Bunun nedeni yaptığı hizmetler değil, içerisinde yer aldığı skandallar oluyor!..
İlk olarak, 2010 yılında Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç, dönemin AK Partili vekili Fatih Öztürk, Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, ilçedeki fındıkçılar ile ortak olarak HES işine girişmiş ve olay kamuoyunda duyulunca AK Parti Hükümeti'ni zor durumda bırakmıştı. Etekleri tutuşan Dündar, olayın ortaya çıkmasının ardından şirketten ayrılmak zorunda kalmıştı.
Ardından, 17 ve 25 Aralık olayları patlak vermiş ve yerel seçimler öncesi AK Parti Hükümeti paralel yapıya savaş açmıştı.
Tam da bu günlerde AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen Adnan Bahadır'ın sahibi olduğu ve Samsun'da yayın yapan Denge Gazetesi yerel seçimlerden kısa süre önce 11 Mart 2014 tarihinde manşetten, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'ı cemaatin desteklediğini yazıyor!
Fakat AK Parti, hükümet temsilcilerinin tapelerinin sosyal paylaşım sitelerinde yayınlandığı o günlerde hizmet yapmış-yapmamış, paralelci veya değil ayrımı yapmadan mevcut tüm belediye başkanları ile yola devam kararı alıyor ve Dündar da paralelci iddialarına rağmen tekrar aday gösterilip seçiliyordu.
AK Parti hükümeti paralel yapı ile mücadele bağlamında STV ve Zaman Gazetesi'ne operasyon yapıyor ve dünya kamuoyunda, "Basına baskı" söylemleriyle karşı karşıya kalmak zorunda kalıyordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu sık sık basın açıklamaları yaparak, Türkiye'nin basın özgürlüğü anlamında bir çok ülkeyi geride bıraktığı bağlamında açıklamalar yapıyorlardı.
Peki hükümetin bu zorlu sürecinde Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ne yapıyordu?
10 Ocak Gazeteciler Günü'nde Çarşamba'nın tek yerel gazetesi Haber Expres Gazetesi'nin kapısına mühür vurmaya kalkıyor, ardından olay ulusal basında büyük yankı uyandırıyor ve yine Dündar hükümeti zor durumda bırakacak bir skandala imza atıyordu.
Bunca olayın ardından ne mi oluyor?..
İçişleri Bakanlığı Hüseyin Dündar'ın "İhaleye Fesat Karıştırmak" suçlamalarından yargılanmasına izin veriyor.
Bilindiği gibi; AK Parti Hükümeti, mensuplarının yargılanmasına "mümkün mertebe", kesin delil olmadan, iftiraya kurban vermemek için, izin vermemeyi prensip haline getirmiştir.
Bu prensibine rağmen Dündar'ın yargılanmasına izin vermesi akıllara, "AK Parti, Dündar'ın üzerini çizdi mi?" yorumlarının yapılmasına neden oluyor.
Hüseyin Dündar'ın başkanlığını yaptığı Çarşamba Belediyesi'ne ait internet Sitesi'nin en alttaki ihaleler kısmına tıklandığında 6 bin 147 kişinin boş sayfaya tıkladığı görülüyor.
İçişleri Bakanlığı'nın İhaleye fesat karıştırmaktan soruşturulmasını istediği Hüseyin Dündar'ın, internet sitesindeki ihaleler kısmını boş bırakarak, belediyenin ihalelerini adeta gizliyor havası doğması, kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden oluyor.
Gelin şimdi isterseniz İçişleri Bakanlığı'nın Dündar ve beraberindeki isimlerin neden mahkemece soruşturulmasına izin verdiğini inceleyelim...
Çarşamba'nın Sarıcalı Mahallesi Atatürk Caddesi'nde bulunan binada belediye kendine ait olan katta kültür ve sosyal tesis niteliğindeki organizasyonlarını yapıyordu.
Başkan Dündar 2007 yılında binada kültür ve sosyal tesis niteliğinde kullandığı katı yıkarak 8 bölüme ayırdı. Bölümleri ihale yolu ile satmak isteyen Dündar'a kat malikleri itiraz edip konuyu yargıya taşıdı. Kat maliklerinin 2007 yılında başladığı yargı savaşına 2014 yılının Kasım ayında Danıştay 1. Dairesi son noktayı koydu. Danıştay 1. Dairesi verdiği kararla yapılan ihalenin hukuka aykırı olduğuna karar vermesinin ardından, İçişleri Bakanlığı Başkan Dündar'ın soruşturulmasına izin verdi.
Çarşamba'da başlayan Samsun'da devam eden ve Danıştay'da son bulan davada; Danıştay 1. Dairesi, Belediye Başkanı Dündar'ın yanı sıra İmar ve Şehircilik Müdür vekili İsmail Kahramanoğlu, Yazı işleri Müdürü ve Encümen Üyesi Ahmet Demiroğlu, Mali Hizmetler Müdürü ve Encümen Üyesi Aynur Şahin ile Encümen Üyeleri Davut Yaman, Yusuf Karamuk, Neriman Şencan, Muharrem Şen'in de soruşturulmasına karar verdi.
Hüseyin Dündar, Ahmet Demiroğlu, Aynur Şahin, Davut Yaman ve Yusuf Karamuk'un, Bağımsız bölümün 8 daireye bölünmesinden sonra 6 daireyi hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen ihale ile Mustafa Öztekin'e 12.03.2013 tarih ve 11 sayılı Encümen kararıyla satmış. Yani mahkeme kararlarını hukukçu kimliğine rağmen takmamış!
Bunun üzerine Hüseyin Dündar ve beraberindekiler İçişlerinin Soruşturma iznine itiraz etmiş. Etmişte ne olmuş, itirazı reddedilmiş.
Bugünlerde Hüseyin Dündar'ın neredeyse bütün mesaisini, Çarşamba Adliyesi'nde bir hakimin odasında geçirdiği konuşulmakta.
Belediye personelinin kendi arasında, "Artık Başkanlık makamını Dündar Adliye'ye taşıdı. Yakında görüşmelerini de hakimin odasında yapmaya başlarsa şaşırmayacağız" diyerek, Başkan Dündar'ın zamanının büyük bölümünü adliyede geçirmesini eleştirdikleri öğrenildi.
Dündar'ın sık sık görüştüğü ve ismi kamuoyunca da bilinen hakimle yapılan görüşmelerin ardından, Dündar'ın soruşturulmasına neden olan davalıları ikna çabası içinde olduğu konuşulmakta. Bakalım ne olacak?
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...
Yazının belgeleri için TIKLAYINIZ...
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p2.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p3.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p4.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p5.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p6.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p7.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p8.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p9.htm
https://www.haberexpres.com.tr/skandal-280g-p10.htm