Çarşamba'mın gözü yaşlı, Çarşamba'mın insanı yaslı...
Dikbıyık, Ayvacık, Terme, Vezirköprü ellerini açmış duada...
Selam olsun yiğitlerimize.. Şehadeti makbul olsun şehidimizin.
"Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber. Sana âğuşunu açmış, duruyor Peygamber."
Vatan hainlerine diyecek fazla söz bulamıyorum. Diyeceğim sadece şudur; "Nemrud'un zulmü olsanız da, İbrahim'in imanı ile karşılık bulacaksınız!"
Ama...
İbrahim'in imanına da inanmıyor, Muhammed Mustafa (S.A.V.) ve Kur'ana da inanmıyorsanız,
Yaradanın emirlerini hiçe sayıyorsanız. Bu vatan toprağı sizin CEHENNEMİNİZ olacak...
Dün Çarşamba şehidini, sel oldu uğurladı.
Belki de Çarşamba bir şehidi için ilk kez Yeşilırmak misali böylesi aktı...
Tören de düşündüğüm ise; hala demokrasi ve insan haklarından bahsedip, katliamları savunanlar,
Avrupa hayranlığında olup İslam düşmanlığında saf tutanlar, makam, mevki hayali ile gencecik yiğitlere kurşun sıkan hainlere kucak açanlar oldu...
Ama bilmedikleri başaramayacaklarıydı. Bilmedikleri; bu milleti, bölemeyecekler.
Çünkü derdi Vatan olanın gönlü de güzel olur...
Şehadeti ise çok daha güzel...
Tören de dayanamadım, göğsüm daraldı...
Geçmişte pkk ile görevimiz esnasında ki çatışmalar ve ardında bıraktığı gözü yaşlı eşler, çocukları geldi aklıma...
Birlikte başladığım meslektaşlarımı düşündüm. Çoğu ya emekli ya Şehit veya Gazi...
Çoğu ailenin çocuklarının en küçüğü 20 ile 25 yaş arasındadır. Hepsi de filinta gibi çocuklar.
Boylu, poslu ve babayiğit.
Çoğu Ceylan derilerinde oturanlar gibi zengin çocukları değil, aksine fakir çocukları.
Çoğu Anadolu'nun bir yerlerinden gelmişler.
Sorsan hepsi de gözleri çakmak çakmak olur ve kendi memleketlerini öve öve anlatır.
Hepsi memleket ve vatan sevdalısı... Süt gibi bembeyaz, tertemiz lekesiz çocuklar...
Anaları durmadan telefon açar, ‘Oğlum,yavrum iyi misin?’
Hepsi de çektiği sıkıntıya, zorluğa rağmen diyemez ki;
"Bu günde ölmedim anne." Dudaklarından zoraki dökülen sözcük, " iyiyim anamm..."
Onlar sadece analarına "İyiyim şükür, VATAN DİMDİK AYAKTA ANAM..." derler derler de...
Boğazlarında düğümlenir söylemek istedikleri.
Diyemezler ki; "Anam vatan hainlerini vurmakla bitmiyor. İhanetler dinmiyor.
İçimiz de anam bu vatan hainleri içimizde..."
Bilemiyorum, bazıları için ceylan derileri sımsıcak anam...
O ceylan derilerinde uyuklamayı bırakmalılar artık.
Dağda, kışlada, nöbette ve hatta halkın içinde gezerken, kahpece şehit ediliyoruz anam.
Çoğunun sanki umurunda değil yaşananlar anam...
Her şehit haberi sonrasında bir kaç süslü sözcük, bir kaç yalancı göz yaşları. Timsah gözyaşları anam...
Bu vatan hainlerini asıp ibreti alem için sallandırmadıkça, kafalarına kurşunu sıkamadıkça, iyi değilim anam hiç iyi değilim, değilim be anamm...
Huzurlu da değilim.
Huzur için; ceylan derileri mutlaka ıslanmalı anam... Ceylan derili koltuklar soğumalı...
O koltuklar dikenli olmalı anam.
Olmadıkça bize, size huzur yok ah bir bilebilsen!.
Ama, sen ve senin gibi analar huzurlu olsun, evlatlarımız geleceğe umutla baksın diyerek,
Çoğu ceylan derili koltuklardakilerin çocuklarının da yerine, bizler göğsümüzü korkmadan siper ediyoruz anamm.
Korkma; korkma biz buradayız...
Sıkıntıyı, gerçekleri diyemiyor hiç birisi...
Ve biz, "BİR ÖLÜR, BİN DİRİLİRİZ" dirilmesine de...
Dirilenler de bizim gibi, senin doğurduğun anaların evlatları, ana kuzusu be anam.
Onlar için yaşamalı, yaşatmalıyız vatanı...
Dalgalandırmalıyız ebedi ay yıldızlı bayrağı...
Söz konusu vatan olunca; Dünyayı yakarız anam, memleketi satmayız...
Söz konusu toprak, bayrak olunca; Düşmana dar ederiz dünyayı, ama vatana ihanet etmeyiz…
Anam sen dua et. VATAN, BAYRAK ve KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ için dua et!
Ceylan derili koltuklarda ki bazıları da artık anlasın anam...
Anlasınlar ki; Bu vatan parayla satın alınmadı ki, bu günde parayla bırakıp terk edip gidelim.
Anlasınlar ki; Bu vatan senin gibi anaların, babaların, dedelerimizin kanları ile alındı be anamm...
Anlatamadığımız bunlar, anlatılsın artık be anammm.
Çünkü kimse diyemiyor ki;
Geçmişi, ihanetleri ve işgalleri de unutmadık, işgalci yalakaları da...
Şehitlerimizi, Gazilerimizi de unutmadık, unutmayacağız be anam...
Olur ya!. Söylemekten yorulur, söylerken zamansız şehadet şerbeti içip gidersem, evladıma, kardeşime unutturma be anam unutturma...
Ve onlara de ki; Unutursak kanımız kurusun...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...