Ovalarda söğüt ve kavak ağaçlarının tarımsal üretimi tehdit ettiğini belirten Kadir Güven, “Çarşamba Ovası yaklaşık 80 bin hektar civarındadır. Çarşamba Ovası’nın ürün deseninde tahıl grubundan mısır, çeltik ve buğday, yazlık tüm sebzeler, meyvecilikte ise şeftali, fındık önde gelen ürünlerdir. Üreticiler tarla ve sebze bahçelerine sınır oluşturmak amacıyla söğüt ve kavak ağaçlarını dikmekteler. Bunun dışında ovada kapama söğüt ve kavaklık arazilerde önemli bir alanı işgal etmektedir. 2014 yılı istatistiki verilerine göre, Çarşamba ilçesinde 38 bin dekar, Terme ilçesinde 52 bin dekar, Salıpazarı ilçesinde 500 dekar kapama kavaklık arazi bulunmaktadır. Yine Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nce hazırlanan bir rapora göre, Çarşamba Ovası’nın yüzde 18’ini kavaklık ve söğütlük alanlar işgal etmektedir” dedi.
OVADA FINDIK TARIMI
Sınırlara dikilen ağaçların verdiği zararları hakkında bilgi veren Güven, “Kapama kavaklık araziler dışında sınırlara dikilen ağaçlar, alan kaplamanın dışında gölgeleme suretiyle tarla ve bahçe ürünlerinde verim kayıplarına, mahsulde kalitenin düşmesine, mantari hastalıkların artmasına ve birçok zararlı böcek türüne barınak vazifesi görmektedir. Ovada sulama kanalları ve drenajların yıllar öncesinde yapıldığı ve bugün bu kanalların yetersiz olduğu açıktır. Ağaç kökleri bu kanalları tıkayarak bu yönüyle de ovaya ayrıca zarar vermektedir. Fındık konusuna gelince, tarımsal verimliliği yüksek olan ovada fındık tarımı önemli bir yer kaplamaktadır. Fındık, Karadeniz Bölgesi’nde 440 bin ailenin geçimini sağladığı bir üründür. Dolaylı etkileşimlerde dikkate alındığında 5 milyon insanımızın geçimini yakından ilgilendirmektedir. Fiyatların üreticileri tatmin edici seviyelerde seyretmesi, özellikle de telafi edici ödeme miktarının yetersiz bulunması ve önerilen alternatif ürünlerin üreticiye gelir sürekliliği bakımından güven vermemesi söküm desteğine üreticilerin ilgi göstermesini engellemiştir” diye konuştu.