Sevgilim ey canımın içi bir tanem ceylan bakışlım
Sana aşık ve ne kadar düşkün olduğumu hiç biliyormusun
Belkide bilmiyorsunda ben hayal kuruyorum kendi kendime
İçimi kemiriyor bu sevgi zaman zaman alev alev yanıyorum.
Hiç ilgi duymuyorsun karamsarlığa kapılıyorum ben.
Bilmiyorum yoksa yanlışmı düşünüyorum hep böyle
Yoksa sevmiyorsan ALLAH aşkına sen doğruyu söyle
Sevmiyorsan hayır de sevmiyorum de işte öyle.
Düşündükce düşünüyorum seviyorum işte delicesine
Sen ne dersin kalpden seven böyle böyle aşk delisine
Bu mektubu yazaken inan haftalardır hep düşünüyorm
Her elime kalpemi alışta seni karşımda hep görüyorum.
Arkadaşlık ve dostluk bilirsin mücevher gibidir.
Bu mücevherin değerini bilmemekten hep korkuyorum.
Sende ne var bilmiyorum beni sana böylesine bağlayan.
Gözlerimden yaş akmasada kalbim oluyor sevgin için ağlayan.
Cuma günleri olunca adını aklımdan çıkaramıyorum.
Geceleri ruyalarıma giriyorsun hiç unutamıyorum.
Lokmalar boğazıma diziliyor inan yutkunamıyorum.
Her Cuma günü telafondan bir alo sesi bekliyorum
Hayallerim umutlarım hep boşuna olduğunu biliyorum
Bile bile genede hep seni delicesine seviyorum.
Bu yolun çıkmaz bir yol olduğunu da inan biliyorum.
Yaradan mevleden genede umudumu kesmiyorum.
Sana yazdığım cümleleri seçmek için onlarca sayfa karaladım.
Halin nicedir diye yazdığımda bir kere sormadım
İnşallah istemeyerek sanıyorum seni kırmadım.
Kanayan yaralı kalbime hiç başka ilaç sürmedim.
Kalbimi delen bu aşkın hançari ellerimi delen diken
Nasıl ilgisiz kalıyorsun seni seven böyle aşık var iken
Artık bitti tükendi ömrüm gözümden çıkan hep yaş
Etkilenmezsin tabii yanılmışım sendeki kalp değil taş
Farz etki bir rüya aleminde gördün beni uyandın.
Sana olan bu segiye gönlüm nasıl dayansın.
Yarabbi bu aşk bu sevgi var iken ayrılık neden niye
Hepsini yok sayalım ister isen sünger çekelim maziye.
Hafızamı unuttum kimim kim olduğumu bilmiyorum
Ben kime aşığım kimsin sen bilmiyorum kimi sevdğimi
Haftaları günleri unuttum bu durakta ne bekliyorum.
Her günü Cuma sanıyorum saat dokuzda telafon sesi bekliyorum.
İbrahim GÜLER