Florida Merkez Üniversitesi Prof. Dr. Timothy Sellnow moderatörlüğündeki panele, aynı üniversiteden Prof. Dr. Deanna Sellnow, Kanada Sherbrooke Üniversitesinden Prof.Dr. Marc D. David, Güney Mississippi Üniversitesinden Dr. Steven Venette ve Romanya Ulusal Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Üniversitesinden Dr. Corina Daba Buzoianu konuşmacı olarak katıldı.
Florida Merkez Üniversitesinden Prof. Dr. Deanna Sellnow, kriz öncesi, kriz esnası ve sonrasında öğrenilenleri anlatarak bu dönemlerde farklı uygulamalarla çalışıldığını ve karar verme sürecine dahil olunduğunu belirtti.
Sellnow, bunun bir repertuar çerçevesinde ve diyaloglarla yapıldığını söyleyerek "Ardından da birbiriyle yarışan anlatıları dikkate alıyoruz. Bunlar, farklı kaynaklardan geliyor ve farklı iletişim kanallarından, kişiler arası kamuyla ve sosyal medya gibi kanallarla iletişimi sağlamaya çalışıyoruz." dedi.
Hibrit krizler ve hibrit tehditler söz konusu olduğunda konunun biraz daha karmaşık hale geldiğini kaydeden Sellnow, kriz anında bazı belli başlı formların sürece dahil olduğunu ve bu noktada karışıklık teorisine dönülmek durumunda kalındığını söyledi.
Sellnow, tüm paydaşların diğer kanallarla iletişimi yakın tutmak durumunda olduğunu ve böylelikle kararların insanları, toplumu ve çevresel hususları dikkate alması gerektiğini söyledi.
Söz konusu hususların belirlenmesinin ardından hedeften uzaklaşmamak için ortak ve kalıcı faydaların tüm paydaşlar açısından yaygın hale getirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sellnow, şunları kaydetti:
"İletişim ve hibrit tehlikeler yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bizim için bir nevi yakıt niteliğinde, bizi ileriye taşıyan bir yakıt niteliğinde. Birbirini etkileyen ve birbirinden etkilenen bir tablo içerisinde birbirimizde yarattığımız etkiye saygı duymak durumundayız."
Kriz döneminde stratejik planlama ve iletişim becerilerinin uzmanlığı
Kanada Sherbrooke Üniversitesinden Prof. Dr. David de yaptığı araştırmalardan bahsederek kriz dönemlerinde öncelikle stratejik planlama ve iletişim becerilerinin uzmanlığının çok net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini belirtti.
"Özellikle de iletişimle bağlantılı eylemler yaparken, krizlere müdahale ederken bu, önem taşımakta." diyen David, Kovid-19 salgını dönemini hatırlattı.
David, salgın sürecinde pek çok kamu sağlığı uzmanı ve yetkililerinin, stratejik iletişim hususunda otorite sağladıklarını ve teknik düzeyde bilgi vermeye çalıştıklarını belirterek bunun, en önemli zorluklardan biri olduğunu söyledi. David, ikinci zorluğun ise karmaşıklık olduğunun altını çizdi.
David, internetin yaklaşık 25 yıl önce insanoğlunun hayatına girdiğini hatırlatarak iletişimin bununla daha karmaşık bir boyuta evrildiğini kaydetti.
Gelişen teknolojilerle geleneksel medyanın bölündüğüne dikkati çeken David, şöyle devam etti:
"Farklı iletişim yöntemleri ortaya çıktı ama algoritmaların devreye girmesiyle sosyal medya da daha da karmaşık hale geldi. Çünkü pek çok iletişim stratejisti için algoritmaları anlamak önemli bir mesele ki burada yapay zekadan zaten ayrıca bahsetmemiz gerekiyor. Burada tamamen devrim niteliğinde bir dijital iletişim stratejisi söz konusu ve stratejik iletişim ortamında da ciddi eksiklikler yaratabiliyor ve kriz iletişimindeki en önemli şeylerden biri, paydaşların iyi anlaşması."
"Çok mesajlı ve koordine edilmiş bir yaklaşım"
Güney Mississippi Üniversitesinden Dr. Venette ise paydaşların kriz esnasında nasıl dahil olacağına yönelik, tek bir yaklaşımın yeterli gelmeyeceğini belirtti.
"Benim tavsiyem iyi bir şekilde çok mesajlı ve iyi koordine edilmiş bir yaklaşımın uygulanması. Benzer ekipler, benzer fikirler bu mesajları verebilir." diyen Venette, bu ekiplerin aralarında iyi bir eş güdüm olmasının önemine işaret etti.
Venette, insanların kendi özel ihtiyaçları paralelinde bu mesajları algılayabileceğini ifade ederek tek bir mesaj verilmesinin bunun önüne geçebileceğini belirtti.
Farklı paydaşların, farklı aktörlerin, kaliteli, nitelikli ve güvenilir bilgiye erişiminin olması gerektiğine dikkati çeken Venette, "(Paydaşların) Bu bilgileri kendi ihtiyaçlarına göre gereken zamanda seçebilmeleri gerekiyor." diye konuştu.
Venette, iyi bir şekilde koordine edilmiş çoklu mesajların kullanılmasının önemli bir avantajının, "stresi azaltmak" olduğunu vurguladı.
Yeni kriz türlerinin yanı sıra yeni hedef kitle türleri de mevcut
Romanya Ulusal Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Üniversitesinden Dr. Buzoianu da kriz iletişiminden bahsederek sadece yeni kriz türleri olmadığını, aynı zamanda yeni hedef kitle türleri olduğunu belirtti.
"Yeni ortaya çıkan sosyal medya platformlarının ve sosyal medyanın, yaşamımızın, ekonomimizin, toplumlarımızın üzerindeki etkilerini dikkate almamız gerekiyor." diyen Buzoianu, sosyal medyada yaşanan kriz iletişiminde cevaptan daha ziyade çok sayıda soruların yer aldığını aktardı.
Buzoianu, "Sosyal medyanın kriz iletişiminde ve krizde rolü ile ilgili bilmediklerimiz var ama şunu biliyoruz ki, sosyal medya daha önce hiç olmadığı kadar toplulukları ve hedef kitleleri güçlendiriyor. Bu hedef kitleler ve komşular geçmişte göz ardı ediliyordu, geride kalıyordu, sessiz kalıyordu ama şu an konuşmanın bir parçası olup hiçbir şey bilmedikleri bir konuda kendileri konuşmaya başlayabiliyor ve bir seslerinin olması, başka insanlara ulaşabiliyor olmaları onları daha güçlü hissetmelerine yol açıyor." diye konuştu.
Bunun sosyal medyanın bir rolü olduğuna ve ele alınması gereken önemli bir konu olduğunu söyleyen Buzoianu, dikkatli davranılması gereken bir konu olduğunu da vurguladı.