Güzellikler içerisindeyken güzel davranışları herkes sergiler. Zaten öyle anlarda ve ortamlarda çirkinlik yapmak, çirkinlere yakışan bir davranış demektir. Oysa bir bavul dolusu cümle var defterimde. Sen yollarına 29 harfle acı döşeyen birine, yara değil de insan diyebilir misin! Her şeyden biraz kalır diyor birileri. Kavanozda biraz kahve, kutuda az ekmek, insanda biraz acı! İşte ondandır kİ; Sustum! Suskunluğum, susturana armağan olsun...
Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim bilir kimler ilk olarak başlayacak. Bu duygulardan kaynaklı artık kendime yeni bir sayfa açtım. Bu sayfada sahtekarlar, riyakarlar, iftiracılar, siz yoksunuz. Çünkü kalbim hayvanat bahçesi değil ki köpeklerle dolsun!
Hani bir söz vardır: "Sahte dost sabun gibidir, elini yüzünü temizler ama ummadığın anda ayağını kaydırır. Bu duygular nedeni ile bazılarına ağır gelir benim sevgim, derdim, telaşım...
SESSİZLİĞİM BİR ÇIGLIKTI.. HEPİNİZ Mİ SAĞIRDINIZ? BİR TÜRLÜ DUYMADINIZ, DUYMAK İSTEMEDİNİZ...
***
İnsan yaşamı boyunca insanları insan olduğundan çok yaratanı için sever. Dünyadaki en ilginç ve üzücü şey; Bir zamanlar birbirinin her şeyini bilen iki insanın tamamen yabancıymış gibi davranmasıdır. O vesile ile her şeyini bilen ve yabancı gibi davrananlara söylediklerim / yaptıklarım o fakir şahsiyetlere sadakam olsun...
Çok üzüldüğümde artık sadece “alışkınım” diyebiliyorum. Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle insanlıkla isterim ki yeniden tanış. Belki insanlık ne demek, vefa, sevgi, vatan, millet ve şahit ne demek anlayabilirsin...
Kalbinin ne kadar kırıldığından çok o kalbi kimin kırdığı üzüyor insanı değil mi? Oysa her zaman demez miyiz ki; "Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz."
***
Bu günler de bölüşen kalmadı ki millet tok olsun.
Son dönemlerde FETÖ/PDY Terör Örgütü üyesi ve sempatizanı adı altında tutuklanan bazı iş dünyasında ki isimler nedeni ile ilk etapta bazı işçiler mağdur olmaya başladı. Hükümet sanırım siyasileri de bu sıkıntılar yüzünden alamıyor artık. Siyasi ve iş dünyasında ki isimler bundan rahat olsa gerek.
Bunlar ekonomi çark dişlilerinin içine öylesine girmiş ki güçlü yapının ülke ekonomisine çöreklenmesi, devletin ekonomisini de bir anda yerle yeksan edecek duruma getirdiği artık aşikardır.
Bu vesile ile de aynı paralel de ne yazıktır ki; Siyaset ile iş dünyası iç içe girmiş; 'Etle tırnak' misali bir hal almışlar. Bunları bu saatten sonra alsan alınmaz, satsan satılmaz.
Hal bu düşünce ve bu yönetim şekli ile devam ederse en büyük zararı korkarım, ilk etapta esnaf ve halk, daha sonra ülke olarak hepimiz çekeceğiz. Öyle görülmeye başladığı ortadadır.
Hükümet bu gün bir kaç iş yerinde işsiz kalan işçilerin yanı sıra önümüzde ki süreçte eğer cesaret edilip alabilirse SİYASET İLE İŞ DÜNYASININ İSİMLERİNİ, ülke belki bir kaç ay ekonomik büyük bir çöküntü yaşayabilir lakin,
Geleceği daha parlak ve daha temiz; esnafı, iş adamları ile dünyanın en güçlü ekonomisi olarak dimdik ayakta duracaktır. Bu mutlak görülmeli ve bu cesaret gösterilmelidir.
Çarşamba, Salıpazarı ve Terme ilçelerinde olduğu gibi büyük kentlerde de esnaflar, çiftçiler, emekliler kan ağlamaya başladı. Bu çok iyi bilinmelidir. Bölgemizin en büyük gelir kaynağı Fındıkta bu yıl rekolte düşük olduğu için gelirler de o denli düştü. Bu defa dikkat edin, vatandaşlar İcra sıralarında, Banka kredi ödeme kuyruklarında, noterler de sıraya girmesi hayra alamet mi sizce de!
Bazı akıllılar 15 Temmuz darbe kalkışmasından kesin bilgileri olsa gerek ki; mal kaçırarak işi yavaşta olsa sürdürme hesabına erken girerek önlemini almış lakin, gerçek, saf, hiç bir şeyden haberi olmayan masum esnaf ayakta kalmanın hesabında, işçi, emekli, çiftçilerse geçim derdinde...
Ve gelinen süreçte görülüyor ki hükümet: İlk oalrak Aralık ayında ilçe başkanlık seçimlerini ardından en kısa sürede İl Başkanlıklarını gerçekleştirecek ve en kötü ihtimalle Mayıs- Haziran aylarında mutlak erken bir yerel ve genel seçime gidilecektir.
Hükümet ve dolayısı ile AK Parti kendi içini başka türlü temizleyemiyor. Her ne kadar seçilmişler alınamaz denilse de, Cumhurbaşkanının "Bal gibi bakın nasıl alınıyor" söylemi de olsa temizleyemiyor.
Her türlü sıkıntı ilk etapta AK Parti içindedir.
AK Parti içinde ki AKP'leşen irinleri, mikropları temizlemedikçe ne ekonomi, ne siyaset ne de bu ülke huzuru kolay kolay göremeyecektir.
Bu olaylar bu noktaya gelene kadar HEPİNİZ Mİ SAĞIRDINIZ? Tertemiz kurulan AK Parti içine bunca sahtekar, riyakar, iftiracılar girerken, bu parti bağıra bağıra AKP'leşirken neredeydiniz veya neden yoktunuz? İnsanların kalbi hayvanat bahçesi değil ki, köpeklerle boğuşmak zorunda bıraktınız. Takın zincirleri, tasmaları boyunlarına, Millet artık kurtulsun...
İşte o nedenledir ki; FETÖ/PDY şimdi de esnafa, halka ve Ülkeye hala sıkıntı yaratıyor farkında mısınız?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...