21-23 Nisan tarihleri arasında Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde yapılacak olan “Türkiye’de zorunlu göçler, mülteciler, yerel karşılama ve uyum uygulamaları” konularını ele alacak olan “Uluslararası Göç Kongresi”nin açılışına Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Sevilhan Mennan, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ercan Yaşin, Atakum Kaymakamı Ali Bakoğlu, İlkadım Kaymakamı Turan Atlamaz, Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı, Baro Başkanı Kerami Gürbüz, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, öğretim üyeleri ve yabancı öğrenciler katıldı.
“YAHUDİLER HAYATTAYSALAR BUNU OSMANLI’YA BORÇLULAR”
Kongrenin açılış konuşmasını yapan OMÜ Öğretim Üyesi ve Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Ülkemizde yoğun bir göç akını ve sığınmacı akını var. Bunlarla ilgili sivil toplum kuruluşlarımızın ciddi gayretleri ve çalışmaları var. Dünyada mülteci sorunu her zaman var ama günümüzde yaşandığı kadar hiç olmadı. Anadolu’nun coğrafyası da devamlı göç alan bir coğrafyadır. Bu coğrafyada ilk göç Endülüs’ün yıkılmasından sonra 1492 yılında orada yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalan 500 bin Yahudi, Osmanlı’ya sığınmıştı. Bugün eğer İsrail devleti varsa ve Yahudiler hayattaysalar bunu Osmanlı Devleti’ne ve bizim ülkemize borçlular. Daha sonra Balkan Savaşları sırasında yaşanan göçler ve ondan sonra yaşanan yoğun göçler var. Bu coğrafya aslında bir emniyet coğrafyasıdır. Etrafımızda başı sıkışan kim olursa olsun, herkes bu coğrafyaya akın ediyor. Bu coğrafya mazlumların coğrafyası. Acaba ‘bizim başımıza bir şey gelse biz nereye gideceğiz’ diye aklımıza soru geliyor. Bundan hiç endişemiz yok çünkü tarihçi bir profesörümüzün söylediği bir söz oldu. O da ‘Türkler göç etmezler’ dedi. Yani biz işgale uğrarsak, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda verdiğimiz mücadele gibi işgal edilsek de mutlaka bayrağı bir yere dikeriz ve orada devletimizi kurarız” dedi.
MENNAN: “MÜLTECİLERİN YÜZDE 80’İ GERİ DÖNMEYECEK”
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’ye gelen mültecilerin yüzde 80’lik kısmının geri dönmeyeceğini belirten OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Sevilhan Mennan, “Bütün Avrupa’nın yüzyıllardır ana sorunlarından bir tanesi mültecidir. Ülkemizin de ana konularından bir tanesi mültecilerdir. Burada ilk yapılacak şey, kendimizi birazcık onların yerine koyabilmek. Bazen gördüğümüzde ‘bizden çok oldular, yarın Suriyeli bir belediye başkanımız olacak’ diye düşündüğümüzde içimizin bir yanı acıyordur ama onlar buraya gelirsen zaten içleri acıdı. Hepsi vatanlarını, topraklarını, bahçelerini, evlerini belki komşularını bırakıp geldiler. O nedenle bir kayıp nesil halinde gelip, yurdunu bırakmış bir göçmen halinde olan bu insanları burada onlara ‘gurbet ve sıla’ kavramlarını hissettirmeden onları kendi toplumumuzda ‘nasıl rehabilite edebiliriz’ diye hep beraber bunu düşünmeliyiz. Çünkü yarın bir belediye başkanımızın kökeni onlardan olabilir ama artık o bir Türkiye Cumhuriyeti bireyi olarak kendini hissetmeli. Çünkü gerçekten çoğu geri dönmeyecek. Yapılan araştırmalara göre yüzde 80’lik kısmı dönmeyecek. Onların burada yaralarını sarabilmek, doğru, dürüst, ülkemizden götüren değil, ülkemizi ekonomik anlamda, her anlamda getiren bireyler haline dönüştürebilmek hepimizin elindedir” diye konuştu.
YILMAZ: “BEN DE ÇERKEZİM, YANİ MÜLTECİYİZ”
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, göç hadisesinin büyük bir toplumsal, sosyolojik ve psikolojik travma olduğunu kaydetti. Anadolu topraklarına yerleşen toplulukların geçmişte göçmen olduğunu hatırlatan Başkan Yılmaz, “Bugün Anadolu’da yaşayan 3 insandan biri aslında geçmişte göç hadisesini yaşamış mültecilerdendir. Ben de Çerkesim, yani mülteciyiz. Şu an Suriyeli mültecilerin yaşadıklarını geçmişte bizler de yaşadık, yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Suriyeli mültecilere kapılarını açarken hiçbir tereddüt yaşamadığının ve dert edinmediğinin altını çizen Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, “İnsanlar, çeşitli sebeplerden dolayı vatanlarını bırakıp başka ülkelere, şehirlere göç ettikleri zaman bulundukları yerlerde kendilerini içselleştirirler, o mekanla aidiyet duygusu ve bağ kurarlar. 3 milyon mülteciyi kabul ederken, en küçük bir tereddüt yaşamadık. Mülteciler gelirse ne yaparız, sosyoekonomik dengelerimiz bozulur mu diye bir kaygımız, derdimiz olmadı. Batılıların dert edindiği bu şeyleri bizim dert edinmeyişimiz çok enteresandır. Bu Türk insanının mülteciye bakış açışı, duygusallığıdır. Misafirperverliğidir” ifadelerini kullandı.
ŞAHİN: “MÜLTECİLERİN İŞ GÜCÜNE KATKISI VAR”
Samsun’da yaklaşık 13 bin civarında mülteci olduğunu belirten Vali Şahin şöyle konuştu: “Türkiye’de şu an Suriyeli 3 milyon civarında misafirimiz var. Bunların bir kısmı Türkiye’yi mesken edindiler. Suriye’de sular durulsa bile geri dönmeyeceklerini biliyoruz. Iraklılar ve Afganistanlılar var. Samsun’da öğrencilerde dahil toplam 13 bin civarında mülteci var. Öğrencileri hariç tutacak olursak, buraya gelenlerin çok fazla buradan ayrılmak gibi bir düşünce yok. Ama Samsun’da bizim bir problemimizde yok. 10 kişiyi içselleştirebiliriz, bunları misafir edebiliriz. Diğer taraftan iş gücüne de ciddi anlamda katkıları var. Bir gün toplantıdan çıktıktan sonra bir berberde çalışan bir çocuğun saçını okşadım ve nereli olduğunu sorduğumda ‘Suriyeli’ olduğunu söyledi. Bizim berberler çırak bulamıyor, terziler kalfa bulamıyor. Ben dün Bafra’da haraya gittim de bana çalışanlarının Samsun merkezden getirdiklerini ve çalışanların büyük bir kısmının Suriye’den gelen, Irak’tan gelen veya Afganistan’dan gelen insanlar olduğunu söylediler. Biz insanımız artık çalışmıyor. Biraz beyefendi olduk biz”
Konuşmaların ardından öğretim üyeleri sunumlarını gerçekleştirdi. İlk sunumu Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Murat Davudov, “Uluslararası Göç ve Şehir, yerey yönetim, yerel politikalar ilişkisi” başlıklı sunumuyla yaptı.
“Uluslararası Göç Kongresi” 23 Nisan'da sona erecek.