Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Esasen stres sıkıntılı durum anlamına gelir. Zihnimize ya da bedenimize dışarıdan ya da iç dünyamızdan gelen saldırılardır. Örneğin soğuk havada dolaşmak bedenimize soğuk stresi oluştururken, ertesi gün girilecek sınav ya da bir iş görüşmesi zihinsel stres oluşturmaktadır. Bedenimize yönelik strese daha fazla tedbirli olmamıza rağmen, zihinsel stres karşısında daha kırılganızdır. Yani zihinsel stresle baş etmek daha zordur. Aslında stres bizi diri tutan bir durumdur, ancak fazla olursa, uzun sürerse, baş edemez duruma gelirsek sorun haline gelir” dedi.
Her geçen gün hayata yenilikler girdiğini belirten Dr. Üney, “Örneğin bundan 30 yıl önce cep telefonu yoktu, bugün hayatımızı kolaylaştıran bu yenilik, acaba beynimizde kanser yapar mı diye düşünüyoruz. Hayatımızı kolaylaştıran yenilikler, artık bizim için bir stres nedeni olabiliyor. Birçok neden vardır, ancak özetleyebiliriz. Fiziksel nedenler; aydınlık olmayan ortamlarda çalışmak, kalabalıklar (otobüs, metrobüs, dolmuş), aşırı sıcaklar, aşırı soğuklar, yoğun trafik, işe, okula gitmek için birden çok vasıta değiştirmek, uzun çalışma süreleri, tatil yapamama, dinlenememe, çok çalışma, hastalıklar, çevre kirliliği, yakınlarıyla, arkadaşlarıyla görüşememe, işsizlik, iflas, düşük ücretler, iş yerinde görev belirsizlikleri, borç, geçim sıkıntısı, barınma koşulları, göç, gibi birçok neden sayılabilir. Sosyal ve psikolojik nedenler ise yalnızlık, yakınlarının desteğinin olmaması, eşler arasındaki çatışmalar, çocuklarla ilgili sorunlar, boşanma, ayrılıklar, güvenlik sorunları, işyerinde bezdirici uygulamalar, iş arkadaşlarıyla uyumsuzluk, ilişki sorunları, aşırı mükemmeliyetçilik, titizlik, alınganlık, korku, endişe, suçluluk duyguları, kıskançlık, utangaçlık, belirsizlikler, değersizlik duyguları, aşırı eleştiri gibi birçok neden sayılabilir” diye konuştu.
“STRESLİ DURUMA DİRENMEYE ÇALIŞIRIZ”
Üç aşamada stresle baş etmeye çalışıldığını kaydeden Dr. Üney, “İlk olarak stres başladığında bize alarm verir. Savaşma ya da kaçma dönemidir. Bu dönemde beklenilen davranışların dışında davranmaya başlarız. Yani stresin ilk etkisi ortaya çıkar. Daha sonra stresli duruma direnmeye çalışırız. Bu dönemde strese uyum sağlarsak yani baş edebilirsek, her şey normale döner. Bazı olumsuz davranışlarımız olsa da, sonrasında durum normalleşir. Eğer direnemezsek tükenme aşaması başlar. Kişinin gayreti kırılır, mücadeleyi kaybeder. Artık bu duruma neden olan stres dışındaki tüm olaylardan da etkilenir duruma gelinir. Stresin etkileri, baş ağrısı, boyun ve sırt ağrıları, mide şikâyetleri, aşırı gaz şikâyetleri, kabızlık-ishal dönemleri, göğüste ağrı, çarpıntı, iştahta azalma ya da aşırı artma, halsizlik, güçsüzlük, bayılmak, kendinden geçmek, isteksizlik, bitkinlik, aşırı uyku ya da uykusuzluk, moral bozukluğu, dalgınlık, iş ve okul performansında düşme, insanlardan uzaklaşma, neşesizlik, keder, dikkat sorunları, konsantre olamama, ilişkilerde bozulma, öfke nöbetleri, sinirlilik, telaş, ağlama, karar vermede güçlük, aşırı tepkiler, telaş, alkol ve sigara kullanımında artış gibi birçok olumsuzluk görülebilir” ifadelerini kullandı.
NELER YAPILMALI ?
Dr. Üney, stresle başa çıkılma yollarını şöyle sıraladı:
“1. Öncelikle sizde strese neden olan durumları tespit edin.
2. Mutlaka kendinize zaman ayırın. Zaten bu durumu fark etmek için bile olsa, zaman ayırmanız gerekir.
3. Yakınlarınızın uyarılarını ve önerilerini dinleyin.
4. Rahat kıyafetler giyin.
5. Mutlaka yürüyüş ve egzersiz yapın.
6. Dengeli beslenin, ağır yiyecekler yerine sebze veya meyve tüketin.
7. Alkol ve sigaradan uzak durun.
8. Gürültüsüz sakin ortamları tercih edin.
9. Sevdiklerinizle zaman geçirin.
10. Sizi üzen kişi ve olaylardan uzak durmaya çalışın.
11. Yapmakta zorlandığınız ve sizde stres oluşturan işlerde mutlaka yardım isteyin.
12. Dostlarınızla, akrabalarınızla zaman geçirin.
13. İşlerinizi aksatmayın, sıraya koyun ki zamanı iyi kullanarak zaman stresini yönetin.
14. Ailenize zaman ayırın.
15. Mutlaka müzik dinleyin
16. Hobilerle uğraşmak kişiyi streslere karşı oldukça korur. Hobi edinin.
17. Güler yüzlü olmaya çalışın, bunun mutlaka geri olumlu dönüşü vardır.
18. Sevdiklerinizle, iyi zamanlar geçirirken cep telefonunuzu kapatın.
19. İmkânınız varsa mutlaka tatil yapın, yok ise hafta sonu şehrinizde daha önce hiç gitmediğiniz piknik alanlarına gidin, tarihi yerleri gezin.
20. Hayır demeyi öğrenin ve deneyin.
21. Uykunuza ve dinlenmenize önem verin.
22. Bugüne odaklanın, gelecek için bugünden yoğun planlar yapmayın.
23. Sevginizi ifade edin.
24. Nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri yapın.
25. Gerektiğinde mutlaka psikolojik veya psikiyatrik destek alın.”
İHA