Türkiye Sebzeciler, Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu (TÜSPAF) Başkanı Ali Karaca, TBMM gündeminde yer alan düzenlemeyle kapalı pazar yerlerinin yüksek fiyatlarla kiralanmasına neden olan uygulamanın kaldırılacağını belirterek, böylece pazarcıların maliyetlerinin düşürüleceğini, bunun da tüketicilere yansıyacağını belirtti. Fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını öngören Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edildi.
Teklifle kapalı pazar yerlerinin kullanımına ilişkin de düzenlemeye gidilerek, satış yerlerinin pazarcılara yüksek fiyatlarla kiralanmasına neden olan sınırlı ayni hak yöntemiyle kiralama usulü kaldırılıyor. Pazarlarda bulunan satış yerlerinin tahsis usulüyle kullandırılması, böylece pazarcıların maliyetlerinin azaltılması amaçlanıyor.
Kanun teklifinin gerekçesine göre, kapalı pazar yerlerindeki satış yerlerinin sınırlı ayni hak yöntemi ile pazarcılık mesleğinden olmayan diğer kişilere verilmesi ve bu yerleri alan kişilerce de satış yerlerinin pazarcılara tekrar kiralanması ve bu kira bedellerinin yüksek olması, pazarcıların maliyetlerinin artmasına ve dolayısıyla bu maliyetlerin tüketiciye yansımasına neden oluyor. Ayrıca, bu yerlerin pazarcı mesleği dışındaki kişiler tarafından yatırım aracı olarak görülmesi, kapalı pazar yerlerindeki satış yerlerinin fiyatlarının yükselmesine yol açıyor. Düzenlemeyle bu sorunların önüne geçilmesi hedefleniyor.
"Pazar yerleri ücretsiz tahsis edilmeli"
TÜSPAF Başkanı Karaca, düzenlemeye ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da 2013 yılında yapılan değişiklikle pazar alanlarına ilişkin ayni hak yöntemiyle kiralama yönteminin getirildiğini söyledi. Pazar yerlerinin hiçbir ücret alınmadan pazarcı esnafına tahsis edilmesi gerektiğini belirten Karaca, söz konusu değişiklikle satış yerlerinin ihaleyle satılmaya başlandığını anımsattı.
Karaca, parası ve sermayesi olmayan pazarcı esnafının özellikle İstanbul, İzmir ve Bursa gibi illerde satış yeri alamadığına işaret ederek, ihaleyle iş insanlarının tezgah satın aldığını ve alınan yerlerin pazarcı esnafına kiralandığını anlattı. Pazarcı esnafının da kiralama bedellerini sattığı ürüne yansıtmak zorunda kaldığına dikkati çeken Karaca, "10 liraya alınan domates 15 liraya satılması gerekirken 20 liraya satılmak durumunda kaldı. Bu da vatandaşın cebinden fazla para çıkmasına ve fiyatların fahiş şekilde artmasına neden oldu." dedi.
"300 liraya kadar düşmesini öngörüyoruz"
Karaca, 10 yıldır pazar yerlerindeki kiralama usulünün kaldırılması için mücadele verdiklerine işaret ederek, pazar yerleri pazarcılara tahsis edildiğinde, aracıların ortadan kalkacağını ve vatandaşların ucuz meyve ve sebze satın alabileceğini söyledi. Enflasyon artışına bağlı olarak ev ve dükkan kiraları yanında pazar yerlerinin kirasının da arttığına dikkati çeken Karaca, şunları kaydetti: "Bu durum yine vatandaşın cebine yansıyor. Pazarcılıkla alakası olmayan kişilerin ihaleyle bu yerleri esnafa kiraya vermesi nedeniyle maliyetler artıyor, bu da vatandaşa yansıyordu. Şimdi vatandaşın ucuza meyve ve sebze yemesine de katkı sağlayacak bir düzenleme yapılıyor. Düzenlemeyle kapalı pazar yerlerinin yüksek fiyatlarla pazarcı esnafına kiralanmasının önüne geçilecek, bu da pazarcıların maliyetlerine ve dolayısıyla tüketicilerin cebine yansıyacak. Yeni düzenlemeyle tüketici de korunmuş olacak. Şimdi ortalama 500 ila 600 lira arasında değişen bir pazar alışverişi maliyetinin 300 liraya kadar düşmesini öngörüyoruz. Artık bu yerler kiraya verilmeyecek, direkt pazar yerleri pazarcıya tahsis edilecek. Meclis'ten geçtikten sonra parası vatandaşın cebinde kalacak."