Çarşamba gündemi o kadar sessiz ve sedasız ki. İktidar partisi sessizliğe büründü. İktidarın karşısında ki ana muhalefet parti teşkilatını ara ki bulasınız diyemeyeceğim onlar kendi içinde çalışıyorlar. Onların hedefli ilk önce Cumhurbaşkanlık seçimleri.
Yerel seçimlerden çıktıktan sonra toparlanma düşüncesi ile CHP İlçe Başkanı Süleyman Bilici teşkilat yöneticileri ile mücadelesini veriyor. Bilici hem kendi içinde ki sıkıntılarla hem de yaklaşan seçimlerin sorunlarını çözmek adına ilçe yöneticileri ile mücadelesini veriyor. Basına çıksa da çıkmasa da fazla fark etmiyor neden mi?
Bekleyin cevabını yazının sonunda vereceğim.
MHP ye gelince...
Onlarda ki muhalefet Parti temsilcisi olmalarına rağmen sadece Genel Başkan Bahçeli ile sesleri çıkıyor. Adamlarda İstanbul ilçelerinin hepsinin istifaları alındı. Samsun Ülkü Ocakları Başkanı uğraştı, didindi, yırtındı ama baktı ki beklendiği gibi olmuyor o zaman neden göstererek istifa etti.
Şimdi gözler 17+1 iddiası ile kesinlikle daha fazla Belediye alacağız iddiası ile yola çıkan ama "DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLMAK" deyimi gibi ellerinde ki Belediyeleri de kaybederek yolda kaldılar. Hem de ağır hasarlı YOLDA KALDILAR. Onları onarabilecek Tamirci bile bulunmuyor onları onarmaya...
Ya sonrası İl Başkanının görevden alınması, İlçe Başkanlarının (-ki özellikle atanmışların) alınacağı konuşulurken derin bir sessizliğe büründü MHP'liler. Hele hele şahsım olarak inandığım ve güvendiğim, eskilere benzemiyor dediğin İlçe Başkanı Süleyman Akdemir, hiç de öyle olmadığını net gösterdi. Akdemir başkan bir türlü işlerini tamamlayıp daha sokağa çıkamadı. Ortalıkta ara ki bulasınız. Teşkilat darmadağınık, partililer teşkilata ve dolayısı ile partiye küskün, Ülküyüm, MHP'liyim diyen herkes suspus oldu çekildi kenara ve suçlu arıyor. MHP liler belediyeden ilan verecekMİŞ: "İLÇE BAŞKANIMIZ KAYIP GÖREN, BULAN, BİLEN VARSA ALLAH RIZASI İÇİN PARTİYE YOLLASIN" SANIRIM.
Belediye başkanlık seçimlerinin aday belirleme sürecinden alın sonuna ve hatta bugüne kadar küskünlükler, dargınlıklar, birbiri ile kavgalar arttıkça arttı. İlçe Başkanı değişimi için bastıranlar yoruldu sustu.
Kısacası İktidar yorgun, suskun, muhalefet yorgun suskun. Ülkede son gelişmelerin ışığında Milliyetçi akımdan medet uman ve gözleri yollarda olan insanların da artık ümitleri birer birer tükenmeye başladı.
"Ülke siyaseti yorgun" MHP hepsinden daha yorgun...
Çarşamba siyaseti bitik. Hem iktidarda hem muhalefette.Hadi iktidarın veli nimeti Başbakan Erdoğan. Adı yetiyor. CHP de Kemal Kılıçdaroğlu çırpınıyor, Sayın Koç, koç gibi mücadele ediyor gerisi yok.
MHP de tek başına parti gibi sadece Bahçeli çırpınıyor. Gelen Başkan Yardımcıları ve Genel Merkez kulağının üstüne yatmış uyumaya devam ediyor. Nasıl muhalefetse. Bunlarla yola çıkan Bahçeli de yoruldu ama nedense tabanda ki derdi göremiyor, hatalı yönlendirmelere DUR diyemiyor. Hepiniz gidin diyemiyor. Bir diyebilse MHP' de ki canlanmayı kimse durduramayacak. Genel Merkezde ki oyun kurucular yanlış. Eski kafaların temizlenmesi şart aslına bakılırsa...
Ve bu tablo içinde TÜRKİYE SİYASETİ ÇÖKÜNTÜ içinde...
Kurtarıcı bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı bakalım bu hastalığa çare olacak mı?. Sanmam ama Çarşamba'da SİYASET ARTIK YOK. Bu kesin. Var diyen hem kendisini hem milleti kandırır. SÖZÜM ONA SİYASET YAPANLAR;VARSANIZ GÖSTERİN KENDİNİZİ. PARTİNİZİN HİZMETKARI OLDUĞUNUZU GÖSTERİN. AMA YOKSUNUZ. VAR DA ARTIK OLAMAYACAKSINIZ. VARSANIZ EĞER, NEREDESİNİZ?. İspatlayın bu halk için burada olduğunuzu.Ya da ÇEKİLİN GİDİN.
Onun adamı bunun adamı olarak siyaseti vesayetle yaptığınız yeter. BİRAZCIK MİLLETİN, HALKIN ADAMI OLUN OLABİLİYOR, GÜDÜMDEN ÇIKABİLİYORSANIZ. BAŞINIZI KALDIRIN. AMA O YÜREK SİZDE NEREDE?. YAPAMIYORSANIZ ÇEKİN GİDİN BU MİLLETİN SIRTINDA SÜLÜK OLMAYIN ARTIK YETER...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...