Doğu ve Güneydoğu Anadolu'raki vatandaşların ise PKK tehdidine inanmamasından dolayı böyle bir toblonun ortaya çıktığı belirtildi.
Telefonla vatandaşları arayıp kendilerini polis, savcı ve jandarma olarak tanıtan şahıslar son yıllarda Türkiye'de çok kişinin parasını dolandırdı. Yaklaşık 9 yıl önce vatandaşların sosyal paylaşım sitesi olan MSN şifresini kırarak arkadaşıymış gibi görünerek kontör istemesiyle başlandığı için adı kontör dolandırıcılığı olan yöntem artık bir sektör haline geldi. Önceleri 100 kontör isteyen dolandırıcılar şimdi bölücü terör örgütü PKK tehdidiyle milyon liralar hatta milyar liralar dolandırıyor. Dolandırıcılar sadece PKK tehdidiyle değil sürekli yöntem değiştiriyor. Bu yöntemlerin başında insanları PKK tehdidiyle korkutmak gelirken, Ergenekon, sporda şike davası, "155 Polis İmdat" hattı, özel bankalardan arama ile ünlü markaların reklam kampanyaları kullanılarak vatandaşlar dolandırıcıların kurbanı oldu.
EN ÇOK PKK TEHDİDİYLE DOLANDIRDILAR
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından vatandaşlar SMS ve kamu spotlarıyla uyarılmasına rağmen, vatandaş kendisini arayıp polis, savcı ya da jandarma olduğunu söyleyip "Kimlik bilgileriniz bölücü terör örgütü PKK'nın eline geçmiş, sizin hesabınızdan örgütü para aktarılıyor, ya da örgüt hesabınıza girmiş paranızı alıyor, bu bir gizle operasyon kimseye söylemeyin Türk polisine yardımcı olun biz de sizi bundan kurtaralım. Aksi taktirde PKK'ya yardım ve yataklıktan yargılanacaksınız. Paralarınızı bizim vereceğimiz hesaba yatırın, paranız devlet güvencesinde olacak, operasyon bittikten sonra size geri verilecek" diyerek milyarlarca lira dolandırıldı. Dolandırıcılar PKK tehdidinden vatandaşlar korktuğu için bu taktiği daha çok kullanıp vatandaşları dolandırdı. Hala da bu taktikle vatandaşlar dolandırılmaya devam ediliyor.
PAŞA, POLİS, PROFESÖRLER DOLANDIRILDI
Dolandırıcılar günde ortalama 250 kişiyi ya rastgele ya da bilinmeyen numaralardan özellikle seçtikleri kişilerin numarasını alarak arayarak dolandırdı. Bu dolandıranlar arasında polis, dönemin 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek, Prof. Dr. Canan Karatay, rektör yardımcıları, savcı, eczacı yani akla gelen herkesi dolandırdı. Adana'da dolandırıcıların dolandırdığı bir polis ise parası olmadığı halde zanlılara inanıp kredi çektiği için daha sonra dolandırıldığını öğrenince kalp krizi geçirdi. Tüm bu olanlardan sonra yapılan bir tespitte ise dolandırıcıların yüzde 70 batı illerindeki vatandaşları dolandırdığı ortaya çıktı. En az ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki vatandaşların dolandırıldığı belirlendi. Bunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşların PKK tehdidine inanmamasından kaynaklandığı Batıda ki vatandaşların PKK'dan korktuğu için dolandırıcıların her söylediğini yaptığı belirlendi.
YAKALANDIKÇA YÖNTEMLERİ DEĞİŞTİRDİLER
Dolandırıcılar önce verdikleri hesap numarasına paraları yatırtıp bankaya gidip buradan dolandırdıkları parayı çektiler. Ancak polis bu yönde önlem alınca bu kez PTT şubelerine para yatırtmaya başladılar. Buna da polis önlem alınca bu kez de park, çöp kutusu, şehir dışındaki levha yanına altına parayı poşet içinde koyma yöntemine gittiler. Prof. Dr. Canan Karatay'a da parktaki çöp kutusunun yanına parayı poşet içinde koydurtmuşlardı.
PARASI OLMAYANLAR BANKADAN KREDİ ÇEKTİ
Dolandırıcılar o kadar ileri gitti ki dolandıracağı kişiyi MİT gibi takip edip onun bankada parası olup olmadığını öğrenerek bankada parası olmayanlara da kredi çektirterek dolandırdı. Bir çok kişi PKK tehdidi korkusundan dolandırıcılara inanıp gidip bankadan kredi çekerek dolandırıcılara verdi. Bazı vatandaşlar dolandırıcılara o kadar inandı ki kendisini uyaran gerçek polise bile inanmayarak dolandırıcıların ağına düştü.
Dolandırıcılar kredi çektirmenin yanı sıra vatandaşların evinde bulunan değerli eşyaları bile almayı başardı.
DOLANDIRICILAR VATADAŞLARLA DALGA GEÇTİ
Kendisini polis olarak tanıtıp vatandaşın son parasına kadar alan zanlılar telefonda parayı aldıktan sonra dolandırdığı kişiyle de dalga geçtiği belirlendi. Dolandırıcıların telefonu parayı yatırana kadar hiç kapattırmadığı, parayı yatır yatırmaz da bankada bulunan adamına hemen çektirdiği öğrenilirken, dolandırdığı kişeye, "Şimdi bankadan çık biraz koş, sonra orada otomobil var onun önüne yat, biraz dinlenin daha sonra da bir polis merkezine git dolandırıldığını söyleyip başvuru yap. Çünkü şuan dolandırıldın" dedikleri belirlendi.
UYARILARA RAĞMEN DOLANDIRICILIK ÖNLENEMEDİ
Polis bu dolandırıcıların yakalanması için Türkiye genelinde o günden bugüne yaklaşık 20 operasyon yaptı. Şanlıurfa merkezli dolandırıcılığı çökertmek için çok sayıda dolandırıcı gözaltına alındı. Ancak bir çoğu önce tutuklanıp daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalarak vatandaşları dolandırmaya devam etti. Polis ve jandarma vatandaşların dolandırılmaması için bir çok yöntemle uyardı ancak buna rağmen dolandırılan vatandaşlar oluyor.
DELİ RAPORU ALAN DA VATANDAŞI DOLANDIRIYOR
Adana'da, deli raporu olan Muhammet A.'nın yaklaşık 40 kez bu yöntemle vatandaşları dolandırdığı ileri sürüldü. Muhammet A.'nın birçok kez yakalandığı ancak raporu olduğu için Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında serbest bırakıldığı öğrenildi.
Emniyet yetkilileri, vatandaşların PKK tehdidine inanmaması gerektiğini, polisin ya da jandarmanın operasyon için vatandaştan para istemeyeceğini, nasıl ki dilenciye para vermekle dilencilerin çoğaldığını, dolandırıcıların da dolandırdıkça çoğaldığını bunları yok etmenin en güzel yolunun onlara inanmamak olduğunu bildirdi.