TÜRKİYE AZERBAYCAN 1

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

Cumhurbaşkanımız recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan cumhurbaşkanı ilham Aliyev tarafından imzalanan şuşa beyannamesiyle Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ittifak perçinlendi. İki devlet “bağımsızlık, egemenlik, toprak bütünlüğü, uluslar arası düzeyde tanınmış sınırların dokunulmazlığı, devletlerin iş işlerine karışmama ilkelerine dayanarak müttefiklik ilişkilerinin kurulmasının siyasi ve hukuki mekanizmalarını” belirledi. Beyannamenin girişinde iki devlet arasında evvelce yapılan 1921, 1924 ve 2010 antlaşmalarına atıf yapılarak her iki ülkenin iç hukuku açısından gerekli dayanarak oluşturuldu. Şuşa beyannamesinin yeni bir anlaşma olmadığı, her iki ülkenin meclislerinden geçmesine gerek bulunmadığı yorumu yapılabilir.

Bugüne kadar Türkiye ile Azerbaycan arasında kurulmuş en üst seviyedeki ilişkiyi gözler önüne seren şuşa beyannamesinde yer alan müşterek savunmasıyla ilgili uzun paragrafın çok iyi tahlil edilmesi gerekir. Paragraf aynen şu şekildedir: “taraflardan herhangi birinin kanaatine göre onun bağımsızlığına ,  egemenliğine, toprak bütünlüğüne, uluslar arası düzeyde tanınmış sınırlarının dokunulmazlığına veya güvenliğine karşı üçüncü bir devlet veya devletler tarafından tehdit ve saldırı gerçekleştirildiğinde,taraflar ortak istişareler yapacak tehdit veya saldırının önlenmesi amacıyla BM Şartı’nın amaç ve ilklerine uygun girişimlerde bulunacak,Birbirine BM Şartı’na uygun şekilde gerekli yardımı yapacaklardır.

Bu yardımın kapsam ve biçimi ivedi yapılan görüşmeler yoluyla belirlenerek ortak tedbirler alınması için savunma ihtiyaçlarının karşılanmasına karar verilecek ve silahlı kuvvetlerin güç ve yönetim birimlerinin koordineli faaliyeti sağlanacaktır.”

Benzer hükümler 2010 tarihli Türkiye- Azerbaycan stratejik ortaklık ve karşılıklı yardım anlaşmasının birinci ve ikinci maddelerinde de yer almaktadır. Hem 2010 anlaşmasında hem de şuşa beyannamesinde geçen “ taraflarının herhangi birinin kanaatine göre“ kelimeleriyle başlayan ifade doğrudan doğruya kuzey Atlantik Anlaşmasının (NATO) 4. maddesinden mülhemdir. Bu ifadeyle, aralarında kurulan ilişkinin ne şekilde bir ittifak olduğunu tanımlamış olan iki devlet, bu ifadenin ardından, kendilerine yapılacak bir tehdit veya saldırı karşısında BM Şartı’na uygun şekilde hareket edeceklerini belirtmektedirler… Devamı yarın

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.