Geçici bir dönem ağızda bulunan süt dişlerinin ‘nasıl olsa düşecek’ diye ebeveynler tarafından pek önemsenmediğine dikkat çeken Çocuk Diş Hekimliği Kliniği’nden Dt. Yeşim Sağır, özellikle de süt kesici dişlerin süt azı dişlerine kıyasla daha erken yaşta yerlerini daimi dişlere bıraktıklarını, bu nedenle süt dişlerindeki çürüklerin tedavisinin dişler ağrı yapana kadar ebeveynler tarafından göz ardı edildiğini vurguladı.
Dt. Yeşim Sağır, “Süt dişlerinin çocuğun beslenebilmesi ve dolayısıyla büyüme ve gelişimini etkiler. Süt ön dişlerdeki çürükler çocuğun yaşı küçük dahi olsa çocuğun gülümseyememesine, çocukta özgüven kaybına ve psikolojik problemlere neden olabilmektedir. Ayrıca bu dişler konuşma sırasında bazı harflerin doğru telaffuz edilmesini sağlar. Dolayısıyla süt dişlerini erken kaybeden çocuklarda beslenme ve konuşma bozukları görülür” açıklamasında bulundu.
Çürük seviyesi derinleştikçe ve diş ağrılı duruma geçince yapılan tedavilerin çocuk için çok zorlayıcı olduğunu; ebeveynler için de daha masraflı hale geldiğini aktaran Dt. Yeşim Sağır, şu bilgileri paylaştı:
“Süt dişlerindeki çürükler, sadece çocuğunun şiddetli ağrı tecrübeleri edinmesine sebep olmaz, aynı zamanda altından gelecek olan kalıcı diş tomurcuklarına da zarar verir. Bunun yanı sıra süt dişlerindeki çürük kaynaklı ağrı ve şişlik gibi problemler, çocuğun yaşam kalitesi ile okul başarısını olumsuz yönde etkileyebilir. Tedavisinde geç kalınan süt dişlerinin düşme zamanından önce kaybedilmesi durumunda ise, kalıcı dişlerin çıkmasında problemler yaşanabilir ve çapraşıklıklar oluşabilir. Bu da çocuğun ilerleyen yaşlarda tel tedavisi görmesini zorunlu kılar.”
Tedaviye dişteki madde kaybına göre karar verilir
Dt. Yeşim Sağır, süt kesici dişlerde çürük veya travma sonucu oluşan kırılmalarda nasıl bir tedavi protokolü izlenmesi gerektiğini ise şöyle anlattı:
“Çürük veya dişe gelen bir travma sonucu kırık oluşan dişlerde iki tedavi seçeneği bulunmaktadır. Bunlardan birisi estetik dolgu bir diğeri ise çocuklar için özel üretilmiş zirkonyum kaplamalardır. En iyi tedavi seçeneğinin hangisi olduğuna çocuk diş hekimi yaptığı detaylı muayene sonucu karar verir. Buradaki belirleyici kriter, dişteki madde kaybının miktarıdır. Madde kaybı fazla olan dişlere dolgu yapılması ilerleyen zamanlarda restorasyonun veya dişin kırılması ile sonuçlanmaktadır. Bu durumda en iyi tedavi seçeneği pediatrik zirkonyum kronlardır.”
Dişleri şapka gibi örten kaplamalar
Pediatrik zirkonyum kronu açıklayan Dt. Sağır, “Pediatrik zirkonyum kronlar; erken çocukluk çağı çürüğü (diğer bir adı biberon çürüğüdür) nedeniyle madde kaybı fazla olan veya travma nedeniyle kırılmış dişleri orijinal görünümüne ve fonksiyonuna kavuşturmak amacıyla süt dişlerine ve genç daimi dişlere uygulanabilen, dişleri bir şapka gibi örten kaplamalardır. Pediatrik zirkonyum kronlar; çocuklara özel olarak geliştirilmiş, kırılmaya oldukça dayanıklı, parlak beyaz renkli, estetik, farklı boyutlarda üretilen, doğal dişleri taklit eden, önceden hazırlanıp cilalanmış kaplamalardır. İhtiyaç duyulması halinde süt kesici ve süt azı dişleri ile genç daimi azı dişlerine uygulanabilmektedir. Zirkonyum kaplamalar ile elde edile görüntü oldukça doğaldır” bilgisini verdi.
Her çocuk özgürce gülebilmeyi hak eder
Dt. Sağır, “Sanılanın aksine çocuklarda estetik kaygılar duyabilmektedir. Özellikle de erken çocukluk çağı çürüğü (eski adıyla biberon çürüğü) dediğimiz yaygın çürüklerin varlığında bilhassa süt kesici dişlerdeki çürükler çocuğun gülümsemesini etkilemekte, sosyal ve psikolojik problemlere neden olabilmektedir. Böyle bir durumda estetiği ve fonksiyonu çocuk zirkonyum kronları ile yakalayabiliyoruz. Ayrıca süt azı dişlerindeki yaygın çürüklerde de zirkonyum kaplamalar, paslanmaz çelik kaplamalar kadar dayanıklı ve onlara nazaran çok daha estetik olan restorasyon seçeneğidir” dedi.
Pediatrik zirkonyum kronların avantajları
Pediatrik zirkonyum kronların avantajlarından bahseden Dt. Yeşim Sağır, “Çocuk zirkonyum kronlarının pek çok avantajı bulunmaktadır: Uygulaması kolaydır, tek seansta uygulanabilir. Alttan gelecek olan daimi dişe hiçbir zararı yoktur. Dişler kendiliğinden düşünceye kadar başka bir tedavi gerektirmez. Dayanıklıdır; süt dişi dolgularına kıyasla ısırma, çiğneme gibi fonksiyonlarda kırılma gözlenmez. Zirkonyum kaplama, plak birikimine izin vermediği için uygulanan dişlerde tekrar çürük oluşumu gözlenmez. Diş değişeceği zaman kaplamayı ayrıca çıkarmaya gerek yoktur. Alttan kalıcı diş geldiği zaman süt dişi ile beraber düşer. Süt kesici dişlerindeki yaygın çürüklerden mustarip olan çocuklarımıza yapılan pediatrik zirkonyum kaplamalar diş düşene kadar sağlıklı bir şekilde ağızda kalmaya devam eder. Bu da yaklaşık 7-8 yaşa tekabül etmektedir. Unutmamak gerekir ki; çocuklarımız büyüdüğünde onların daha sağlıklı ve daha güzel dişlere sahip olmalarını istiyorsak süt dişlerinin sağlıklı olmasına dikkat etmemiz gerekir” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
İHA