Bu memleket için canını dişine takıp çalışan onlarca, yönetici, iş adamı, siyasetçi, bürokrat,STK başkanları,
Ve elbette ki tek kalsak da, bazıları tarafından sevilmese de, sevilmese de,
Yok edilmesi için inadına ve gaddarca bir yerlerini yırtarak yırtınan utanmazlar,var. Bunlara yenileri de eklense de, bu tip gaddarların görmek istemediği,
11 yıldır dimdik ayakta duran, her gün evinize, iş yerinize ulaşan,
Haber Expres Gazetesi ve naçizane sizlere doğruları, tarafsızca ulaştırmaya çalışan bizler varız...
Bütün olumsuzluklar, sıkıntı ve baskılar altında, mücadeleye devam eden bir gazeteniz daima yanınızda...
Kıymetini bilin...
Yıllardır bu şehre eğitim de, asayişte, ekonomi de çok şey kattığımıza inananlardanım.
Ekmek kapısı olduk, bilgi birikimimizle çok işler becerdik.
Dost sandıklarımız ayrıldı, düşmanlar aynı. Yeni düşmanlar ise makam, mevki ve çıkar için eklenmeye devam ediyor.
Gel gör ki dün bizimle yola çıkanların, vefasız, yalancı, riyakar ve tabi ki de hain olduklarını görmek kahrediyor... "
"Şu yediğimizi unutmayız, şu yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızla değişmeyiz. Kitabımız da hainlik yok"
diyenlerin, kitaplarının yırtık, lekeli ve içinin pis öğütleri ile dolu olduğunu, içinde ihanet, hainlik, vefasızlık, despotluk yazdığını, ne hazindir ki; yıllar sonra görebilmek kahrediyor...
İki yüzlü riyakarların naif nazik kişilikleri, bebek yüzleri aldatmış bizi olduğu gibi herkesi yazık değil mi?
Yola çıkmadan önce mesela bir otomobil nasıl alırım hayali kuranların, son model 3-5 otomobil ile halka nasıl da caka attığı ortada...
Makam mevki bulunca; değişip, dostuna düşman, düşmanına dost olduğu ortada...
Makama gelmesi için kırk takla atan hocası konumunda ki insana bile, hayasızca yaptığı ihanet ve vefasızlıkları duyuyor, yaşıyor insanlar...
Kısacası adam gibi adam sandıklarımızın, nasıl da kıvırttığını, adam gibi adam olmadığı artık aşikar...
Dilleri yılan dili misali çatalıymış, zehrini hiç göstermemiş, görememişiz. Yola çıkarken binlerce yemin ederken, hani adam satmayacaklardı? Dedik ya bebek yüzlü yılan dilliymişler fark etmedik.
Ama birinin ruhu bozuk olunca, adamlığı da olmaz ya!. O misal... Ruhu bozuk olan malın alıcısı da bozuk oluyor. O bozuk ruhlar aynı zamanda ikinci el piyasasında bile revaçta.
Bu satılık ruhluların dostunu satmamaları kaçınılmaz.
Adam olmayı herkes beceremez.
Eskiden memlekette eğitim yerlerde sürünüyor, asayiş bataklıkta can pazarıydı...
Yıllardır devlet- millet el ele vererek bataklık kurutuldu sanıyorduk ki....
Sadece üstünü örtmüşler. YAZIK.
Dost dediklerimizin düşman olması gibi...
Kuruttuk sandığımız bataklığın üzerinin örtüldüğünü görüyoruz.
Memleket 15 Temmuz darbe kalkışmasını gördü.
Memleket yıllardır şehit verdiğimiz terör destekçilerini, birer birer toplandığını gördü, görüyor,
Bu insanlar şimdi sadece, dostunu, arkadaşını, içinde bulunduğu halkı satanlarla,
Siyasi mayfa, tefeci, şebekelerin, kirli işlere bulaşmış iş adamlarının memlekette oluşturduğu bataklığın kurutulması bekliyor.
Bunlara ses çıkartmayan devleti temsil eden bürokratların olaya el koyması bekleniyor.
Bunlara gerektiğinde, Hazreti İbrahim'in zalime, isyancılara, riyakarlara, hainlere, tek başına hakkı haykırması gibi; Bu halk için yetkililer haykırmazsa...
"Nemrutlar kan dökmekten geri durmayacaktır. "
Bunları durdurmak için artık korkmanın çekinmenin anlamı yok.
"Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe"
İbrahim olmak için, yanmak gerek.”
Bu Milet yanmaya hazır hazırda...
Dostunu yolda değişenler, ihanet edenler, hainlik yapanlar vs. vs.
Siz yanmaya hazır mısınız?
Davul tokmaksız nasıl olmuyorsa,
Günü geldiğin de davul patlayacak, tokmak elinizde kalacak. İşte en tehlikelisi davulsuz tokmakla kala kalmaktır. Bilmem anlatabildim mi...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın..