Türe, “İçtiğiniz çayın, kurduğunuz sofranın tadında ben varım”

Şeker Fabrikalarının satışının onaylanmasının ardından Türkiye’nin dört bir yanından yükselen tepki ve isyan seslerine Çarşamba Şeker İş Şube Başkanı Sinan Türe de katıldı. Türe satış sonrasında gazetemizi Başkan Yardımcısı Süleyman Bilici ile ziyaret ede

   Şeker Fabrikalarının satışının onaylanmasının ardından Türkiye’nin dört bir yanından yükselen tepki ve isyan seslerine Çarşamba Şeker İş Şube Başkanı Sinan Türe de katıldı. Türe satış sonrasında gazetemizi Başkan Yardımcısı Süleyman Bilici ile ziyaret ederek kısa bir açıklamada bulundu

Bilindiği üzere; Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş'ye ait Kastamonu, Kırşehir, Turhal,Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker fabrikalarının (Portföy-C) , satışına ilişkin; Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı Sami Ölmeztoprak'ın komisyon başkanlığında yapılan ihaleye 6 firma katılmış ve Şeker fabrikalarına ait altı fabrikanın bulunduğu Portföy C için gerçekleştirilen ihalede en yüksek teklifi veren Ak-Can Şeker 656 milyon dolara ihaleyi kazanmıştı.

Hükümeti de yanıltarak keyfi bir kararla tekrar bir ihale açmıştır

C Portföyü içinde önce ki gün 656 milyon dolara satılan Çarşamba Şeker Fabrikasının ihalesi konusunda dün Haber Expres Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erol Şeker’i ziyaret eden Çarşamba Şeker İş Başkanı Sinan Türe, konu ile alakalı çarpıcı açıklamalarda bulundu.  Töre yaptığı açıklamada;” Danıştay 13. Dairesinin 2009 yılında vermiş olduğu kesin karar var iken Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (Ö.İ.B.) yapmış olduğu bu tutumu anlamak mümkünde değildir. C grubunda bulunan Turhal, Yozgat, Kırşehir, Çorum, Çarşamba, Kastamonu, Şeker Fab. İhalesi yapılmış ancak Danıştay 13. Dairesi Hukuka aykırı; bulunarak iptal etmiştir. İptal kararında, özelleştirmeden sonra 5 yıl üretimin devam etmemesi ve kamu yararını sağlayacak herhangi bir düzenlemenin olmamasını göstermiştir. Ö.İ.B yeni bir düzenleme yapmadan ve hükümeti de yanıltarak keyfi bir kararla tekrar bir ihale açmıştır” dedi.

 

Açıklamalarına; “Daha önce özelleşen Et-Balık, SEKA, SEK gibi kuruluşlar kapanmıştır. Nasıl kapandıysa burada da çok sayıda şeker fabrikası kapanacaktır. Çiftçi, hayvan besicisi, esnaf, nakliyeci, kozmetik. İlaç üreticisi çok büyük zarar görecektir” şekilde devam eden Töre; “Bizler buradan sesimizin çıktığı kadar haykırıyoruz” dedi. Açıklamalarının peşine  Başkan Sinan Türe Şeker Fabrikasında çalışan ve bulunduğu bölgeye maddi ve manevi girdileri ile alakalı kaleme aldığı duygusal ve bir o kadar da dikkat çeken bir yazıyı da bizimle paylaştı.

“PANCAR DİLE GELDİ

BEN BİR ŞEKER PANCARIYIM.

Bakmayın böyle ufak tefek göründüğüme…

İçtiğiniz çayın kurduğunuz sofranın tadında ben varım…

Soluduğunuz havada kullandığınız ilaçta ben varım…

İnanmıyorsanız anlatayım;

-Türkiye için her yıl 2.5-3 Milyar dolar yerli katma değer sağlayan benim.

-10 milyon insana ekmek ve iş kapısı olan benim

-Yem, gübre, ilaç, maya ve kozmetik gibi onlarca sektörün ayakta kalmasını sağlayan benim.

-250 bin çiftçiye yerinde üretin imkanı sağlayarak, köyden kente göçü engelleyen benim

-Biyoetanolü biliyor musunuz? Hani şu alternatif enerji arayışında en hızlı artışın yaşandığı kaynak…

İşte Biyoetanolü en verimli ve temiz hammaddesi benim

-Ha unutmadan dedim ya soluduğunuz havada bile ben varım; vallahi yalan değil;

Ekili olduğum bir tarladan aynı ölçüdeki çam ormanına kıyasla üç kat daha fazla oksijen üreten benim

Aslında kendimi övmeyi hiç sevmem. çünkü boş başak dik durur.

Bilin ki bu anlattıklarım kibrimden değil çaresizliğimdendir.

Bu güne kadar hiç feryat ettiğimi duydunuz mu?

Günlerce toprağın altında kaldım, dirgenlerle sökülüp, hoyratça kamyon kasalarına atıldım. Lime lime doğrandım, kaynar kazanlara atıldım.

Yine de sesim çıkmadı.

Hep sizin için katlandım. Çünkü hayatınıza kattığım tat beni mutlu etmeye yetti.

Ama şimdi sıra sizde… Çünkü beni yok etmeye çalışıyorlar.

Önce kota kota diyerek yaşam alanımı daralttılar.

Benim yerime şu NBŞ denilen tatlandırıcıyı getiriyorlar.

Soruyorum size; hiç gerçeği ile sahtesi bir olur mu?

Hiç toprakta yetişenle laboratuarda üretilen aynı olur mu?

Şimdide işlendiğim şeker fabrikalarını satmaya çalışıyorlar.

Önce özelleştirip sonrada kapatacaklar. Oysa olmazsa üretim olmaz.

Üretim olmazsa istihdam olmaz.

Benim için sorun değil. Ben gider kendime başka topraklar bulurum.

Mesela beni Amerika’da stratejik ürün kapsamında değerlendiriyorlar…

El üstünde tutuyorlar.

Fransa’da da öyle… Önce şeker fabrikalarını satmaya kalktılar.

Çok geçmedi yaptıkları hatayı anladılar. Şimdi kimselere vermiyorlar.

 

Ama ben Anadolu’yu Seviyorum. Bu topraklara aidim. Bana sahip çıkın.

Çünkü bana sahip çıkmak Anadolu’ya sahip çıkmaktır.

HABER MERKEZİ

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri