Bu gün size bambaşka bir yazı yazayım diyerek düşünürken;
Mailden gelen bir yazı ilgimi çekti. Genç bir arkadaş adını da vermemiş ama harika bir yazı yazarak yayınlamam için göndermiş. Bende paylaşmak istedim. Buyurun bakalım beğenecek misiniz?
***
Aday Adayları seçim çalışmaları kapsamında meydanlara inip gövde gösterisine devam ediyor.
Halkın içine girip, sohbet edip, sıkıntılarını dinleyerek herkese hoş ve ben çalışkan vekil olacağım imajını vermeye çalışıyorlar.
Ama vatandaşlar tereddütte, vatandaşlar öfkeli, vatandaşlar kızgın, vatandaşlar isyan ediyor. Neden peki?. Nedeni çok basit…
Nedeni vekillerin ve parti teşkilatlarının seçim sonrasında ve çok öncesinde halkın arasına karışmayıp, onlarla sohbet etmemesi, sıkıntılarını dinlememesi veyahut da sıkıntılarını dinlese de çözüm bulmaması.
Hep merak ettiğim bir şey vardır. Eminim benim merak ettiğim kadar bütün Çarşambalılar da merak ediyorlar. Halk neden sadece seçim zamanında hatırlanır?.
Vekiller, Adaylar, parti yöneticileri neden seçim zamanlarında halka şirin ve tatlı görünmeye çalışırlar?. Nedeni çok basit…
Halkı kandırıp oyunu almak için, Halkı kandırıp desteğini almak için. Halkı kandırıp Ankara’ya gidebilmek için. Halkı kandırıp kendi geleceğini ve ailesinin geleceğini garantilemek için…
Peki, ya ama benim halim ne olacak?. Ya benim halkımın geleceği ne olacak?. Benim gençliğimin sonu ne olacak?. Yani hep hüsrana uğrayıp üzülüp sıkıntımı çekeceğiz?.
Meydanlara inen her partili bir bir vaatlerde bulunuyor. Kimisi bedelli askerlik diyor, kimisi aile sigortası diyor, kimisi yoksulluk maaşı diyor, kimisi ÖSS’yi kaldıracağız diyor, kimisi benzine, mazotu bilmem kaç lira yapacağız diyor, kimisi aydınlık ve refah ülke diyor.
Yalan kardeşim yalan…
Söylenen ve verilen bu vaatlerin hepsi yalan!. Bu yalanlara inanmak da, kanmakta ‘OLMAYAN DUA’YA AMİN’ demek gibi olur.
CHP iktidara geldiği taktirde bedelli askerlik getireceğini söylüyor. Ben şahsım adına bedelli askerliğe karşıyım. Dağdaki çoban 15 ay yapacak ama benim vekilimin çocuğu 1 ay yapacak öylemi. Yuhhh beeee!..
Madem dağdaki çoban ile vekilimin çocuğunun oyu da bir o zaman bedelli askerlik olmayacak. Bedelli askerliğe vatandaşta karşı. Benim Ahmet’im Mehmet’im, Ali’m ve daha binlerce Mehmetçiğim gözünü kırpmadan kahramanca savaşıp şehit olacak, zenginin çocuğu bedelli yapıp bir nevi askerlikten kaçacak öylemi.. Yok, kardeşim yok. Askerlik tek tip olmalı.
Diğer bir konu ise aile sigortası:
Ya siz kime, nerden, ne sigortası veriyorsunuz?. Halkı bu şekilde kandırıp aldığınız oylar helal oy mu oluyor?!. Vallahi bunu daha önceden birkaç iktidar partisi de vaat etmişti. Bunun en başında da AK Parti hükümeti geliyor. Ama olmadı yapmadı, yapamadı, nedense yapılamıyor.
Her yoksul aileye de aylık maaş verilecekmiş babababababababababa.
Yalanın da bu kadarı olmaz be kardeşim. Sanki bu ülke de eşit dağıtım varmış gibi yoksullara, fakirlere maaş verilecekmiş. Ülke de onca yoksul aile var. Bunun en basit örneği İlçemiz. Çarşamba da birçok yardıma muhtaç yoksul aile var. Kim sahip çıkıyor onlara. Hangisine, kaçına sahip çıkılıyor. Yani anlayacağınız bu işte yalan.
Yani anlayacağınız hepsi yalan, yani;
SİYASET KOCAMAN BİR YALAN!..
Aydınlık ve refah bir Türkiye diyorlar. Kardeşim aydınlık ve refah Türkiye sizin ve sizin gibi siyaset yalancıları ile değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün çok güvendiği ve inandığı Ülkenin gençleri ile olur.
Artık bırakın oturduğunuz ve yapışan o koltuklarınızı...
Bırakında gençler geçsin yerine. Bırakın da Atatürk’ün güvendiği o gençlik bu ülkeyi nasıl yönetiyor bir görün.
Şimdiden söyleyeyim sizden çok çok iyi yönetir.
Ama sizden iyi siyaset yapamazlar.
Çünkü demiştim ya siyaset kocaman bir yalan diye!..
Atatürk’ün inandığı gençlik Ülkesine, milletine, devletine, bayrağına, gazisine, şehidine yalan konuşmaz.
Ondan sizden iyi siyasetçi olamayabilir ama sizden çok çok iyi idareci olur bu ülke gençliği.
Saygılarımla…
Daha bu yazıya ne denilebilir ki?.
Bunu gencecik bir okurumuz yazmış. Demek ki gençlik artık uyumuyor, kandırılamayacak gibi.
Uyanık siyasetçilere duyurulur. Siz siz olun verdiğiniz sözleri bir yere not edin.
Bu gençler çok fena…
Bizden hatırlatması.
Sonra demedi demeyin…