Ailelerinin evlenmelerine karşı çıkması ve maddi imkansızlıklar yüzünden 2011 yılında sanatçı Mahmut Tuncer’in sunuculuğunu yaptığı programda evlenerek dünyaevine giren Erdem-Hatice Fedakar çifti, zor günler geçiriyor. Evlendikten sonra Erdem Fedakar’ın işsiz kalmasıyla zor günler geçiren çift, şehir terminalinde, mescitte ve parklarda yaşıyor. Daha önce çeşitli illerde barınmaya çalışan ve iki çocuğunun büyümesiyle daha da sıkıntıları artan çift, Ramazan ayını da Elazığ şehirlerarası terminalinde geçiriyor.
Evliliklerine ailelerinin karşı çıktığını ve Mahmut Tuncer’in programında evlendiklerini anlatan baba Erdem Fedakar,
“2011'de Mahmut Tuncer’e çıktık biz orada evlilik yaptık. Evlilik değil de eşimin ailesi ile barışması için çıktım. Oraya yardım amaçlı çıkmadık. Orada da barışmadılar, eşimle barışmayınca biz o gün bugündür çiftliklerde villalarda çalışıyorduk. Yine çocuklar yokken iyiydik. Yani iş yapabiliyorduk çalışabiliyorduk. Şimdi çocuklardan dolayı sıkıntı oluyor. İstemiyorlar çocuk var diye veya da yetişmiş çocuklu istiyorlar. O yüzden çalışamıyoruz. Ben zaten çiftlik falan istemiyorum. Ben artık kalıcı bir ev ve eşya istiyorum. Ondan sonra zaten çalışır kendime bakarım. Ben sürekli bir yardım da istemiyorum. Büyük şehirde yaşamak daha zor. Biz ondan küçük şehirleri tercih ediyoruz ki toparlayalım. Kendimize gelelim kimseye muhtaç olmadan yaşayalım. Bunun derdindeyiz” diye konuştu.
"4 GÜNDEN BERİ OTOGARDA YATIYORUZ"
Dört gündür Elazığ Otogarı’nda kaldıklarını söyleyen Fedakar, “Burada belediye ve valiliğe de gittik. İkametgah olmadığı için bir çare bulamadık. Biz birçok ilde bulunduk. Bulunma sebebimizde yani gezmek değildi. Çiftliklerde, villalarda o tür işlerde çalıştık. Benim sabit bir evim olsun. Yani içinde ufak tefek bir eşyam olsun. Ben o şehir neredeyse o şehirde kalmak istiyorum artık. Çocuklarım büyüyor. İki kızım var. Her gittiğimiz valilikte diyorlar ki üç beş kuruş verelim bu şehirden gidin. Yol paranızı verelim gidersiniz. Benim de o yüzden sosyal yardımlaşmalarda nereye gidersem gideyim her tarafta kaydım gözüküyor. Oradan şu kadar yol parası almışım. Buradan şu kadar yol parası almışım. Ben istemiyorum bunu, dilenci değilim para istemiyorum. Ben bir çözüm istedim onlardan ama onu da yapmadılar” dedi.
"KIZLARIM SOKAKTA ENFEKSİYON KAPTI"
Sokaklarda kalmaktan kızlarının sağlık durumun bozulduğunu ve yaralar çıkmaya başladığını dile getiren Fedakar, “Kızımın kanında enfeksiyon var. Enfeksiyon olduğu için mikrop yani yüzünde ve ellerinde komple yarılmalar oluyor. Artık açılmaya başladı yaraları, sokakta kaldığımız sürece daha da artıyor. Küçük kızımın da yüzünde aynı yaralar çıkmaya başladı. Hani ne kadar da olsa kaldığımız yerler hijyenik yerler değil sokakta yani çocuklarım ondan dolayı da yaraları artıyor” diye konuştu.
"HİÇBİR BABA BU DURUMA DÜŞMEK İSTEMEZ"
Kısa süreli konaklama sağlandığını ifade eden Fedakar, “Belediye kültür müdürümüz var onun sayesinde yemeğimizi yedik iki gün konaklama sağladı. Allah razı olsun ondan. Bunun dışında ötesi yok, yani biz yine otogardayız. Yapacak, gidecek bir yerimiz yok. Elim kolum bağlı çalışacağım ama çocuğumu eşimi nereye bırakacağım. İki tane kızım var, bir eşim var. Bende yoruldum artık. Ben şu mübarek Ramazan ayında tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Hiçbir baba da bu duruma düşmek istemez. Bana diyebilirler 'gençsin git çalış elin ayağın tutuyor' diyebilirler ama şu anki pozisyonum benim o durumda değil. Bende istiyorum çalışmak ben kimseye muhtaç olmak istemiyorum. Şu an evsizim çocuklar yanımda, eşim yanımda onları bırakacağım yer yok. Gidip de çalışabileceğim bir işim yok” ifadelerini kullandı.