Maliye Bakanı Şimşek, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programında, İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
“TÜRKİYE’Yİ KAOS ORTAMI İÇERİSİNE SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞAN BELLİ Kİ BAZI ÇEVRELER VAR”
Bakan Şimşek, Ankara Garı önünde meydana gelen patlamaya ilişkin, “Bu terör eylemi Sayın Başbakanımızında ifade ettiği gibi bu ülkenin birliğine, berbaerliğine, demokrasisine yapılmış bir saldırıdır. Bütün milletimize yapılmış bir saldırıdır. Hepimizi derinden üzmüştür. Türkiye nispeten güvenli liman statüsüne sahip bir ülke. Türkiye’yi kaos ortamı içerisine sürüklemeye çalışan belli ki bazı çevreler var. Bu büyüklükte vahşetin bireysel, küçük örgütsel hesaplarla yapılabilmesi ihtimalini düşük görüyorum. Burada bir üst akıl arayışı, makul bir arayıştır. Fikir ayrılıklarımız, ülkenin sorunlarına farklı yaklaşımlarımız olabilir, siyasi perspektifimiz farklı olabilir. Bunların hepsi hoş şeyler. Ama terörle mücadele konusunda, ama falan olmaması lazım. Terörün iyisi, teröristin iyisi olmaz” dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ VE PKK’NIN EYLEMSİZLİK AÇIKLAMASI
Türkiye’de terör üzerinden siyaset yapılması hakkında, “Terör üzerinden siyaset hiç kimseye yaramıyor. Milletimiz bu tür vahşetlerde de herkesin konumunu herkesin tavrını iyi değerlendiriyor diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulunan Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Çözüm iradesi konusu güçlü bir şekilde devam ediyor. Sorun, bu çözüm sürecini diğer tarafı olması gerekenlerin samimiyet konusunda sınıfta kalmasından kaynaklanıyor. Bölücü örgütün derdi hak özgürlük değil, derdi daha çok demokrasi değil, derdi örgütsel kazanımdır. Yani bu Kürtlere rağmen de böyle bir politika söz konusu. Derdi, hak, özgürlük, kardeşlik hukuku meselesi, daha çok demokrasi, daha adil paylaşım, daha fazla yatırım olsaydı, o zaman silahların bırak susması silahların çoktan gömülmüş olması lazımdı. Örgüt Arap Baharı sonrası ortaya çıkan kaos ortamından da nemalanarak, daha çok silah, daha çok cephane, daha çok eleman, militanla şimdi şehirlerde kırsalda kendince yeni bir yapılanmaya geçiyor. Olup bitenin 1 Kasım ile alakası yok.”
“TERÖRÜN MALİYETİ, BAZI TAHMİNLERE GÖRE, 350 MİLYAR DOLAR, BAZI TAHMİNLERE GÖRE, 1 TRİLYON DOLAR”
Bakan Şimşek, terörün doğrudan ve dolaylı maliyetlerinin bulunduğuna dikkati çekerek, “Bölücü terör örgütünün faaliyetlerine başladığı günden bu yana bazı tahminlere göre, Türkiye’ye maliyeti 350 milyar dolar. Ama bazı tahminlere göre, yani kaçırılan fırsatlar da dikkate alınarak, 1 trilyon dolar deniyor. Biz bu parayı milletimiz için harcamak istiyoruz. Bu parayı biz nispeten geri kalmış Doğu ve Güneydoğu bölgelerine yatırım için, kalkınma için, kardeşliğimizin pekişmesi için harcamak istiyoruz. Terörle mücadele için harcamak istemiyoruz. Türkiye bugün kamu maliyesi anlamında 90’lı yıllarla karşılaştırılamayacak kadar çok güçlü bir ülke. Birçok alanda Türkiye’nin dışa bağımlılığı azalmıştır. Ama gelin görün ki biz eğitimi, sağlığı, araştırma geliştirmeyi, altyapıyı önceliklendirmek istiyoruz. İnsanı merkeze almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“BU SENE TÜRKİYE MUHTEMELEN YÜZDE 3 BÜYÜYECEK, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN ORTALAMA BÜYÜMESİ 2015’TE YÜZDE 1,9”
Ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Bakan Şimşek, şöyle konuştu:
“Rakamlar Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı şokları dikkate alırsanız çok iyi. Seçim arefesinde olduğumuz için nasıl başka partilerin seçim propagandası yapmak için bazı verileri yerden yere vurduğunu görüyoruz. Reformlarla birlikte Türkiye’nintemelleri sağlamlaştı, şoklara karşı direnci arttı. Büyüme her şeyin başıdır. Ekonomi büyüyorsa, refah artıyor. Bu sene Türkiye muhtemelen yüzde 3 büyüyecek. Bütün gelişmekte olan ülkeleri esas alalım; Çin ve Hindistan’ı çıkar, IMF yeni açıkladı rakamları, gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyümesi 2015’te yüzde 1,9. Brezilya bu sene küçülüyor. Rusya da küçülüyor. Bütün şokların merkezinde Türkiye var. Evet, bir cari açık sorunumuz var. Fakat cari açık daralıyor. Bu önemli birşey. Çok daha fazla daralacaktı. Fakat şöyle bir şey oldu; biz malların çoğunluğunu dolarla ham madde ithal ediyoruz, avro ile satıyoruz. Avro, dolar karşısında 1,35’lerden 1,10’lara kadar düşünce bizim ihracatın değeri düştü. Ona rağmen cari açık daralıyor. En azından sorun büyümüyor, sorun küçülüyor. Enflasyon hala tek hanede. Arzuladığımız gibi yüzde 5’lere yakın değil ama hala tek hanede yüzde 7 civarında. Biz Türkiye’nin geleceğini düşünmeyip kısa vadeli parti mülahazaları üzerindengitseydik, şu anda bizim bütçe açığını kat kat arttırmış olurduk, yapmadık. Türkiye için doğrusu budur.”
“TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN BÜTÜN İSTATİSTİKLER, AVRUPA BİRLİĞİ NORMLARINDADIR. YABANCININ ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYARAK YATIRIM İÇİN KOYDUĞU PARA İLK 8 AYDA 11,8 MİLYAR DOLAR”
Bakan Şimşek, sayılara elbise iddialarına ilişkin olarak, “Türkiye’de üretilen bütün istatistikler, Avrupa Birliği normlarındadır. Hepsi IMF, Dünya Bankası, Avrupa Birliği standartlarıyla paraleldir. Bu konularda şüphe uyandırmak tamamen seçim öncesi klasik çok aşağıdan siyaset yapmaktır. TÜİK tamamen bağımsız bir şekilde bu istatistikleri üretiyor. Ben yoruma değer dahi bulmuyorum. Ekonomi bizim arzuladığımız kadar iyi gitmiyor. Ama onların arzuladığı kadar da kötü gitmiyor. Mesela küresel doğrudan yatırım yani yabancının elini taşın altına koyarak yatırım için koyduğu para ilk 8 ayda 11,8 milyar dolar. Geçen seneye göre yüzde 36 yukarıda. O zaman niye millet getirip parayı buraya koyuyor? Küresel yatırımların yüzde 75’i Avrupa’dan geliyor. Türkiye dış güçlere karşı daha da korunaklı hale gelebilmesi, tekrar yüksek büyüme patikasına oturması, makro ekonomik sorunları daha köklü çözümlere kavuşturması, ikinci nesil reformlarla olur. AK Parti birinci nesil reformları yapıp Türkiye’ye sınıf atlatmıştır. Liradaki değer kaybına rağmen, kişi başına düşen milli geliri 3 bin 400 dolardan alıp 9 bin doların üzerine çıkartmışız. Kişinin anadilini özgürce konuşması, Merkez Bankası’nın bağımsız olması, bir bankanın denetlenmesi birinci nesildir. Küçük ve orta ölçekli firmaların, esnafın finansmana erişimini sağlayacak taşınırların teminat olarak kullanılabileceği geçiş ikinci nesildir. Karayolu yapmak birinci nesildir, ama bir lojistik üsse dönüşmek ikinci nesildir” yorumlarında bulundu.
“AK PARTİ’NİN VAATLERİNİN TOPLAM NET MALİYETİ 19,3 MİLYAR LİRA, MİLLİ GELİRİN YÜZDE 1’İ KADAR”
CHP’nin maaşlar hakkında vaatleri karşısında AK Parti olarak gösterilen tepkiler için Şimşek, “Benim muhalefeti eleştirim iki boyutluydu. Bir tanesi herkes vaatlerde bulunabilir. Bizim vaatlerimizin maliyeti şu kadardır. Biz bütçeyi şu kadar arttıracağız veya şu harcamaları şu kadar kısacağız deseler tamam. Bu konuda bir itirazımız olmaz. İkincisi bunun dozu, miktarı. Siz bütçe açığını on kat arttıracak vaatlerde bulunursanız, artık o vaatten çıkıyor milleti kandırmaya popülizme dönüşüyor. Ama AK Parti’nin vaatlerinin toplam net maliyeti 19,3 milyar lira, milli gelirin yüzde 1’i kadar. 2016 bütçesini yarın Meclise göndereceğiz. Biz çok açık olarak şunu diyoruz; personel ve yatırım harcamaları dışındaki bütün harcamalarım sadece deflatör kadarı yani enflasyon kadar arttıracağız, reel olarak arttırmayacağız. Burada harcamaları milli gelirin oranını düşük tutacağız. Gelir vergisi reformundan tutun, birçok vergi reformu yapacağız. Bu çerçevede istisnaları, imtiyazları azaltacağız. Bunun sayesinde gelir performansımız daha iyi olacak. Biz 19,3 milyar liranın hemen hemen tamamını bu şekilde sisteme yedirip, mali disiplinden vazgeçmeyeceğiz diyoruz. Bu iş sloganlarla olmuyor” dedi.
ÖĞRETMEN ATAMALARI
Öğretmen atamaları hakkında Şimşe, “Bütün öğretmen açığını tekrar tek başına iktidara gelir, güçlü bir hükümet kurar reformlar yapma imkanı bulursak zaten Türkiye’nin önü açılacak. Bütün öğretmen açığını biz gidereceğiz. Rakam neyse. Bunu önümüzdeki birkaç yıl içerisinde yapacağız. Cumhuriyet tarihinde AK Parti dönemindeki kadar öğretmen alınmamıştır. 500 binin üzerinde öğretmen atamasını yapan bir hükümetiz. Milletimizden topladığımız her 100 liralık verginin 23 lirasını eğitime harcıyoruz” ifadelerini kullandı.