Evet geçen gün MHP= Ülkücüler demiştik.
Hoş ilk gün tepki gelmedi ama sonrasında yavaş yavaş renkler belli olmaya başladı.
Okuduğunu anlamayan, anlasa da kabullenmek istemeyenler olsa da…
Yine de gerçekleri yazdığımızı anlayan ve destekleyenlerin sayısı onlardan çok çok fazla olduğunu görmek çok güzel.
Gelelim CHP lilere…
Baykal, Baykal, Baykal…
Dediler, dediler sonunda kasetle gönderdiler. Evet konu CHP olunca orada eskiden CHP=Baykal idi. Onlar da Baykal oldukça bu partiye oy vermeyiz martavalları ayyuka çıkardı.
Kılıçdaroğlu öncesinde Baykal tepkileri artınca Samsun ve Çarşamba’lıların sözde çok sevdiği güvendiği CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç başkanlığa aday oldu.
Sonra mı?
Önce Baykal sempatizanları ki içinde eski vekil Suat Binici başta olmak üzere, Çarşamba ilk darbeyi vurdu Koç’ a…
Sonra o Koç, 2011 seçimlerinde koskoca Samsun’ dan yine çalışması ile 2 vekil çıkarttı.
AK Partili Milletvekillerine ve Binici’ye laf ediyorduk amma…
Kalkavan, kalktığı yerden Ankara’ya bir gitti. Samsun’u hatırlarsa Allah razı olsun diyeceğiz.
Oysa o öyle değildi ama o vekil koltuğu çok tatlı olsa gerek o da buraları unuttu.
Samsun’lular CHP de Kalkavan’ ın vekilliğini bile unuttu.
Sonra Kılıçdaroğlu’n dan önce Baykal Başbakan’ın ekmeğine yağ sürüyor diyorlardı.
O oldukça olmaz, oy vermeyiz diyorlardı. 2011 de Kılıçdaroğlu’na da oy vermediler.
Çok sevdikleri haluk Koç adını bile ne kadar sevdiklerini gösterdiler.
2 kişilik. Üç olmadı yıllardır. Sevginiz bu kadarmış. Koç’ a, millete olan sevginiz küçücük, koltuk sevdanız kocamanmış.
O Koç neden size el açsın, kucak açsın sormazlar mı sanıyorsunuz hiç…
Sonra CHP=Sosyal Demokratçılar.
Çarşamba’ da birkaç gruba bölünürken, Samsun’ da sayısı hiç belli değil.
Çarşamba’ da sosyal demokratlar, CHP liler renk bile vermiyorlar.
CHP li denildi mi mangalda kül bırakmayanlar, iş başa düştüğünde kapı ardında etmediklerini bırakmıyorlar ama gel denildiğinde kapı bucak kaçışıyorlar.
Sonra yönetime kim gelirse, “Ohooo o mu CHP ye iş yapacak, oy artıracak biz olsaydıııık”. Muhabbeti başlıyor.
Mevcut Başkan Av. Nami Kaya bu ilçede birleştirici, bütünleştirici olur demiştik.
Onun hastalığını bahane edip hiçbir seçimde ortada yok, bir iş olduğu vakit hastaneye koşuyor diyorlar ya!.
Haydi, gelin iyi yapacak olan sizler aday olun.
İşte o anda yoklar.
Ne varsa yoksa GENEL MERKEZ BENİ ADIMLA ATASIN.
Eeee, nerede sizin Sosyal demokratlığınız, demokrasi anlayışınız, eşitliğiniz.
Hepsi faso, fiso…
Halkın isteyip sandıkta seçmediğini Genel Merkez atasa ne olur ki. Kimse size oy vermezse seçimde kimden oy isteyeceksiniz. Recep Keleş’ ten sonra Çarşamba’ da CHP bana göre duman oldu gitti. İzi bile kalmadı.
Herkes büyük CHGP’ li, sosyal demokrat…
Ama iş icraata geldiği vakit, TIK yok. Geçin geçin.
Sizin sosyal demokratlığınız, özgürlükçülüğünüz kitaplarda değil, dilinizde bile kalmamış.
Sizin ki hayal ürünü ve hayallerinizle, Donkişot gibi olmayan yel değirmenleri ile boğuşuyorsunuz.
Geçin artık bu martavalları. Size kim inanacak bundan sonra…
Anlaşılan o ki: ANAP 20 yıl sürdürdüğü iktidar dönemini sizlerin sayesinde, sizin gibi zihniyetlerle 20 değil, 40 yıl daha AK Parti iktidarda demektir.
Kötü mü?
Belki düne kadar kötü diyebilirdim.
Alternatif yok diyen halka kızardım.
Ama bu gün alternatif de yok, AK Partiye kötü de demiyorum.
İnsanlar layık olduğu şekilde yönetilirlermiş.
Demek ki halk bu yönetimden, icraatlardan çok memnun ki % 50 üzerinde oyla AK Partiyi 3 kere iktidar yaptı.
Sizde TIK yok. Nedenler, sebepler sizmişsiniz. Anlaşıldı. Koltuk hastalığı olanlarmış. BUu işlerde İlçelerinizde de olmayınca.
Sizin Sosyal demokratlığınız ve CHP’liliğiniz de yokmuş..
Haluk KOÇ hariç. O ilk gün durduğu yerde duruyor.
Geriniz masal, hikaye…
Sizler de Milli Piyango almaya devam edin. Bir gün belki de size de çıkabilir.
Ne dersiniz?