yol sana görünür.” İnsan harekete geçtiğinde o sis dağılmış oluyor. Üzerine kafa yorunca, adım atmaya başlayınca, daha cesaretli daha akıllı hareketler sunabiliyor.
Geleneksel sistemimizde; üniversite sonuna kadar alınan eğitimlerin bir ömür boyu yapılan mesleklere yettiği nesiller gördük. Tek bir kariyer çizgisinde yıllarca deneyimlendi. Eğer işimizi hala 20 yıl yapacak gibi kafamızda düşünüyorsak, malisef öyle değil artık. Her daim başka rotalardan geçeceğimizin bilincinde olmamız gereken bir dönemdeyiz.
Çocukluğumuzda “büyüyünce ne olacaksın” sorusuyla ne çok karşılaşırdık. Zaten ebeveynler tarafından dayatılan yıldızı parlak meslekler vardı. Mühendislik gibi, avukatlık gibi, doktorluk gibi… Bugün baktığımızda bazı meslekler gözden düştü. Mesela bilgisayar mühendisi işsiz kalabiliyorken şirket için verimlilik üreten yazılımcı iş sahibi. İşletme mezunu çok sayıda işsiz varken satın alma uzmanı iş sahibi.
Dünya Ekonomik Formunda yayınlanmış işlerin geleceği raporu vardı. Bu raporda 2022 yılı itibariyle 75 milyon rolün yok olacağı yerine de 133 milyon yeni rolün geçeceği açıklanmıştı.
5 yıl öncesinin hatta 3 yıl öncesinin hatta ve hatta pandemi öncesinin müfradatı bile bugüne uymuyor.
Bundan 10 yıl önce sahip olmamız gereken yetkinliklerle günümüz ihtiyaçları bambaşka. Ve bu bağlamda bugün büyük başarılar kazandıran yetkinlikler yarın hiçbir işe yaramayabilir.
Bundan 15 yıl önce var olmayan youtuber’ın günümüzde en popüler ve en çok kazandıran iş modellerinden bir tanesi. Hatta bugün pek çoğumuzun adını dahi duymadığı meslekler, iş modelleri yarınlarda önemli hale gelecek.
Bugün hayal bile edemeyeceğimiz yeni uygulamalarla karşılaşacağız. Üretici fikirleri olan insanlar bugün bile birtakım arayüzler geliştiriyor. Mesela şu anda internette bir web sitesi açmak için profesyonel bir desteğe ihtiyaç yok. Birçok kolay anlaşılır basit ara yüzlerle web sitesi açabiliyoruz.
Net ifade edebilirim ki teknoloji insan sermayesinin yerini almayacak. İnsan sermeyesinin tamamlayıcısı olacak. Ve bizler yarınlarda ayakta kalabilmemiz için; uyumlanmak, adapte olmak ve hizalanmak mecburiyetindeyiz. O halde geleceğin işinde diplomalar mı önemli beceri ve yetkinlikler mi?, Hangi beceri ve yetkinlikler geliştirilmeli?
* İşkur un bir araştırması var. Bu araştırmaya göre işverenlerin üçte biri “diploma önemli değil” diyor. “mesleği ve becerisi olsun yeter” buradan varacağım nokta okullarımızın ve istihdam politikalarımızın yeniden tasarlanması. Hayatta karşılığı olan becerileri ön plana çekip, iş kazandırmayanları elemek gerekli. Bütün yapıyı baştan aşağıya gözden geçirmek şart. İşverenler herkes tecrübe arıyor, herkes yetkinlik arıyor, herkes yetenek arıyor.
* Gelecek, daha önce hiç yaşamadığımız bir dünyada daha önce hiç görmediğimiz karmaşık problemleri sunacak. Bu problemlere doğru çözümler için kutunun dışında düşünebilmek, farklı bakışa açılarıyla zihinsel esnekliğe sahip olmak.
* Rutin, önceden öngörülebilir, manuel, insan beyni ve insan sorgusu gerektirmeyen işler yerlerini robot yazılımlara bırakacak. Fakat robotlar bu işlerin geliştirilmesi üzerine eleştirel düşünme yetisi olmayacağı için eleştirel düşünme, analitik düşünme yetkinliğini geliştirmiş iyi beyinlere ihtiyaç olacak.
* Her daim farklı rotadan geçmek gerekli ve dolayısıyla farklı alanlarda bilgi sahibi olmalı, öğrenme konusunda çocukluğumuzdaki gibi öğrenmeye aç; merak duygusu yüksek mümkün olduğunca ilgi alanlarımızı geniş tutmak.
* İşin geleceği denildiğinde aklımıza ileri teknoloji, otomasyon geliyor ama işin geleceği insan. Tüm teknolojileri geliştiren, sürekliliğini, sürdürülebilirliğini sağlayan insan beyni. O nedenle düşünce ve beceri setlerini doğru okumak, doğru zamanda doğru alanda doğru yerde olmak.
* Google 1998 yılında kuruldu. Facebook 2004, twitter 2006, ınstagram 2010. Bu yıllarda dünyaya merhaba dediler. Günümüzde bu platformları bilmeyen yok. Ama bundan çok kısa bir zaman önce hiçbirisi yoktu. Demem o ki teknoloji ve internetin ne kadar hızlı ilerlediğini görüyoruz. Temel becerilerimizi de buna göre geliştirmeliyiz. Yeteneklerimizi yetkinliklerimizi buna göre geliştirmek zorundayız.
* İhtiyaçlar ve gereksinimler bizi neye yönlendiriyorsa o araçları keşfetmek. Uyanık olmak, olan bitene açık olmak, olan bitene uyumlu olmak.
* Artık daha canlı, daha üretken, daha dinamik ve daha hızlı çalışma hayatları bizleri bekliyor.
Martin Luther King’in dediği gibi; “Dünyada yapılmış olan her şey umutla yapılmıştır. İlk adımınızı inançla atın. Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz, yeter ki siz ilk adımı atın.”