Ruh Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sevim Hacıarifoğlu Tolunay, terör saldırılarıyla ilgili olarak toplum ruh sağlığına ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Terör saldırılarının ardından insanların acılarını sanal alemde sosyal medya hesaplarında yaşadığına dikkat çeken Dr. Tolunay, bu durumun kaygı bozukluğu yaşayan insanları paniğe sürüklediğini açıkladı.
“KAYGI VE PANİK ARTTI”
Takip ettiği hasta grubunun patlamalar ve terör saldırıları nedeniyle arama ve kendisiyle görüşme isteklerinde bir artış olduğunu da belirten Dr. Tolunay, “Yaşanan terör olayları nedeniyle kaygı ve panik durumu arttı. Kaygı bozukluğu olan insanlar var ve bunlar televizyon izleyemiyor, markete gidemiyor, arabaya binemiyor kötü bir haber duymak istemiyor. Takip ettiğim hasta grubunun bu olaylar nedeniyle beni arama ve görüşme sıklığımız arttı. Hatta bazı hastalarım Nevruz Bayramı’nın ilk gününde herhangi bir şey olabilir düşüncesiyle çocuklarını okula göndermedi ve evlerinden dışarı çıkmadılar” dedi.
“SOSYAL MEDYA TERÖRÜN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜYOR”
İnsanların acılarını ve sevinçlerini artık sanal alemde yaşar hele geldiğine vurgu yapan Dr. Tolunay, internet hızının yavaşlatılmasını da doğru bulduğunu söyledi. Acıların sosyal medyada yaşanmasının kaos oluşturduğunu ve bunun terör örgütlerinin istediği bir durum olduğunu belirten Dr. Tolunay şöyle konuştu:
“İnsanların sosyal medyada üzücü olayları paylaşmasını doğru bulmuyorum. Tabiî ki duygular paylaşılabilir ancak bu öyle bir hale geliyor ki insanlar üzerinde olumsuz etki meydana geliyor. Hatta bu amaçla internet hızının yavaşlatılmasını da doğru buluyorum. Özellikle gençler ve çocuklar sosyal medyadan olumsuz etkilenebiliyor. Her zaman sanal alemde deşarj olmakta doğru değil. Ya o kişi tamamen dağılırsa ve kendini toparlayamazsa kendini daha kötü hissederse? Terörün amacı kaos oluşturup insanları sindirmek. Sosyal medya da kaos ya da üzücü olayları paylaşmak bir taraftan terör ve şiddete meyilli insanların ekmeğine yağ sürüyor. Bilgi paylaşımı anlamında güzel ancak acıyı sosyal medya da yaşamak insanları çaresiz bir duruma düşürüyor” dedi.