Dün köşe yazımda MHP de bazı kokular burnuma gelmeye başladı demiştim ya!.
Aslına bakarsanız konuyu iyice irdelemeden yazmak istememiştim. Çünkü herkes kendi kafasından bir yerlere haber yaptırıp duruyordu.
Daha önemlisi Rahmetli Alparslan Türkeş’ in bir sözü her zaman ilçe binasına girdiğimce yazılı olarak asılmış olan yazı dikkatimi çeker daima. Ben titreyerek okurken, okuması gerekenlerin kılı kıpırdamıyormuş. Hepsinin derdi koltuk, makammış...
Rahmetli Türkeş O sözlerinde;
“Türk Milletine Bizans‘dan geçme bir Hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek…
Bu hastalık sizde de var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi etmezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi Hareket’te bir saniye daha fazla kalmayınız. Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz, her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz. Türk Milletini batıran, Bizans’ı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur”.
Şimdi gelin bakalım bu söz kime söylenmiş.
Birileri hem ilçe teşkilatında olacak hem de kendi içinde bulunduğu ilçe teşkilatının altını altını oyacak. Alınan kararları el altından bir yerlere servis edeceksin sonra da çıkıp “Ben yapmadım o yaptı” mantığı ile kendini kurtaracaksın!?.
Kongreleri bile o halde yapmadınız mı son dönemlerde. Kimleri küstürdünüz dönüp iyi bakın. Sizi gidi Devşirme Ülkücüler sizi…
Sonuç: Suçlu, her zaman olduğu gibi konuşan olacak.
MHP İlçe teşkilatı tam Rahmetli Türkeş’in sözlerinde ki gibi gerçekleşiyor.
Bahçeli uyuyor.
Rahmetli Türkeş olsa idi bu yaşananların kaçta kaçı bu gün meydanlarda bangır bangır konuşulurdu, yaşanır veya yaşatılırdı.
Bahçeli belki gençleri sokağa dökmeyerek harika işler becerdi ama teşkilatları unutunca bu defa da MHP’yi bitirdi.
Onunla aynı kafada olanlar ise önce Türkiye’ de, sonra Samsun ve Çarşamba’ da MHP’yi bitirdi.
Artık bu partiden bu teşkilatlarla Ülkücü dava adamlarına, ülküdaşlarına asla hayır gelmez.
Ya Bahçeli ve ekibi de dâhil bırakıp o makamı ve koltuğu gidecek, ya da bu tür Bizans oyunlarına “DUR” diyecek.
Bahçeli dahi bunlara dur diyemiyorsa bu halkın başına iktidar olmaya asla halk inanmadığı sürece 40-50 yıl değil asırlar geçse muktedir olmayacaktır.
Bakar mısınız?.
Partilinin birisinin dediği gibi: Eski- Yeni Ülkü olmaz. Ülkücü Ülkücüdür. Eskisi yenisi yok. O zaman eskisi de, yenisi de partisine sahip çıkacak.
Bu gün partisine sahip çıkamayanlar,
Bu gün aracına sahip çıkamayanlar, Ülkeye nasıl sahip çıkacaktır!.
Dünkü yazıma çok kırılmışlar. İcazet almadan yazamazmışız. Yok ya!.
Devşirme Ülkücülerle MHP buraya kadar geliyormuş demek ki. Dava adamı olmayınca… Meydan…
Sonra; Babamın oğlu da değilsiniz ki; kaldı ki Rahmetli babamın oğlunu bile dinlemedim. Sizi mi dinleyeceğim. Siz mi korkutacaksınız?
Ya bu pislikleri temizleyin, ya da çekin gidin!.
Benim MHP ile işim yok ama, MHP’nin Türkiye ile dolayısı ile Türkiye’nin MHP ile işi var diyorsanız, YA DÜZELİN, YA DÜZELTİN YA DA ÇEKİN GİDİN. GÖLGE ETMEYİN.
Yazıklar olsun Başbuğumuz dediğiniz Rahmetli Alpaslan Türkeş’in kemiklerini sızlattığınız...
Yazıklar olsun Devlet Bahçeli’yi bu hale soktunuz.
Hepinizi Bizans hastalığı sarmış. Siz mi Ülkücü olacaksınız?.
Rahmetli Erbakan Hocanın deyimi ile;
Hadi oradan, hadi oradan, hadi oradan.
Sizi gidi kopyacılar sizi…
Onu da becerebilseniz gam yemeyecek kimse de…