Samsun Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Nejdet Güneysu, geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı akıllara zarar.
Çarşamba İlçe Milli Eğitim Müdürünün amacı ne diyerek, “Her sınıfın bir yetim kardeşi var. İyilikte Yarışan Sınıflar” projesi kimleri; niçin rahatsız ediyor?" dedi.
Güneysu, "Çarşamba’da proje kapsamında ödül almış bir okul müdürüne Çarşamba ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü; İl Milli Eğitim Müdürlüğünden soruşturma talep ederek soruşturma açtırıyor” iddiasının ardından kendini hükümet kanadın da da yandaş alabilme adına devamında diyor ki; İlginçtir ki; Aynı konu ile ilgili CHP Samsun Milletvekili de “okullarda öğretmen ve öğrencilere baskı yapılarak yardım toplamaya zorlanıyor”
Güneysu son cümle de diyor ki; “Çarşamba İlçe Milli Eğitim Müdürüne ne oluyor? Bağlı bulunduğu bakanlığın da önem verdiği, ortak olduğu proje ile ilgili aslı astarı olmayan dedikoduları gerekçe göstererek okul müdürü hakkında soruşturma talebinde bulunmasının arkasında acaba başka gerekçeler mi var?”.
Herkes bu soruyu soruyor Sayın Güneysu, açıklayamadığınız gerçekler nedir?
Güneysu’nun ilk yaptığı basın açıklamasın istinaden haberini yaptık ve daha sonra hemen önce Eğitim Bir-Sen Çarşamba Temsilcisi Osman Şafak’ı ve hemen peşine İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özdemir’i arayıp bilgi aldık ve piyasada ki iddialarla görüşmeleri köşe yazısı ile gündeme taşıdık.
Olan o köşe yazımdan sonra oldu. Anlatmaya gerek bile duymuyorum. Ama gelinen süreçte görünenler ve yaşananlar mide bulandırıyor.
İlk köşe yazımda ki sorularıma neyazık ki bugüne dek kimse cevap veremedi. Ama maşallahları var herkes gözleri başka yere çekmeyi siyaseti mükemmel yapıyor.Milli Eğitim ve SİYASET gel böyle...
Her neyse,insanlık, doğruluk ve dürüstlük bazılarında menfaatlere dokunana kadarmış.Onu bir kere daha çok iyi öğrendik.
Bazılarının deyimi ile Mustafa Özdemir’i özellikle desteklemiyorum. Babamın oğlu değil. Ama hak ve adalet, hakkaniyet ve Allah korkusu, doğruluk söz konusu olunca babam olsa tanımam. Her iki cenaha da soruyorum ama her iki tarafın da harmanı başka olunca sorulara, sese cevap gelmiyor...
Efendim. Biz yeniden sorular soralım. Bakalım bize gönderme yapan zat-ı muhteremler cesaret edip medenice sorulara yüreklilikle cevap verebilecekler mi? Sanmıyorum ama soralım bakalım...
1-Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı Sayın Nejdet Güneysu, Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Osman Şafak ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özdemir sizler çok iyi biliyorsunuz ki İHH’ dan kimse rahatsız değil. Sığındığınız liman sizi boğar bilmiş olun. Çünkü yanlış limanda oyun oynuyorsunuz. İHH veya bu oyunda kim neden rahatsız net olun açıklayın. Laf ebeliği yapmayın?
2-Sayın Güneysu 2.ci açıklamasını yaparken demiş ki tüm okullarımızı ziyart ettik. Eğitim camiası ise diyor ki YALANNN... Sadece kendi başkanının okulunu ziyaret etti. Durmuş Torundan başka okula uğramadı. Biz bilmiyoruz açıklayın hangi okula gittiniz ve hangi projeden kaynaklı kimlereteşekkür ettiniz? (Türk Eğitim Sen’lilere iftira atmayın yazayım da!) Bu iddiaları Eğitim Bir-Senli üyeleriniz söylüyor.
3-İlçe Milli Eğitim Müdürü de, Eğitim Bir-Sen İl ve İlçe Başkanları bir rahatsızlıktan dem vurup gönderme yapıyorlar. Ama asıl sorun ve sıkıntı nedir hiç bahsetmiyorlar. Aranızda paylaşamadığınız ana mesele nedir? Kim neden gocunuyor. Koltuk kavgası mı var.İddia edildiği gibi Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı Milli Eğitim Müdürünü baskı altına alamadığı için koltuğundan yollamak mı istiyor? Açıklayınn...
4- 3 sorudan hiç birisi değilse; Milli Eğitim Bakanı, İl ve ilçe Eğitim Bir Sen başkanları mı ki, Milli Eğitim Müdürü her sıkıntısını sizlere yapacağı işleri, açacağı soruşturmayı veya yapacağını sormak zorunda?
5-Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı Osman Şafak bu soru da benden size. 4 yıla yakındır başkansınız ve hiç bir açıklama veya haberinizi görmemezlik etmedik. Birlikte haberlere imza attık. Ne oldu da son açıklamalara Haber Expres Gazetesini çağırmaz oldunuz ve uzaktan uzağa gönderme yapıyor, yaptırıyorsunuz?Gazete işini yaptı diye canınızı mı sıktı ki hedef görüp gönderme yapıorsunuz. Ve sorularımız daha uzar gider...
Bu köprünün altından da çok sular akacak unutmayın.Kör dövüşleriniz bizi ilgilendirmez. Ama şahsi kavgalarınız nedeni ile eğitim camiasının içine etmeyin yeter...
Ama yavaş yavaş görülüyor ki, derdler projedeğilmiş. Projeye adını verdiği gibi, “Dert, Yetim Gülerse Dünya Güler” derdideğil, aksine bazılarının derdi görülüyor ki; “Koltuk gelirse birilerinin yüzü güler, makam gelirse derdleri biter” Ancak çok yanılıyorlar. Bence ellerinde ki makam hepsine yeter.
Bu olayın başka izahı yok. Sendika işini yapmalı, eğitime bu kadar musallat olmamalı. Şımarıklığın da dozu vardır. Bahse konu STK’lar Türkiye’nin Eğitim Bakanlığı değildir. Öyle de kalmalılar...
Eğitimi devletin görevlendirdiği kişiler yapmalıdır. Sendikalar sendikacılığını yapsın, Milli Eğitim eğitimciliğini....
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...