Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE (2023=100) temmuzda bir önceki aya göre yüzde 0,9 artarak 141,3 oldu. KFE, temmuzda yıllık yüzde 38,7 artarken, bu dönemde reel olarak azalış yüzde 14,3 oldu. Üç büyük il için KFE değişimine bakıldığında, temmuzda bir önceki aya göre İstanbul ve İzmir için yüzde 0,2 azalış, Ankara için yüzde 0,6 artış görüldü. Endeks değerleri geçen yılın aynı ayına göre ise İstanbul'da yüzde 26,8, Ankara'da yüzde 39,4 ve İzmir’de yüzde 37 yükseldi. TCMB, Konut Fiyat Endeksi hesaplama yönteminde zamanlılığı artıracak şekilde revizyon yapmıştı. Yeni seriler, zamanlılığın artırılması amacıyla 3 aylık veri seti yerine aylık veri seti kullanılarak hesaplanmaya başlandı ve yayın süresi t+45 yerine t+15 olarak güncellenmişti.
TCMB'nin Merkez'in Güncesi sitesinde, TCMB ekonomistleri Özgül Atılgan Ayanoğlu, Erdi Kızılkaya'nın "Konut Fiyat Endeksi Hesaplamalarında Yapılan Revizyona İlişkin Bir Değerlendirme" yazısı yayımlandı.
Değerlendirmede, TCMB'nin bankalardan derlenen değerleme raporlarını kullanarak 2012 yılından itibaren aylık frekansta Türkiye için Konut Fiyat Endeksi'ni (KFE) ürettiği belirtilerek, tabakalanmış ortanca fiyatlardaki değişim esas alınarak üretilmeye başlanan KFE'nin 2016 yılından itibaren kalite etkisini arındıran hedonik regresyon yöntemi ile üretildiği aktarıldı. TCMB'nin "Temmuz 2024" yayını ile birlikte fiyat değişimlerindeki hareketleri aylık bazda ve böylece daha zamanlı bir şekilde kamuoyu ile paylaşmak amacıyla KFE hesaplama yönteminde değişikliğe gittiği belirtilen değerlendirmede, yapılan revizyonun kapsamı ve endekslere etkisi ele alındı, eski ve yeni yöntem arasındaki başlıca farklılıklar ortaya konuldu.
Değerlendirmede, "Yeni yöntem eski yönteme benzer şekilde hedonik regresyon ile kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimini hesaplıyor. Ancak eski yöntemden farklı olarak, baz dönem seçiminde, analiz için kullanılan veri setinde, regresyon düzeylerinde, model değişkenlerinde, ağırlıklandırma yaklaşımında ve yayın kırılımında kapsamlı değişiklikler yapılıyor. İki yöntem arasındaki en belirgin fark, endeksin 3 aylık hareketli veri seti yerine aylık veri seti kullanılarak hesaplanması." ifadeleri kullanıldı. Yazıda, eski yöntemde 2024 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait veriler birleştirilerek bu veri setiyle hesaplanan endeks Mayıs 2024 endeksi olarak yayımlanırken, yeni yöntemde Mayıs 2024 endeks değerinin sadece mayıs ayı verisi kullanılarak hesaplandığı vurgulandı.
Üç aylık veri seti ile yapılan hesaplamalar ilgili ay ile beraber önceki ve sonraki ayın etkilerini de içerdiği için zamanlılık problemi ortaya çıkabildiği belirtilen değerlendirmede, "Bu da piyasa koşullarının hızlı değiştiği dönemlerde fiyat gelişmelerinin doğru takip edilebilmesini zorlaştırıyordu. Aylık veri seti ile yapılan hesaplamalar ise bu sorunu ortadan kaldırarak konjonktürel gelişmeler karşısında endeksteki değişimlerin daha doğru ve zamanlı gözlemlenebilmesine imkan veriyor." denildi.
Değerlendirmede, şunlar kaydedildi: "Örneğin, pandemi döneminde, 2020 yılı Haziran ayında konut kredilerinde yapılan kampanyanın etkileri eski yöntemle yapılan hesaplamada nisan, mayıs ve haziran verileriyle hesaplanan ve temmuz ayında yayımlanan mayıs ayı endeksinde görülüyor. Bu durum, konut fiyatlarının mayıs ayında hızlı bir artış kaydettiği şeklinde hatalı bir çıkarıma
neden olabilir. Aylık verilerin kullanıldığı yeni yöntem ise 2020 yılındaki en yüksek artışın kampanya etkisinin yaşandığı haziran ayında kaydedildiğini gösteriyor."
"Aylık veri setine dayalı yeni yöntem zamanlılık açısından önemli bir kazanım sağlıyor"
Değerlendirmede, eski yöntemde üç aylık veri seti birleştirilerek hesaplanan endeksin, ortadaki ayın ismiyle açıklandığından dolayı yayın süresi t+45 gün olduğu belirtilerek, yeni yöntemde ise aylık veri ile hesaplama yapıldığı için KFE'nin yaklaşık t+15 günde açıklanabildiği bildirildi. Bu sayede yeni yöntemin 16 Ağustos 2024 tarihinde temmuz endeksinin kamuoyu ile paylaşılmasına olanak sağladığı ifade edildi.
Aylık veri setine dayalı yeni yöntemin zamanlılık açısından önemli bir kazanım sağlarken, tabaka düzeyinde regresyon gözlem sayılarını azalttığı belirtilen değerlendirmede, şunlar aktarıldı: "Bunun doğurabileceği düşük gözlem sayısı riskini ortadan kaldırmak için; eski çalışmada ilçe, il ve düzey-2 kırılımlarında 200’den fazla tabakada yapılan regresyon analizi, yeni yöntemde düzey-1 ve düzey-2 kırılımlarında 19 tabakada yapılıyor. İl ve ilçe etkileri ise kukla değişkenler ile kontrol ediliyor. Bu kapsamda, yayın kırılımı da 'Türkiye ve 26 düzey-2 bölgesi' yerine 'Türkiye, 13 düzey-2 ve 6 düzey-1 bölgesi' olarak güncelleniyor. Bununla birlikte, daha önce sadece 3 büyük il için yayımlanan ortanca konut birim metrekare fiyatları, veri sayısının yeterli olduğu tüm iller için çeyreklik frekansta yayımlanarak, illerin konut fiyatlarının seviyesinin daha detaylı karşılaştırılmasına imkan sağlanıyor.
Yeni yöntemin eski yöntemden farklılaştığı diğer bir husus ise düzeylerden ülke seviyesine çıkılırken kullanılan ağırlıklandırma yaklaşımı. Eski yöntemde ağırlıklandırma yaparken 'satış adedi ve konut değeri' esas alınırken, yeni yöntemde 'hanehalkı sayısı ve konut değeri' kullanılıyor. Bu sayede, satış adetlerindeki deprem vb. bölgesel şoklar nedeniyle ortaya çıkabilecek oynaklıkların ağırlıklar üzerindeki etkisi ortadan kaldırılmış oluyor."
"Bu geliştirmenin konut piyasasındaki gelişmeleri zamanlı olarak izlemesine katkı sunması bekleniyor"
Değerlendirmede, eski yöntemde endeks 2017 öncesi dönemlerde 2012 yılı, 2017 ve sonrası dönemlerde ise 2017 yılı baz alınarak üretilirken, yeni yöntemde veri setinin dörder yıllık dönemlere bölünerek ilgili dönemin başlangıç yılı baz dönem olacak şekilde hesaplama yapıldığı belirtildi. Bu sayede, belirli bir zaman geçtikten sonra değişen ortalama konut karakteristikleri dikkate alınarak ileride ortaya çıkabilecek olan baz dönemin gözden geçirilmesi ihtiyacının giderildiği ifade edildi.
Yeni hesaplama yöntemi ile üretilen sonuçlara göre, 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,9 artarak 141,32 seviyesine yükselen KFE'nin, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 38,7 arttığı ve reel olarak yüzde 14,3 azaldığı aktarılan değerlendirmede, şu ifadelere yer verildi: "Eski ve yeni endekslerin yıllık yüzde değişimleri karşılaştırıldığında, beklendiği üzere yeni serinin bir miktar daha oynak olduğu, ancak iki serinin oldukça uyumlu seyrettiği görülüyor. Endekslerin karşılaştırılabildiği son dönem olan 2024 yılı Mayıs ayında iki endeks arasında yaklaşık 5 puanlık bir fark oluşuyor. Endekslerin geldiği seviye, serinin başlangıcı olan 2010 yılı Ocak ayına kıyasla, konut fiyatlarının eski yönteme göre 28 kat, yeni yönteme göre ise 30 kat yükseldiği şeklinde yorumlanabilir."
Değerlendirmede, ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda, KFE hesaplamasında kullanılan veri seti, tabakalar, model değişkenleri ve ağırlıklandırma konularında yöntemsel değişiklikler yapıldığı ve yayın süresinin t+15 gün olacak şekilde güncellendiği belirtilerek, "Bu geliştirmenin, politika yapıcıların, piyasa profesyonellerinin ve kamuoyunun konut piyasasındaki gelişmeleri zamanlı olarak izlemesine ve değerlendirmesine katkı sunması bekleniyor." yorumu yapıldı.