Milli Mücadele'nin teşkilatlı bir yapıya bürünmesinde ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde önemli aşamalarından biri olan Erzurum Kongresi'nin, 'milli mücadeleyi zafere götüren istiklali tam ruhunu inşa etmede engin bir ufuk olduğunu' belirten Tanfer, "19 Mayıs Samsun, 24 25 Mayıs Havza ve Amasya Tamimlerinden sonra Kurtuluş Savaşı'nın en önemli adımlarından birini oluşturan Erzurum Kongresi, her biri birer ölümsüz meşale, hüviyet, kabiliyet ve kutsiyette olan delegeleri ile birlikte, milletimizin kendi kaderine ve özgürlüğüne sahip çıkmak için gösterdiği mücadele yolunda mihenk taşını oluşturmuştur. Tarihi Kongrenin Erzurum'u birleştirici özelliği tarih boyunca öne çıkmıştır. Çünkü Erzurum, Anadolu'nun kuzeyini, doğusunu ve batısını birleştiren kavşak noktasındadır. Kongre'nin ilan edilmesinden bir yıl önce, ağır bir Ermeni mezalimine sahne olan Erzurum, bu işgal ve mezalimin sonucunda, 'ölümün kesin zaferini ilan ettiği' bir şehir haline gelmişti. Fakat yine Erzurum'da ortaya konan; mücadeleyi zafere ulaştıran o yüksek şuur, kararlılık, şecaat ve azim, vatanı benzer bir ölüme, yok oluşa mahkum etmek isteyen tasallutu kesin ve dönülmez bir şekilde akamete uğratmıştır." dedi.
Tarihi Erzurum Kongresi ile birlikte, milletin ortak rıza ve inancı ile topyekün bir mücadele başlattığını ve İstiklal Savaşı'nın zaferle taçlandığını belirten Tanfer, şu ifadelere yer verdi: "Milli mücadele yıllarında kendini ortaya koyan yüksek şuur, bugün de bizlere ilham kaynağı olmaya ve geleceğe yürüyüşümüzde bizlere güç katmaya devam etmektedir. Birlik ve beraberliğimizden asla ödün vermeden, ülkemizi daha da güçlendirmek için aynı azimle çalışmalarımızı sürdürmek ise vazifemiz ve geleceğe yürüyüşümüzde en büyük gücümüzdür. Bu duygu ve düşünceler ile, Erzurum Kongresi'nin 104’ncü yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bağımsızlık mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı ve minnetle yad ediyorum."
- İHA