Halk arasında felç olarak bilinen tıp dilinde ise inme olarak adlandırılan hastalığın doğal yaşam ve hareketli hayattan uzaklaşıldıkça arttığını belirten Dahiliye Uzmanı Dr. Fatma Başıbüyük, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre yılda 250 bin kişinin inme geçirdiğini, 40 bin hastanın da inme nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Her yaşta görülmesine karşın özellikle 55 yaşından sonra inmeye karşı daha dikkatli ve duyarlı olunması gerektiğini belirten Dahiliye Umzanı Dr. Başıbüyük, “Şikayetlerin aniden ortaya çıktığı inme her yaşta görülebilmekle birlikte 55 yaş üzerinde ek risk faktörlerinin de eklenmesiyle katlanarak artış gösteriyor. Ülkemizdeki ölümlerin en sık ikinci nedeni olan inme, kalıcı sakatlık konusunda da ilk sırada yer alıyor. İnmeye yol açan risk faktörleri ve inmenin belirtileri hakkında farkındalık çalışmaları yürütülmesi amacıyla her yıl 29 Ekim Dünya İnme Günü olarak kabul ediliyor. Halk arasında felç olarak da bilinen inme, beyne giden kan akımının ani bir şekilde kesilmesi veya azalması ile birlikte beyinde yeterli oksijen ve beslenme sağlanamaması sonucunda beyin hücrelerinde hasar oluşması durumunda meydana geliyor. Genellikle 24 saatten uzun süren ve ölümle sonuçlanabilen şikayetler aniden ortaya çıkıyor ve belirtileri saniyeler içinde başlıyor. Bu şikayetler arasında tamamen sağlıklı birinin aniden kol ve/veya bacağında güç kaybı olması, konuşamama, ağızda kayma, peltekleşme, ani başlangıçlı baş dönmesi, bulantı-kusma ve denge kaybı gibi belirtiler bulunuyor” dedi.
“Sigara en büyük etkenler arasında”
Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, obezite, kalp hastalıkları ve sigara kullanımının inmenin en önemli risk faktörlerinden olduğunu belirten Dahiliye Umzanı Dr. Fatma Başıbüyük, “İleri yaş, ailede inme öyküsünün olması ve daha önce inme geçirmiş olmanın yanı sıra ritim bozuklukları ve özellikle atriyal fibrilasyonun inme riskini çok artıran etmenlerin başında gelir. İnme hastalarının yüzde 80-85'inde beyin tıkanıklığı olup yüzde 15-20'si beyin kanaması da geçirmektedir. İlk 4-5 saat içinde damar içi pıhtı eritici tedavi (intravenöz trombolitik tedavi) ve ilk 6 saat içinde de büyük damar tıkanıklıklarında uygulanan beyin damar anjiografi (mekanik trombektomi) yöntemi yapılabilmektedir” dedi.
“Sağlıklı bir yaşam için, zararlı alışkanlıkları bırakıp spor yapın”
İnsanoğlunun sağlıklı bir yaşam için öncelikle zararlı olan tüm alışkanlıklardan vazgeçmesi gerektiğini ardından sporla iç içe doğal bir yaşamı tavsiye ettiklerini kaydeden Uzman Dr. Başıbüyük, “Artan hastalıkların temel nedeni kötü alışkanlıklar, spordan uzak bir yaşam ve doğal beslenmemek. Artık aldığı kaloriyi yakamayan her vücut sorun yaşıyor” diyerek herkesi sağlıklı bir ömür için zararlı alışkanlıklardan uzak sporla iç içe bir yaşam tavsiye etti.