1983-1988 yılında Samsun-Çarşamba arası minibüs işletmeciliği yaptım. O yılları bilen şoför esnaflarımız anlattıklarımı hatırlayacaktır.
Minibüsler şehir merkezine alınmaz eski otogarda minibüsçüleri arap lakaplı motosiklet polisinden bıkmış, rüyalarımızda bile onlarla uğraşırdık. Çarşamba ve diğer ilçe minibüsleri eski kamyon garajında toplanma alanında toplanırdı.
Kimse kimsenin yolcusunu almazdı o dönemlerde. Ayvacık ve Salıpazarı yolcularını Çarşamba minibüsleri çeker idi. Şimdi biraz nostalji ve 35 yıl öncesini anlattıktan sonra 2017 yılından konuşalım.
Son yıllarda yeniden hortlatılan, uyuyan yılan uyandırılmaya çalışılıyor. Şu an için ortada resmi olarak hiçbir şey yokken şoför esnafının kafalarını karıştırmanın kurcalamanın ne anlamı vardır anlamış değilim.
Belediye işi gücü bırakmış 4 tane ilçenin ulaşımıyla uğraşmaktadır. Büyük şehrin yapacağı çözeceği o kadar işlemler var ki anlatsam köşem sığmaz ,hangi yönden bakarsanız bakınız bu bir yanlışlıktır. Burada bir haksızlık olduğu kanısındayım. Burada otobüsçü esnafıyla beraber, vatandaşta mağdur edilmek isteniyor.
Bu üç ilçenin vatandaşları genellikle köy kısımlıdır, yükü bagajı tarlasında aldığı ürün ve mahsulünü yiyeceğini taşımaktadır. Tramvayın neresine koyar ben bilmiyorum.
Ayrıca tramvay güzergahın da inmeyen yolcuları kim taşıyacak, bu millet sadece hastanelere mi gidiyor. Bu planı hayata geçirmek isteyen bazı medya kuruluşlarıyla halkın nabzını kontrol ediyorlar. Araştırmalar yaptırıyorlar bu bir yanlıştır. Bu yanlıştan dönülmesi şarttır.
4 ilçenin taşımacılığını yapanlar ilçelerinde kontağı kapattıklarında hayatın felç olacağını büyükşehir bilmez mi? Önceki yıllarda olan yol kesmeleri ne zaman unuttunuz? 4 ilçenin araçları yolcuları Tekkeköy’e getirmezlerse siz kimleri taşıyacaksınız?
İnsanları mağdur etmenin ne anlamı vardır diyorum. Şimdilik resmi bir şeyler yok denilse de bir çalışma olduğu kanısındayım, ama şoför esnafı yalnız değildir.
Tüm STK ların şoför esnafının yanında olduğunu hatırlatmak isterim. Hukuk içinde her türlü haklarının savunacaklarına inanıyorum. Büyük şehrin bu yanlıştan dönmesi şarttır. Bu konu bir çok mağduriyetleri doğuracaktır. Bununla beraber tehlikeli boyutta eylemlerde doğurabilir.
Şoför esnafı zaten sigorta ve mazot konusunda sıkıntılıyken bir de bu konunun gündeme oturması isyanın kıvılcımı olabilir düşüncesindeyim. Bu konunun gündemden kaldırılması, başka alternatiflerin oluşturulması gereklidir.
Bu konunun iyi irdelenmesi, araştırılması gereklidir, şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Şoför esnafı yalnız değildir, sahipsiz değildir elbette onlarında haklarını savunacak birileri çıkacaktır.