Uzm. Dr. Özkan Akyol Kış, ishali hakkında bilgilendirdi. Uzm. Dr. Özkan Akyol, “Kış mevsiminin gelişi birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Grip, ishal, soğuk algınlıkları ve kusma bu hastalıkların başında gelmektedir. İshal, kış hastalıkları içinde normal karşılanmakta fakat sürekli ishal büyük dikkat gerektirmektedir. Sık yaşanan ishal kolon kanseri habercisi olabilmektedir. En fazla 50 yaş ve üzeri bireylerde karşılaşılan kolon kanseri, obezite, hareketsizlik, alkol, kırmızı et ve hayvansal yağların aşırı tüketimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çoğunlukla batı bölgelerinde karşılaşılmaktadır. Kadın veya erkek demeden etkisi altına alan kolon kanseri, yaygınlık oranıyla sıralandığında diğer kanser türleri arasında 3. sırada yer almaktadır. Erken teşhis ve doğru cerrahi müdahale ise hastalara uzun yaşam fırsatı verebilmektedir” dedi.
Sabah ishallerinin dikkate alınması gerektiğinden bahseden Özkan Akyol, "Sabah ishalleri bir alarm olabilir hastalık teşhislerinde. Sık dışkılama ve dışkı çapında değişiklikler, gaz, kötü koku ve kilo kaybı eşlik eden bir diğer klinik bulgulardır. Sağ ve sol kolon kanserlerinin alarm verici belirtileri de farklılık göstermektedir. Sağ kolon kanserleri lümen içine doğru yavaş büyüyen kitleler oluşturmaktadır. Bu özelliği nedeniyle sağ kolon kanserleri gizli kan kaybına bağlı anemi, rektum kanserleri dışkıda kan görülmesi ile birlikte görülürken, sol kolon kanserleri dışkılama düzeni bozulması ve tekrarlayan ishal ile kendini hatırlatmaktadır. Bu şikayetleri olan hastalarla özellikle ilgilenmek gerekmektedir. Sabah ishalleri bir uyarıcı olabilir. Sık dışkılama ve dışkı çapında değişiklikler, gaz, kötü koku ve kilo kaybı eşlik eden diğer klinik bulgulardır” diye konuştu.
İshalin önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Akyol, şunları söyledi:
“Bir gıda zehirlenmesi ve ishalin diğer nedenleri dışlanabildiği takdirde, özellikle orta yaşın üstündeki kişilerde, yukarıda tanımlandığı gibi tekrarlayan ishal durumu mevcut ise, kolon tümörü olasılığını aydınlatabilmek için mutlaka kolonoskopik incelemeye başvurulmalıdır. İnceleme ihmal edilirse, kolonun tam tıkanması sonucu ile yüz yüze kalınabilir. İshal gibi vakalar insandan insana temas, su, gıda ya da nadiren solunum yolu ile bulaşır. Mikroplar mideye ulaştığında kusma, mide bulantısı, karın ağrısı, bağırsaklara ulaştığında ise ishal ortaya çıkar. Altta ciddi bir neden yoksa kusma genellikle 12 saatte geçer, hasta rahatlar. Etken virüs ise ilk 3 gün yoğun olur. Dördüncü günden itibaren varsa ateş düşer. İshal ve kusma sayısı azalır. Bu süreçte hastanın sıvı kaybına uğramaması için, özellikle çocuksa azar azar ve sık aralıklarla sıvı takviyesi yapılmalıdır. İshalle kaybedilen sıvı verilen içeceklerle telafi edilebiliyorsa ne kadar sık gaita yapsa da sorun olmayacaktır. Eğer yemek istiyorsa bağırsak hareketlerini hızlandırmayacak muz, şeftali, elma, patates, pirinç, yoğurt, ekmek verilebilir. Eğer anne sütü alan bir bebekse emzirme sürdürülmelidir. İshal durdurucu ilaçlar kullanılmaz çünkü zararlı maddeler bu şekilde vücutta kalacak ve toksit etkileri devam edecektir. Hastanın genel durumu bozuk ise çocuk 2 yaşının altında ise, yaşlı ve immünsüprasif ise, ishal bol ve çok sayıda ise, kusma sıvı alımını engelliyorsa, iki haftayı geçen ishallerde, şüphe duyulan herhangi bir durum varsa kişi mutlaka bir doktora görünmelidir. Ayrıca el hijyeni çok önemlidir. Sebze ve meyveler de bol su ile yıkanmalıdır. Açıkta satılan yiyecek ve içecek tüketiminden kaçınılmalıdır. Et, balık ve tavuk gibi gıdaların taze, hijyenik ve iyi pişirilmiş olmasına dikkat edilmelidir.”