Uzakdoğu kökenli istilacı ve polifag bir zararlı olan kahverengi kokarca (Halyomorpha halys) 2018 yılında Artvin’den Doğu Karadeniz Bölgesi'ne; İstanbul’dan Marmara Bölgesi’ne giriş yaptığından bu yana Türkiye’nin kuzey sahilindeki tüm bölgelerde görülmeye başladı. Zararlının ilk tespitini müteakip Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce yürütülen ve Karadeniz İhracatçı Birlikleri tarafından desteklenen “Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Halyomorpha halys Stal (Hemiptera: Pentatomidae) (Brown Marmorated Stink Bug)’in Feromon Tuzaklar ile Surveyi Projesi" ile zararlıya yönelik survey çalışmaları başlatıldı.
Mevcut durumda Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop ve Kastamonu’da toplam 162 lokasyonda 4 yıldan bu yana yürütülen bu çalışmalara ilaveten zararlının biyolojisinin belirlenmesi, mücadele yöntemlerinin tayini ve geliştirilmesine yönelik bir dizi kamu veya özel sektör kaynaklı yürütülen muhtelif çalışmalarda zararlının mücadelesi için en başarılı yöntemin “klasik biyolojik mücadele” olduğu anlaşıldı. Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanlığınca 2020 yılında H. halys’in mücadelesinde zararlının en etkili yumurta parazitoiti samuray arıcığı ithali için izin verilmiş ve samuray arıcığının kitlesel üretimi için Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına (DOKAP) alt yapı projesi sunulmuş ve kabul edilmişti. Nihayetinde DOKAP’ın 1 milyon 400 bin TL, Karadeniz İhracatçı Birliklerinin 230 bin TL finansal desteği ile Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde “Biyolojik Mücadele Laboratuvarı” tesis edildi.
3 adet iklimlendirme kabini (4x4 m), 4 adet böcek yetiştirme kabini (250 lt), 1 adet kışlatma odası, 1 adet karantina odası, 2 adet laboratuvar, yapay ekolojik yetiştirme alanı (120 m2) ve 2 adet ofisten oluşan 400 m2’lik laboratuvar tamamlandı ve açılışı yapıldı. Yapılan çalışmaların kamu ve özel sektör temsilcileri tarafından görülerek ileriye dönük bilgi alışverişinin yapılması ve Türkiye tarımı için büyük tehlike arz eden kahverengi kokarca hakkında farkındalık oluşturabilmek için "Kahverengi Kokarca Paneli" de düzenlendi. Laboratuvar ilk kez kapılarını ziyaretçilere açarken, bilim adamları merak ettikleri konular hakkında uzmanlardan bilgi aldı ve görüşlerini belirtti.
“Kahverengi kokarca yumurtalarında düşmanlarını üreterek doğaya salacağız”
Yapılmak istenen biyolojik mücadele hakkında bilgi veren Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, “Kahverengi kokarca ülkemize 2018 yılında Doğu Karadeniz Bölgesi'nden bulaştı ve bölgemizde yayılma eğiliminde ve şu anda yüksek popülasyon Rize ve Artvin bölgesinde. Biz bu durumun ardından diğer mücadele yöntemleriyle birlikte biyolojik mücadelenin önemli olduğunu düşünerek yapımına başladığımı laboratuvar 6 ay gibi bir sürede bitirildi. Deneme üretimleri başladı. Burada zararlıyı üreterek ve yumurtlatarak doğal düşmanları çoğaltıp, zararlının yayıldığı bölgelere salarak biyolojik mücadelesini yapmaya çalışacağız” dedi.
“Kahverengi kokarca düşmanı samuray arıcığını önümüzdeki yıldan sonra salmaya başlayacağız”
Kahverengi kokarcanın baş düşmanının samuray arıcığı olduğuna dikkat çeken Kibar Ak, “Yurt dışından getireceğimiz kahverengi kokarcanın düşmanı olan trissolcus japonicus yani ‘Samuray arıcığını’ kahverengi kokarcanın yumurtaları üzerinde çoğaltacağız. Zaten yumurtalar olmadan zararlının çoğalması mümkün değil. kahverengi kokarcanın düşmanının popülasyonunu arttırarak araziye, bölgede sorun olan yerlere salacağız. Deneme aşamasında olduğumuzdan tüm üretim kabinlerimiz dolu değil. Yumurta miktarımız, sakım yapılacak seviyede değil. An itibariyle 3 bine yakın yumurtamız mevcut. Onları da –80 derecede dolaplara koyarak muhafaza ediyoruz. Salımlar yeteri kadar böcek topladığımız zaman başlayacak. 2022 yılında belli sayıda böcek üretip, ondan sonraki yıl kısım kısım zararlının yoğun olduğu bölgelere salım yapacağız. Eğer beklenmeyen riskler olmazsa önümüzdeki yıldan sonra bölgede yavaş yavaş salıma başlayacağız” diye konuştu.
“Hedefimiz başta fındık olmak üzere tarımsal ürünleri korumak”
Bölgede üretilen fındık ve diğer ürünleri korumak için biyolojik mücadele başlattıklarını dile getiren Ak, şunları söyledi:
“Yapacağımız çalışma ile riskleri ortadan kaldıracağımız için mevcut tarımsal verimliliğin artmasında etkili olacak. Mücadelesi zor olduğu için de kimyasal mücadele ile bunu kontrol altına almaya çalışacağız. Hedefimiz başta fındığı korumak ama onun yanında risk altında olan fasulye, tütün ve diğer sebzeleri de korumuş olacağız. Biyolojik mücadele ile birlikte bu bölgeye biyolojik mücadele kültürünü de sokmuş olacağız.”
Biyolojik Mücadele Laboratuvarı
Biyolojik Mücadele Laboratuvarının şu anda nasıl çalıştığını anlatan enstitü uzmanları, “Bu çalışmayı böceklerin yumurtalarını çoğaltmak için yapıyoruz. Her kafeste 14 dişi 14 erkek böceğimiz var. Böceklerin yiyeceklerini, suyunu sağlıyoruz. Gerekli sıcaklık ve nem koşullarını sağlıyoruz. Sağladığımız koşullarla böceklerin yumurtalarını alıyor. Aldığımı yumurtaları da –80 derecede uygun koşullarda saklıyoruz. Yurt dışından ithal ettiğimiz parazitoiti topladığımız yumurtalar ile çoğaltacağız. Biz bu böcekleri yumurta toplamak için üretiyoruz. Bu yumurtalar ile samuray arıcığını çoğaltacağız. O şekilde de doğaya salım yapacağız. Biz yeterli sayıda samuray arıcığını üretip, doğaya saldığımızda doğa mücadelesini kendi içerisinde yapacak. Samuray arıcığını kahverengi kokarca böceğinin yumurtasına yerleştirdiğimizde sadece arının yavrusu çıkıyor. Bu şekilde zararlı daha yumurtadan çıkmadan yok oluyor. 4-5 yıllık süreçte de doğal denge kendisine gelecek. Kahverengi kokarca mısır, fındık, şeftali gibi 200 ürüne zarar veriyor. Şu anda 3 ayda 3 bin yumurta ürettik. 3 üretim kabininin hepsinde 36’şar kafes var. Şu anda 2 kabin aktif olarak çalışıyor. Tüm kafeslerde 14 erkek, 14 dişi olmak üzere 28 kahverengi kokarca var. Üretimimiz hız kesmeden devam ediyor” bilgilerini verdiler.
iha