Manisa'da meydana gelen zehirlenmelere değinen Usta: “Askerlerin zehirlenmesi olayı son derece mühim bir olaydır. Öncelikle, bütün etkilenen askerlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Hayatını kaybeden 1 askerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Devlet olarak çocuklarımızı koruma yükümlülüğümüz var, onlar bize emanettir, devlete emanettir, devlet de onları en iyi şekilde korumak durumundadır. Maalesef açıklamalar tatminkâr değildir. Sadece bu yemek ihalesinin iptali yetmez, bu şirketle ilgili ve oradaki bütün idarecilerle ilgili hem idari hem de adli soruşturmalar hiçbir şekilde taviz verilmeden yapılmalıdır, bunun sorumluları bulunmalıdır. Bu, basit bir şekilde geçiştirilecek bir olay değildir. Sorumluların da en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Burada, hiçbir şekilde idareyi koruma güdüsüyle de hareket edilmemesi gerekir. İdareyi korumak devleti korumak anlamına gelmez. Devleti korumak, milleti korumak bu işin üzerine gitmekle olur. Bunun da en iyi şekilde yapılması gerekir.” dedi.
Sorunun üzerine gidilmesi ve bütün kışlaların denetlenmesi gerektiğine vurgu yapan Usta: “ Bütün kışlalara da bakılması lazım, sadece Manisa'yla alakalı bir olay değil. Demek ki burada bütün kışlaların gözden geçirilmesi lazım. Bütün süreçlerin denetlenmesi lazım. Hatta merkezde de bunun denetimiyle ilgili bir birimin oluşturulması faydalı olacaktır diye düşüyorum. Belki bu olaylar daha da artsa burada, savaşta kaybetmediğimiz ölçüde askerimizi kaybedeceğiz, şehit vereceğiz. Bu, kolay geçiştirilecek bir konu değildir. Eğer burada bir kötü niyet varsa, bir suikasta gidecek bir şey varsa uzun dönemde Türkiye'yi etkileyecek, askerlerimizin sağlıklarını etkileyecek başka sonuçlar da doğurabilecektir. Konu, mühim bir konudur. Konunun en iyi şekilde, en etraflı şekilde araştırılması gerekir” dedi.