Biz söyleyince "şantajcı, tehdit, iftiracı" oluruz. Oluruz da oluruz...
Siyasetin 10 küsur yıl boyunca girmediği yer kalmadı ülkemizde. Askerle başlayan bu baskı zihniyeti hızla polis, yargı, STK başkanlıkları, derken hemen her alanda...
Hele öyle Belediye Başkanları var ki!. Evlere şenlik. Adamlar Padişah oldular STK, Bürokrasi, Yargı, Emniyet, her yeri darma dağınık ettiler.
Mesela Oda Başkanlarına otur denildiğinde oturmayanlar "TUKAKA" ilan edildi. "Genel Başkanını temsil eden kişiler de" onların güdümünde mecburen. Onlara bari bir iyilik etse...
Her neyse...
Günümüzde artık Belediye Başkanları da Milletvekillerinden de güçlü konuma gelince...
Kanun tanımaz, bürokrasi dinlemez, Oda Başkanlarını takmaz...
Bunları görmeyen ya da Recep Tayyip Erdoğan sevdasına oy veren vatandaş yıllar sonra baktı ki! Bunlardan hiç bir malzeme olmayacak koalisyona gelin dedi.
Haziran ayından bu yana çiçeği burnunda seçilip giden Milletvekilleri. Çoğu halkın derdinizi, sıkıntınızı çözeceğiz naraları atıp tutanlar...
Sokaklarda bile görünememeye çalışıyorlar. Bazı vekiller kah televizyonlarda, kah sokaklardaymış...
Bazılarının parası bol olacak ki; Televizyona bastırınca parayı (bedavaya kimse televizyonda yayın yapmaz. Reklam parası mecburen alınacak bedavaya Allah'ın bir kulu kimseyi tv'ye çıkartmaz) televizyonlarda Bakan gibi kasıla kasıla konuşuyormuş...
Peki esnaf, emekli, çiftçi kaçı gördü bu zatı muhteremleri...
Kaymakamları ziyaret, kendilerinden olan basını kucaklama, İlçelerde ilçe başkanları ile belli işadamlarını kucaklama, kucaklatma derken, esnaf çileden çıktı. Farkında bile değiller.
Çünkü esnaf birer birer değil onlarcası iflas nedeni ile işyerini kapatıp kaçmaya başladı. Peki çoğu Oda Başkanları ne yapıyor. Belediye Başkanlarının otur- kalk, gel- gitleri ile kendilerini avutuyorlar.
Koalisyon için aylardır gel- gitler ve olmadık senaryolar. Hükümet kurmak istemeyen aslında ortada.
Ne CHP, ne de MHP hükümet kurmayalım demiyor.
Birilerinin düşüncesi Devletin pkk terörüne yıllardır yanlış uygulamasını durdurması ve kalıplaşmış Türkiye Cumhuriyeti Devleti mantalitesine dönülmesi ve ülkenin bekasıdır.
Ve bahanelerle kurulamayan koalisyon sonunda esnaflar isyanı bastı.
En başta da SESOB Başkanı Hacı Eyüp Güler...
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği(SESOB) Başkanı Hacı Eyüp Güler, "Bizim sorunlarımızı çözecek birilerini bulamıyoruz. Benim tanımadığım bir milletvekilini, benim esnafım nasıl tanıyacak, derdi nasıl çözülecek? Biz bu soğukluğun giderilmesini istiyoruz" dedi.
Dedi demesine de, asılında Güler bombayı da patlattı.
Oda Başkanları adına yıllar sonra bir Yiğit ayağa kalktı ve dedi ki:
"36 bin üyesiyle birlikte Samsun'un en güçlü kuruluşudur."
"Siyaset Samsun'u yönetmektedir."
"Bizim işimiz bürokrasi iledir, bizim işimiz belediyeler iledir, milletvekilleri iledir."
"Son günlerde gördüğümüz kadarıyla siyaset Samsun'dan uzaklaştı. Siyaset halktan uzaklaştı."
"Bu bürokrasiler siyasilerle beraber yürümektedir. Samsun'da artık "Samsunluyuz" diyen vekil bulamamaktayız."
"Benim tanımadığım bir milletvekilini, benim esnafım nasıl tanıyacak, derdi nasıl çözülecek?
"Benim şoförümün, bakkalımın, sanatkarımın belediye kapılarında sıkıntı yaşamasını istemiyoruz."
"Esnaflarımızın artık ezilmesini istemiyoruz. Bu zamana kadar esnaf sakindir, esnaf devletine, milletine, bayrağına bağlıdır"
"Biz yine değerlerimize bağlıyız ama artık susmak istemiyoruz."
"Siyasiler de bizden uzaksa Samsun'u kim yönetecek?
Eeee SESOB Başkanı Hacı Eyüp Güler'in ağzına sağlık. Geç oldu ama sağlam ve tam oldu. İnşallah artık Vekiller, bürokrasi, Belediye Başkanları bundan sonra titrer, kendilerine gelirler.
Yıllardır Korku İmparatorluğu ve baskı, ekmek, namusla uğraşan siyasetçiler, Belediye başkanları...
Şükürler olsun sonunda isyan bayrağını açtırdınız. Bu ne ilk ne de son olmaz umudundayım. Ama artık söylenecek her şey söylenmiş. Geri dönüşü olmaz, olamayacaktır.
Başkan Güler'i iyi tanırım. Gemileri yaktı mı, tam yakar...
O gemileri yaktı şimdi hedefte sanırım limanda ki pislikleri kurutmaya geldi. Çünkü limanda yangın başladı bile...
Haydi Başkan yolun açık olsun. Samsun'un senin gibi Cesur Yürekli adam gibi adam, mert, Samsun'u düşünen, Samsun için çalışacak isimlere ihtiyacımız var. Haydi hayırlısı...
Aklıma takıldı: Şimdi bazı muhteremler Başkan Güler içinde şimdi şantaj, tehdit ve iftiracı diyecek mi?
Sanırım taklacı kuşlar sıraya girip şirinliklere başlayacaktılar Başkan Güler'e..
"Sus ve yanımızda yer al diye." Ama o limanda yangın başladı bilmiyorlar.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...