“… Eğer O’na kulluk ediyorsanız Allah’ın nimetine şükredin.”
(Nahl Suresi, 114)
Şükredenlerden olmak,
O insanın Allah’a yakınlığının, dostluğunun ve
Allah’a olan sevgisinin de bir göstergesidir.
Şükredici insanlar, daima her olayda Allah’ın yarattığı,
Güzellikleri ve nimetleri görebilme anlayış ve yeteneğine sahiptirler.
İnkarcı veya nankör bir insan,
En güzel ortamlarda dahi hep eksikleri, kusurları görür.
Onlarla mutsuz veya tedirgin olur.
Allah’ın yaratışının bir hikmeti olarak da bu insanların karşılarına,
Hep terslik gibi görünen olaylar, güzel olmayan görüntüler çıkar.
Oysa güzel ve samimi bir bakışa sahip insanlar için de Allah,
Hep güzellikleri ve nimetleri artırarak gösterir.
Etrafımıza iyi bakmalıyız.
Neden ve ne için şükr etmek gerek!...
Yaşadığımız ortama, günlere bakınca.
Halimize şükr etmeliyiz.
15 Temmuz Darbe girişimi ardından yaşananlar.
Patlayan bombalar, intihar eylemleri,
Asker, Polislere yapılan hain saldırılar ve,
En son Rusya Büyükelçisine yapılan suikast...
Hiç kimse ülkesinde yaşatılmaya çalışılan,
Paranoyaları umursamamalıdır.
Bunlar ülkenin huzuru ve geleceğine gölge düşürme oyunlarıdır.
Bu oynanan provakatif tezgahlara gelmemeliyiz.
Biz bir başka ülkelere asla benzemeyiz.
Biz ülkesi için ölümü uyku gibi gören,
Çoluk çocuğu, yaşlı genci ile kazma kürek elde mücadele eden,
Sonunda ya Gazi veya vatanı için, gelecek kuşakları evlatları için,
Ölümü göze alarak ŞEHİT olanlarla doluyuz...
Başkası da zaten düşünülemez.
Bakın Arap yarımadası ve islam coğrafyasında yaşananları,
Buralarda ki vahşetleri görüyoruz.
Hepsinde gözyaşı, kan, dehşet dolu görüntüler.
Bunun ana nedeni vatan dedikleri topraklara,
Sahip çıkmamalarından kaynaklanıyor.
Sürüler halinde ülke sınırlarından,
Akın akın topraklarını terk etmelerinden kaynaklanıyor.
Ya biz öyle miyiz?
Asla olmadık, olmayacağız...
Mesela;
Suriyeliler için bir Türkiye var!...
Ama bizler için başka bir Türkiye asla yok!...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...