Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, 2 dönemdir sürdürdüğü Tarihi Kentler Birliği Başkanı sıfatıyla, yeni kabul edilen “Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği” konusunda görüş ve düşüncelerini belediye binasında düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna duyurdu.
Yeni geliştirilen Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği hakkında bilgiler veren Başkan Yılmaz, tarihi binalar, şehir estetiği, dikey yapılaşma ve bina otoparkları ile ilgili değişen yasaları açıkladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni çıkartılan Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği hakkında bilgiler vererek konuşan Tarihi Kentler Birliği Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Belediyelerin kendi bölgelerinin özelliklerini dikkate alarak yönetmelik hazırlama yetkisine sahip olması, kentlerimize kimlik kazandıracak, kentlerimizi tek düzeylilikten kurtaracaktır. Yeni geliştirilen Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği ile uygulamadan gelen katılımcıların katkılarıyla hazırlanmış olması nedeniyle, bugüne kadar hazırlanmış olan çalışmaların eksikliklerini gideren bir çalışma olduğuna inanıyor ve bakanlığımızın bu çalışmasını takdir ve memnuniyetle karşılıyoruz. Bu yönetmelik yanlış veya farklı yorumlara neden olmayacak anlaşılabilir ifadeler içermektedir. Tarihi Kentler Birliği olarak tarihi mirasımızın korunması ve fonksiyonlar yüklenerek gelecek kuşaklara aktarılması konusunda son 15 yıl içinde memnuniyet verici sonuçlar alınmıştır. Ancak mevcut yapı stokunun estetik sorunları vardır” dedi.
“Tarihi binaların restore edilip kullanılması herkesi mutlu ediyor”
Tarihi binaların tekrardan kullanıma açılmasının çok önemli olduğunu belirten Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, “Bu yönetmelikte şehirlerimizdeki estetik sorunları çözecek, kimliksiz binaların kimlikli hale gelmesini sağlayacak cephe düzenleme mecburiyetleri memnuniyet verici ve uygulanabilir niteliktedir. Özellikle son 15 senede önceden ‘ne gereği vardı. Bu tarihi binaymış, mirasmış. Yıkılsın da buraya yeni bir şey yapılsın’ diye bir hoyratlık, kural tanımazlık gitti. Herkes bir köşede, kıyıda tarihi bir tesis görüyorsa bunun restore edilip, kullanılabilir hale getirildikten sonra ‘ne güzel oluyormuş’ diye herkes ittifak içerisinde oldular. Tarihi binalarımızın hepsi restore edilip, sürdürülebilir bir kullanmaya döndükten sonra herkesi mutlu ediyor. Bu konuda büyük bir bilinç değişti. Ama ülkemizde bir eksiklik var. Biz estetik konusunda sıvasızlık, boyasızlık ve dış cephe görüntüleri ile ilgili kimlik konusunda eksiklikler taşıyoruz. Bakanlığın hazırladığı bu yönetmelikte ‘estetik’ kavramı 10 cümlede bir geçiyor. Dolayısıyla estetik konusuna her zamankinden çok dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Şehrin siluetini bozacak dikey yapılar daha yapılamayacak”
Özellikle İstanbul’da çok tartışılan dikey yapılaşmalar hakkında da bilgiler veren Yılmaz, “En önemli konulardan bir tanesi dikey yapılaşma yerine yatay yapılaşmanın özendirici olması Tarihi Kentler Birliği olarak bizleri memnun etmektedir. Dikey yapılaşmanın şehirlerin homojen görünmesini, şehirlerimizin içindeki mimari disiplinini ve estetik boyuttaki çirkinliğini söylemeyen yok. Güzel İstanbul’un profilini bozacak olan o yüksek binaların siluet bozucu duruşları, bizim Samsun’da da var. Bizim de mecburen kazanılmış hak olarak kişilere vermiş olduğumuz yüksek bina yetkileri var. Bu yönetmelik artık, bunlarla ilgili konuların eskisi gibi olmayacağını söylüyor” şeklinde konuştu.
“Bina otoparkları şehirler için çok önemli”
Bina otoparklarının şehirler için çok önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, açıklamasını şöyle tamamladı: “Otoparkları her zamanki yönetmeliklerden daha fazla olarak özendirici kılıyor. Binaların altında o binanın ihtiyacından da daha fazla otopark yapmasına özendiriyor. Daha önceki yönetmelikler, binaların yapacağı otoparkları belirliyordu. Onu da binayı yapanlar yerel yöneticilerle konuşup, otopark yapılması gereken alanları başka kullanım alanlarına döndürüyorlardı. Bu yönetmelik bunlara dur diyor. Bu yönetmelikle beraber binaların altında aşağıya doğru yani normal kod üstünde olmamak şartıyla neredeyse istediğiniz kadar otopark yapabilirsiniz diyor. Otoparklar, gelecekte şehirlerimizin çok ihtiyacı olan bir şeydir. Bu imkanı kullanacak olan yapıcı firmaların, bu özendirici özelliği kullanacağına inanıyorum.”
İHA