Karadeniz'in yanı sıra Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yetiştirilen ve "cennet hurması" olarak da bilinen Trabzon hurmasında hasat başladı. Mevcut hurma bahçelerinin yanı sıra Trabzon ile Ortahisar Tarım ve Orman Müdürlüğünün proje ve fidan gibi destekleriyle yeni bahçeler oluşturan üreticiler, sabahın erken saatlerinde geldikleri bahçelerinde hurma topluyor. Yumuşak yapısı nedeniyle ezilme ihtimali yüksek olan Trabzon hurması, kasalara özenle dizilmesinin ardından satışa hazır hale getiriliyor. Kurutularak da tüketilebilen Trabzon hurması, bahçedeki hasadın tamamlanmasının ardından kurutulması için bir dizi işlemden geçiriliyor.
Kabuğu soyulan hurma, aralarında boşluk kalacak şekilde iplere diziliyor. Daha sonra sıcak suya batırılan meyve, kuruması için yüksek bir yere asılıyor. Akyazı Mahallesi'nde hasat yapan üreticilerle bir araya gelen Ortahisar Tarım ve Orman Müdürü Bülent Bayrak, Trabzon hurmasının bölgeye uyum sağlayan meyvelerden olduğunu söyledi. Son yıllarda çiftçilerin talebi üzerine örnek hurma bahçeleri yaptıklarını dile getiren Bayrak, bunu da Tarım ve Orman Bakanlığının destekleriyle hibe olarak gerçekleştirdiklerini vurguladı.
"Hem vitamin hem de karbonhidrat olarak değerli bir ürün"
Bayrak, Trabzon hurmasının taze veya kurutularak da tüketilebildiğini ifade ederek "Hem vitamin hem de karbonhidrat olarak değerli bir ürün. Bölgemiz için şifa kaynağı diyoruz ve elimizden geldiği kadarıyla insanlarımızın örnek bahçeler kurmaları noktasında desteklerimizi sürdürüyoruz." dedi.
Tarımsal alanlara zarar veren kahverengi kokarcanın Trabzon hurmasını da etkilediğine dikkati çeken Bayrak, şunları kaydetti: "Kokarcanın özellikle fındık, sebze ve meyvelerde ciddi hasarlarının olduğunu tespit etmekteyiz. Bakanlığımızın ve il müdürlüğümüzün talimatları doğrultusunda saha çalışmaları ve mücadeleyi sürekli yapmaktayız. Mücadelemizde esas aldığımız noktalardan bir tanesi fındık. Bölgemizin en önemli ve ihracatta en büyük kalemlerinden biri. Bunun yanında vatandaşlarımızın kendi bahçelerindeki meyvelerde yaşadıkları zararlara yönelik kimyasal, mekanik ve biyolojik mücadeleler noktasında çalışmalar devam ediyor. Bütün ürünlerde bir zararı bulunuyor. Kokarcada erken dönemlerde meyve dökümleri, çatlama, çürüme ve kokuşma ile ürün kayıpları hat safhada. Tam anlamıyla bir hasar tespiti yapamasak da diğer ürünlerle kıyasladığımızda yüzde 30-40 arasında hasarın olduğunu düşünmekteyiz." dedi.